Yeşil Afşin Gazetesi'nde gençlerin edebiyat-sanat konularında yazılarını paylaştığı Genç Kalemşörler'in 38.sayısı çıktı.

YALNIZLIK
Yalnızlık yine geldi, tuttu kollarımdan.
Bir yolculuğa çıkardı beni, hem de hiç konuşmadan.
Dışarısı çok soğuk, üstelik üzerim de çıplak.
Hiç kâr etmedi bana, üşümek beni terk etmiş.
Karanlık, ıssız sokaklarda ilerliyoruz adım adım.
Etrafta iblisler dolaşıyor her yer kokmuş ceset.
Dehşet manzaralar gözlerime çalınıyor.
İçim çok rahat, korku beni terk etmiş.
Yürüyoruz emin adımlarla, sormak istiyorum sadece.
Yalnızlığa, “Neden beni seçtin ki?” diye.
Tam konuşacakken bir uğultu yükseliyor sokak arasından.
Koşup bakmak istiyorum ne olup bitiyor diye.
Köşeyi döner dönmez sokak ölüm sessizliğine bürünüyor.
Duyduğum sesler beni terk etmiş.
Hâlâ benimle beraber olan hüznüme sımsıkı sarılıyorum.
Ve geldiğim yöne tekrar dönüyorum.
Ah bir de ne göreyim?
Yalnızlık bile beni terk etmiş.
EN ÇOK …
En çok bir kadın hak eder şiiri,
Kimi zaman anneyken kimi zaman sevgili,
Güller açtırır yüzünde şiirin her dizesi,
İşte o zaman sığmaz ele avuca yüreği.
En çok bir baba hak eder şiiri,
Eve gelir kan çanağıdır gözleri,
Bambaşkadır onun çocuklarındaki yeri,
Özgüven kaynağıdır sevgisi.
En çok gurbet hak eder şiiri,
Adı geçince dağlar yüreği,
Hiçbir şiir güzelleştiremez ya gitmeyi,
Yine de en çok gurbet hak eder şiiri.
MÜBREM
Ne zaman korku düşse içime, sana gelirim.
Ne zaman yalnız kalsam, sana sığınırım Mübrem.
Demişim, Mübrem’siz saatler geçiyor — n' ahmakça.
O yokken renkler rengini yitiriyor hayasızca.
Benim saatim Mübrem’de durdu,
Sokaklarımın sonu Mübrem’e bitti.
Kadehler Mübrem’i anarken doldu,
Geceler Mübrem’i severken bitti.
Mübrem’le yaşadım sevmeyi,
Mübrem’le tattım ölmeyi.
Gün ışığınca gelir belki,
Beklemek sevmektir Mübrem’i.
SEN, DEM VE BEN
Bir vefa gülüşün semaya,
Eyki oluşu bülbülü sena.
Meftun,fanisi dünyanın;
Sevgili, mazisi vefanın.
Bir gül,demeti dem
Der,derinken ahí sen.
Fani ben, meftun sen
Mektup-u hayat, adí dem.
Vasileti nedir bülbülüm?
Vesikası sen ve sen…
Virane,ziyaretleri divane.
Vahim ki eylemiş bizi arife…
Oysa bayram-ı yakındır baharın.
Güze aldanma, havalar serin.
Yak bir gülüş, gül…
Demeti olsun,fazileti havadis…
SANA KIRGINIM
Uzun gecelerin ardından doğan Güneş,
Sana kırgınım!
Hiç bana doğmadın.
Geleceğe umut döken hayallerin,
Onlara kırgınım!
Hiç ben hayallerinde olmadım.
Mart’ta açan çiçekler,
Size kırgınım!
Hiç bana açmadınız.
Her gece seninle olan rüyaların,
Onlara kırgınım!
Hiç ben düşün olmadım.
Bana gün hep kara gece,
Yinede hep sen oldun hayallerimde.
Bana Martlarda çiçek açmaz,
Ben Eylüllerde yaprak dökerim, içim acımaz.
Olsaydı rüyalarım fotoğraf,
Anılarımız olurdu şimdi raf raf.
Aralık bıraktım girdiğim her kapıyı
Ardıma düşer gelirsin düşüyle,
Sana kırgınım hiç gelmedin…
YAŞAR KEMAL
Kitap yazmak emek ve sabır gerektiren bir iştir. Bazı yazarlar da bu konuda çok farklı bir seviyededirler. Türk edebiyatında da çok farklı alanlarda başarılı eserler yazan yazarlar vardır. Ben de onlardan birinin de Yaşar Kemal oldunu düşünüyorum. Betimlemede başka bir seviyeye ulaşmış bir yazardır. Olayları okuyucuya çok güzel bir dille aktarır . Olayları betimlemede çok başka bir seviyedir. Toplumumuzun eksik yönlerini de eleştirmeyi unutmaz tabii. Çok derin bir mizahi yönü vardır. Halkın içinden birisidir. Eserlerinde Anadolu insanının doğayla, adaletsizlikle, özgürlükle mücadelesini destansı bir dille anlatmasıyla tanınır. Kendi yöresini anlatmayı da es geçmez. Okurken sanki o anları yaşıyor gibi hissettirir. Olayları öyle derin anlatır ki kitabın içine dalarsınız. Örneğin Adana kebabını anlatırken kendisi yermiş gibi hissettirir insana. Çukurova’nın havasını öyle güzel bir dille anlatır ki orada sen de o anki havayı yaşıyorsun gibi gelir okura. Ben de Yaşar Kemal’in diline hayran biri olarak kitaplarını okurken öylesine hissettim ki Adana Kebabını ben yedim, o sıcakta susayıp suyu ben içtim, kendimi olayların içinde buldum adeta. Yaşar Kemal ile ilgili bir konuya daha parantez açmak istiyorum. Her yazar kitaplarını farklı bir araçla yazar, Yaşar Kemal de çoğu kitabını kurşun kalemle yazmıştır çünkü ona düşünme özgürlüğü verdiğini düşünür.
En bilinen eseri İnce Memed serisidir. Yaşar Kemal bu seriyi 32 yılda tamamlamıştır. Dünyada büyük ilgi görmüştür İnce Memed eseri. Türk edebiyatının gelmiş geçmiş en iyi 100 romanı listesinde birinci sıradadır. 2008 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülünü almıştır Yaşar Kemal. Daha sayılamayacak birçok ödül kazanmıştır. Ve daha birçok önemli eser bırakmıştır edebiyatımıza. Türk edebiyatındaki yeri daima özel kalacaktır Yaşar Kemal'in.