Kur’an çok evliliği emrediyor mu? Çok eşlilik Allah’ın bir emri mi? Bu soruyu sık sık duyarız. Bu sorunun cevabına geçmeden bazı hususlara dikkat çekmek istiyorum:
1. Çok evlilik İslam’la gündeme gelmiş bir uygulama değildir. Çok eski milletlerde de var olan bir uygulamadır. Eski Babil, Mısır, Hint, Yunanlılar gibi birçok milletlerde çok evlilik yapılıyordu.
2. İslam çok evliliği getirmedi, aksine sınırsız şekilde uygulanan çok evliliğe bir sınırlama getirdi. Konu ile ilgili ayet nazil olduğunda Hz. Peygamber dörtten fazla eşli olan kimselerden fazla eşlerini boşamalarını istedi. Kays b. Hâris Müslüman olduğunda sekiz, Gaylan bin Seleme’nin ise on eşi vardı. Peygamber (sas) onlardan dört tane eşlerini yanında tutmalarını diğerlerini ise boşamalarını istedi. (İbn Mâce, Nikâh: 40)
3. Kur’an’da anlatıldığına göre İbrahim (as), Yakup (as), Davut (as) ve Süleyman (as) gibi birçok peygamber de çok eşliydi.
Kur’an’da zikredilen peygamberlerden bazılarının da çok eşli olmalarından hareketle, çok evliliğin önceden beri devam edip gelen bir uygulama olduğu anlaşılmaktadır. Diğer milletler ve dinlerde olduğu gibi ilahî kaynaklı dinlerde (İslam) de çok evlilik yasaklanmamıştı.
Kur’an-ı Kerimde de çok evliliğe delil olarak şu ayet-i kerime zikredilir:
“Eğer, yetim kızlar(la, hoşunuza gitsin veya gitmesin, malı için evlendiğiniz takdirde, aile olarak onlar)ın haklarını tam gözetemeyeceğinizden korkarsanız, sizin için helal olan (başka hür) kadınlardan ikişer, üçer ve dörder nikâh edin (nikâhsız yaşayıp zina etmeyin). Eğer yine (o kadınlar arasında da mühim olan huzur ve) adaleti gözetemeyeceğinizden korkarsanız, o zaman bir tane ile veya (varsa) sahip olduğunuz (cariye) ile nikâhlanın. Bu sizin adaletten ayrılmamanız için daha uygundur.”(Nisâ: 3)
İlgili ayet, yetim kızlar ve onların velileri halkında nazil olmuştur. Bazı kimseler velileri oldukları ve güzellikleri hoşuna giden yetim kızları az bir mehirle nikâhlıyorlardı. Bu şekilde hem o kızların başkaları ile evlenmelerini engelliyor hem de onların mallarına sahip oluyorlardı. Ayet, bu şekilde yapmamalarını, ya onların Mehirlerini tam olarak verip nikâhlamalarını ya da onların yerine diğer kadınlarla evlenilmesini emretmiştir.(Buhârî, Kitâbu’t-Tefâsîr: 4)
Ayette adaleti sağlamak şartıyla dörde kadar evlenilebileceği de ifade edilmiştir. Ayette “nikahlayınız” şeklinde emir olarak gelmiştir. Bazıları “nikahlayınız” şeklinde emir şeklinde gelmesinden hareketle çok evliliğin Allah’ın bir emri olduğunu söylemeye çalışmaktadırlar.
“Nikahlayınız” fiilinden hareketle çok evliliğin Allah’ın bir emri olduğunu çıkarmak Arapça bilmemek demektir. Kur’an’da emir şeklinde gelen her fiil farziyet ifade etmez. Emir kipleri başta vucubiyet, mendubiyet, ruhsat, tehdid, irşad, dua ve ikram gibi çok farklı anlamlara gelebilir. Emir fiillerinin hangi anlama geldiğini tespit etmek te Fıkıh Usûl’ü ilminin konusudur.
Bu ayetteki “nikahlayınız” emrinden maksadın “nikahlayabilirsiniz” şeklinde bir ruhsat olduğu anlaşılmaktadır. Eğer emir olsa idi her Müslümanın çok evlenmesi, hatta dört tane evlenmesi farz olurdu. Farz olduğu için de her Müslümanın dört tane eşi olması gerekirdi. Hz. Peygamber (sas) den günümüze kadar hiçbir dönemde “çok evlilik” farz olarak anlaşılmamıştır. Hatta 671 sahabenin hayatı incelenmiş ve bunlardan 542’sinin tek eşli olduğu, 129’un ise çok eşli olduğu tespit edilmiştir. Yani sahabenin % 19'u çok eşli idi. % 80’inden fazlası tek eşli idi. Eğer çok evlilik “emir” olsa idi bütün sahabe bu emre uyar ve çok eşli olmaları gerekirdi.
Osmanlı döneminde de tek evlilik yaygındı. Çok evli erkeklerin oranı %1’e dahi ulaşmıyordu. (Sancar, Aişe Aslı, Osmanlı Toplumunda Kadın, Hanımlar Eğitim ve Kültür Vakfı, İstanbul 1999, s. 54.)
Hz. Peygamber (sas)’in kızı Fatıma’yı Hz. Ali, Zeyneb’i de Ebu’l-As istemişti. Peygamber efendimiz damadı olacak her ikisinden de kızları üzerine ikinci bir evlilik yapmamalarını şart koşmuştu. Fakat Hz. Ali, Mekke’nin fethinden sonra Ebû Cehil’in kızı Cüveyriye ile evlenmek istemiş ama Peygamberimiz buna izin vermemişti. (İbn Hacer, Fetḥu’l-bârî, VII, 108) Hatta Hz. Peygamberin, Hz. Ali’nin bu isteğini duyduğunda çok üzüldüğü ve ancak kızını boşadıktan sonra onunla evlenebileceğini söylediği rivayet edilmiştir. (Buharî, Nikâh: 109)
Zikretmiş olduğumuz delillerden hareketle şunu çok net bir şekilde söyleyebiliriz: İslam çok evliliği emretmiyor. Çok evlilik Allah’ın bir emri değildir. Allah’ın ruhsat verdiği bir konudur. O ruhsatın kullanılması da belli birtakım şartlara bağlıdır. Hatta bu ruhsat, erkeklerin değil kadınların lehine verilmiş bir ruhsattır.
Bu ruhsatın boyutunu ve şeklini bir sonraki yazıya bırakalım