Bir güzel görmüştüm Tarsus ilinde
Şalını bağlamış yandan  belinde
Kokusu geliyor  bahçe gülünde
Vuruldum ben sana, Tarsus dilberi

Yüzüne bakınca yirmi yaşında
Kahve gözler güzel  hilal kaşında
Sana ne söyleyim işin başında
Serildim önüne , Tarsus dilberi

Parmağına sarmış zülfün  telini
Şekere batırmış sanki dilini
Uzatsan ne olur  beyaz elini
Dirildim görünce  Tarsus dilberi

Saçına bağlamış ipek  bağını
Yüzlerine  sürmüş gülün yağını
Beraber gezelim Namrun dağını
Sarıldım boynuna ,Tarsus dilberi

Şahmeran hamamda düşüyor dara
Sen benim içimde kapanmaz yara
Bülbül yâre düştü ben intizara
Yoruldum yolunda ,Tarsus dilberi

Bülbül güle hasret ,ben sana hasret
Bulurum ben seni ne olur  sabret
Gül  ile bülbülden almışım ibret
Sürüldüm köyünden, Tarsus dilberi

Cemalin,  gülleri hep bana dönmuş
Bülbülüm gülüne kaç kere konmuş
Yaktığın ateşin alevi sönmüş
Kor oldum yanınca ,Tarsus dilberi

Şelaleye gittik tuttum elini
Kollarımla sardım ince belini
Beraber kokladık gonca gülünü
Kör oldum zannettim, Tarsus dilberi

Usulca yaklaşıp sordum adını
Ayten dedi, Berdan çayı kadını
Limanda kaybetmiş sanki yadını
Örüldüm dürüldüm ,Tarsus dilberi

Kıpır kıpır oldu yanıyor içim
Seni çok sevmekti  inan ki suçum
Böyle bir sevgiye yıllardır açım
Duruldum  gerildim Tarsus dilberi

Hüseyin kara'nın derdi:  gülperi
Yanık kışlasının güzel dilberi
Kürtmusa köyünden, çıkda gel beri
Kırıldım, gelmezsen Tarsus dilberi

HÜSEYİN KARA
30  HAZİRAN  2024
BİR PAZAR SABAHI