BİR MİLYON HADİS-İ ŞERİF VAR MI?

Hadisi-i şerifler konusunda yapılan tartışmalardan birisi de onların sayısıdır. Hz. Peygamberden ne kadar hadis-i şerif rivayet edilmiştir? Bu konuda kesin bir rakam verebilmek mümkün mü?

Bazı kaynaklarda İman Buhari’nin 600 bin civarında, Ahmed bin Hanbel’in ise 700 bin veya bir milyon civarında hadis-i şerif topladığı zikredilmektedir. Bu kadar hadis-i şerifin olması mümkün müdür? Yoksa bunların çoğunluğu uydurma rivayetler midir?

Her şeyden önce bir konu hakkında konuşurken o konu hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Bilgimizin olmadığı bir alan hakkında konuşmak veya yorum yapmak doğru değildir. Hadis-i şerifler hakkında da konuşurken bu alanı tanımak ve ona göre konuşmak gerekir.

Hadis denildiğinde sadece Hz. Peygamberin sözleri anlaşılmaz. Hz. Peygamberin sözleri, fiilleri veya başkalarının yaptığı ve Hz. Peygamberin eleştirmeyerek dolaylı yoldan onaylamış olduğu her şey hadis kabul edilir. Mesela Hz. Peygamber’in oturması, yatması, uyuması, yemesi-içmesi, ibadetleri yapış şekilleri gibi her şey hadis olarak kabul edilir. Bu açıdan bakıldığında sahabenin Hz. Peygamberle ilgili anlattıkları her bir şey birer hadis kabul edilir.

Hadisler; Senet ve Metin olmak üzere iki kısımdan meydana gelir. Metin kısmı bizzat hadisin kendisi iken senet kısmı ise o hadisi aktaran kişilerden oluşur. Mesela; İbn Şihâb ez-Zührî, Sâlim b. Abdullah’dan, o da Abdullah b. Ömer’den Hz. Peygamber (sas)’in şöyle şöyle yaptığını rivayet edildi” şeklinde bir rivayet geldi. Bu rivayetteki: “Hz. Peygamber şöyle şöyle yaptı veya yapardı” kısmı hadis-i şerifin senet kısmını, o bilgiyi bize aktaran kişiler ise senet kısmını oluşturmaktadır. Bu kişiler sahabeden başlar ve üç asır devam eder. İlk üç asırda hadis-i şerifler hangi ravî (kişi)ler aracılığı ile gelmiş ise bunlar olduğu gibi kayıtlara geçmiştir. İlk üç asrın sonlarına geldiğinde bu hadisleri rivayet eden bütün şahıslar ve onların rivayet ettikleri hadis-i şerifler kayıtlara geçtiği için bu dönemden sonra hadislere kişiler üzerinden değil kitaplar üzerinden ulaşılmaya başlanmıştır. Günümüze kadar gelen ve en sahih hadislerin toplandığı Kütüb-ü Sitte dediğimiz altı hadis kitabı da bu dönemde kitaplaşmıştır.

Burada bilinmesi gereken en önemli şey: “hadislerin sayısı, metne göre değil senede göre belirlenir” ilkesidir. Mesela Hz. Peygamber (sas): “Kim benim adıma yalan uydurursa cehennemdeki yerini hazırlasın” buyurmuş ve Hz. Peygamberin bu sözünü 89 sahabe rivayet etmiş. İlk dönemde bu hadis bir hadis olarak değil 89 hadis olarak kabul edilmiştir. Sahabeden sonraki Tabiin döneminde bu hadisi 300 kişi daha rivayet edilmiş ise aynı hadis 300 hadis sayılmıştır. Her dönemde bu hadisi rivayet edenlerin sayısı arttıkça hadisin sayısı da artmıştır. Hadisin metni sabit kalırken onu rivayet eden kişilerin sayısı sürekli olarak artmıştır. Rivayet edenlerin sayısı arttıkça aynı hadisin sayısı da artmıştır. 1000 hadis demek, bin tane ayrı konu demek değildir. Bir hadisin bin tane farklı kişiler tarafından rivayet edilmesi demektir.

Hadis-i şeriflerin sayısı konusunda eleştiri getiren kimselerin en büyük eksiklikleri buradan kaynaklanmaktadır. Hadis-i şeriflere bizzat metinleri üzerinden saymaya kalkışmalardır. 10 bin hadis denildiğinde Hz. Peygamberden gelen 10 bin tane hadis metni anlamaktadırlar. Oysaki bu yanlış bir değerlendirmedir. Hz. Peygamber dönemindeki bir hadis-i şerif, üç asır sonra 200-300 hadis olarak kayıtlara geçmiş olabilir.

İmam-ı Buhari ve Ahmed bin Hanbel’in 600-700 bin hadis toplamlarını da böyle değerlendirmek gerekir. Muhtemelen mevcut hadislerin metinleri 7-8 bin civarında olurken, onları rivayet eden kişilerin sayılarının artmasından dolayı 600-700 bin hadis olarak kabul edilmişlerdir.