Genç Kalemşörler Emir Yusuf Özmen

Roç
Önce, bakışların nefesimi kesecek
Ve ben sana mecbur kalacağım.
Rüzgarın ruhumun en dibinde esecek.
Sonra, ben seni hiç unutamayacağım.

Ardından gözlerim her yerde seni arayacak.
Güneşte, denizlerde ve çiçeklerde bulacağım seni.
Sonra aklım mecbur kalıp şunu anlayacak:
Unutmak imkansızmış o güzel gözleri!

Sonra, uzaklaşacağız birbirimizden.
Sen benim ismimi bile hatırlamayacaksın.
Haber vermek lazımsa benim halimden:
Ölümden sonra bile aklımdan çıkmayacaksın!

Genç Kalemşörler Emine Özdemir-1GÖNÜLLÜ YANMAK
Aşık olmamış Kerem Aslı’ya, 
Yanmış,  kavrulmuş  âdeta,
Niye yanmış sormalıyız ona,
Bildiğim tek şey bu; gönüllü yanmak…
 
Leyla adını sormuş Mecnun’a,
Mecnun haykırmış: Adım Leyla 
Aşk benim ben değil,  sen olmammış ya,
Bildiğim tek şey bu; gönülden yanmak…

Ferhat Şirin’i için dağları delmiş 
Sevdiğinin aşkından yanmış, gezmiş,
Bunlar unutulmamış, dilden dile gelmiş,
Bildiğim tek şey bu; gönüllü yanmak…

Genç Kalemşörler Ahsen Nur Kılınç-1

Yaşamak Uğruna Ölmek Bu Olsa Gerek 

Dönülmez yollara girdim bu gece 
Katıldı gözyaşım birlikte yaşlandık
Bir soru vardı yüreğimde sadece
Niçin ikimiz de böylesi yıprandık

Elemlerdeyim vurdum kalbime kilit
Beni çıkmazlara koyma Allah’ım
Senin huzuruna varmasam beş vakit
O zaman nice olur benim hâlım

Yüreğimde saklı tarifsiz derdim 
Kanıyor bazen görmüyor kimseler
Atmayacak gibi oluyor, kalbim
Yalnızca güneşin öldüğü bir yer

Artık yüreklere bindi kaygılar
Mesafeden mütevellit gözler yorgun
Sonu mutlu biten bütün masallar
Yaşıyor kitaplar arasında solgun

Elimizden kayıp gider tüm yıldızlar
Düşünce mâzi çığ gibi üstümüze
Gözler önünde canlanınca anılar
İşte o zaman geleceğiz kendimize...

Genç Kalemşörler Ulviye Nur Hurmanlı

Sizin Öğretmeniniz Şehit Oldu mu? 
Benim oldu. 

Canım öğretmenim Ömer, 
Yokluğunda sınıfta ses yoktu,
Masanda kırmızı güllerin seni beklerken,
Cennete doğru yol almışsın haberimiz yoktu. 
 

Yoklama kağıdına birer birer isimlerimizi yazdık, 
Bu sefer sınıftan öğrenciler değil,
Sınıfın kendisi, sınıfın özü…
Sadece sen eksiktin öğretmenim.


Şimdi ne içindeyiz bu okulun
Ne bir sınıfın eşiğinde
Yokluğun ile darmaduman olan bu şehirde 
Mezarına geliyoruz sadece 

Doğum günündü bir kaç gün önce 
Seni anlatabilmek için küçük çocuklara, kahramanlara… 
Çok geceler sarf ettik ama 
Bu doğum gününde sen yoktun öğretmenim. 

24 Kasım’da, 
Temiz kalbinle yetiştirdiğin öğrencilerin,
Seni aradı sadece. 
Ama hepsi boğuldu bir bir yokluğunda.

Dün gece gördüm rüyamda,
Şehitlik inmiş nur yüzüne,
Sonra dualar gönderdim gökyüzüne,
Ferahlık insin o temiz kalbine.
 
