Madem sordun, şöyle otur yanıma
Ele söylenmeyen, haller var bende
Bu gelişin, canlar kattı canıma
Türlü türlü kokan, güller var bende
Leylicandan artık selam gelmiyor
Yıllar oldu benim, yüzüm gülmüyor
Güzel nazlım, yandığımı bilmiyor
Ateşi sönmemiş, küller var bende
Bağıra bağıra hoyratlar yazdım
Dağlarda taşlarda divâne gezdim
Uğruna nâmeler şiirler yazdım
Türküler söyleyen, diller var bende
O gitti gideli, gülmedi yüzüm
İçimde sönmüyor yanıyor közüm
Ben bende değilim, onunla özüm
Mızrapla inleyen, teller var bende
Hazan vurdu yapraklarım döküldü
Kanlar kustum ciğerlerim söküldü
Gözyaşlarım hep uğrunda döküldü
Yaprağı dökülen, dallar var bende
Gelirmi diyerek, hâlâ beklerim
Dantelli mendili daha saklarım
Ara sıra mendilini koklarım
Bastona dayanmış, Beller var bende
Figanla geçsede benim geceler
Herzaman her gece adın heceler
Tütüyor bak, evindeki bacalar
Boynuma sardıgı, Şallar var bende
Bu şafak sökerken, aklıma düştü
Gözyaşlarım inan sel oldu taştı
Altmış yıllık ömür kuş gibi uçtu
Onu görmediğim yıllar var bende
İçimde kaldı bak benim murâdım
Siyah saçlarını, sanki taradım
Yürüdüm, dolaştım onu aradım
Yâre ulaşmayan yollar var bende
Düğün gecesiydi kefenle gitti
Birdaha görmedim bak neler etti
Nikah defterine imzayı attı
Kınalar yakılmış, Eller var bende
Geceleri sokaklarda dolaştım
Onun yokluğuna yeni alıştım
Mecnun gibi delilere karıştım
Melül mahsun olan, kullar var bende
Ona kavuşacak günü beklerim
Gidip gelip mezarını yoklarım
Bir gecemi diğerine eklerim
Gözyaşımla aynı, seller var bende
Karadeli, daha varmı yazacak
Biri gelip sana mezar kazacak
Hiç kalmadı aklın, vardı azıcak
Kara kovanlarda, Ballar var bende
HÜSEYİN KARA
07 12 2025
BİR PAZAR SABAHI