Şehitler kefen giymezmiş, 
Ne de güzel yakışmış sana beyazlar
Ellerimde laleler,
Sana geldim şehidim sana…
 
Karnemi aldım. 
Kalkıp baksana öğretmenim 
Hepsi pekiyi, öğrettiğin gibi.
Sana geldim şehidim sana… 
 
Şehit Ömer Kızıltepe anısına. 

Genç Kalemşörler Mehmet Emin Arıkan
Cehaletin Topluma Etkisi
Toplumlar yapısı gereği sürekli gelişir ve değişirler. Toplumlar için gelişmek ve değişmek dönemin şartlarına ayak uydurmak için önemli bir basamaktır. Bir ihtiyaçtır aslında toplum için. Ama Afrika kıtasındaki ülkeler gibi toplumlar çağın şartlarına sömürülmeleri sebebiyle ayak uyduramayabilirler. Bazı toplumlar ise ayak uydurabilecek potansiyele sahip oldukları halde bu potansiyeli en iyi şekilde kullanamazlar. Bunun en önemli nedeni cehalettir. Cehaletin en önemli sebebi de insanların kendilerini her konuda mükemmel görerek hatalarını kabul etmemeleridir. 
Cahil toplumlar, zamanlarını gereksiz, boş şeyler için harcarlar. Hiçbir anlam ifade etmeyen şeyler için kavga ederler. Aslında hemen hallolabilecek bir şey için tartışmaya girerler. Karşısındaki insanları cahillikle suçlarlar. Her konuda bilgili oldukları düşüncesindedirler, yanlışlarını kabul etmezler, hep kendi doğruları ile yaşarlar ve bu yüzden hiçbir zaman anlaşamazlar. Cahil toplumlarda saygılı, ahlaklı, eğitimli bireyler olmak imkansız gibidir. Ve bu da gelişmiş toplumlara kıyasla daha geri kalmaya ve bazı alanlarda ve sektörlerde onlara bağlı olarak yaşamaya sebep olur. Bu cehaletin önüne geçmenin yolu tamam diyerek konuyu kapatmaktan geçer. Çünkü cahil olan insanlar kendilerini yeni fikirlere kapattıkları için onlara bildikleri bir şeyin yanlış olduğunu ne kadar ifade etmeye çalışsan da karşındaki cahil kişi kendi fikrini sana kabul ettirene kadar argümansız bir şekilde konuşmaya devam eder. Bu yüzden bu tür saygıdan yoksun ortamlardan uzak durmak en güzelidir. Çünkü cahille münakaşanın bir sonu yoktur. 
Cehalet yenilmesi gereken tehlikeli bir hastalıktır. Bu yüzden refah ve bağımsız bir toplumda yaşamak istiyorsak önce cehaleti yenmeliyiz. Eğer cehaleti yenmezsek bilinçsiz bir toplumla yaşamaya maruz kalırız. 

Genç Kalemşörler Belis Yiğiter

Düşünce Sokağı 
Yürüyorum yine o karanlık sokaklarda
Kimsesiz kalmış suskun ağaçların yanı başında
Dargın bulutların adeta bir karış altında 
Yürüyorum sessiz sakin düşüncelerle dalaşa dalaşa

Artık cezbetmiyor beni o sokağın masum hali
Gerçi şüpheli zaten aklıma dahi gelme ihtimali
Gelse bile izin verir miydi ki düşünceler?
Belli ki  ruhumu, zihnimi, beni mesken etmişler 

Kaldırımlarla artık tartışmıyorum
Çektim üzerlerinden bakışlarımı, dikkatimi, düşüncelerimi..
Suskun ağaçlar,  dargın bulutlar belki yeniden dostum olurlar 
Belki benimle bahara yelken açarlar 


Düşündüm bir vakit;
En son ne zaman şenliydi bu yürüyüşler, bu hisler
Bulamayınca aldım düşüncelerimi birer birer
Son verdim kafamdaki kasırgaya umarım bir gün biter