Uyandım şafakla aklıma düştü
Gözlerim,yüzlerim,kirpikler yaştı
Akan gözyaşlarım sel oldu taştı
Yağmur yağar gibi ıslanıyorum

Unutmadım lüle lüle saçını
Kimse bilmez ben bilirim içini
Yıllarca görmedim bir çay içimi
Seni düşündükçe paslanıyorum

Kırmızı yanaklar benzerdi güle
Senin için düştüm ben dilden dile
Yoklugunla yandım çevirdin küle
Deli diye şimdi taşlanıyorum

Yıllardır aradım,özledim seni
Gelirim demiştin giderken hani
Bellerim büküldü görürsen tanı
Elimde bastona yaslanıyorum

Bir tatlı sözüne gülüşe kandım
Yıllarca bekledim gelirsin sandım
Attın ateşlere kırk sene yandım
Katran kaznında haşlanıyorum

Başımı eğmedim boynumu eğdim
Uzattım elimi eline değdim
Kara gözlerini ben seni sevdim
Seni görmek için süsleniyorum

Kopardılar tomurcugum yetmeden
Seni bulur muyum ömür bitmeden
Sabahlar olmuyor sensiz yatmadan
Gönül meydanında hışlanıyorum

Tek tek basar incitmezdi taşları
Kaküllerden görünmezdi kaşları
İlk bahar ayında gördüm kışları
Seni sevdim diye suçlanıyorum


Çile bülbülde mi yoksa gülde mi
Kurumuş yaprakta kırık dalda mı
Bilmem arıda mı bilmem balda mı
Gelirsin diyerek uslanıyorum

KARA'delim niye karardı için
Tutuşup yanarsın hep için için
Bilmiyorum bunda varmı ki suçum
Düşünceye daldım yaşlanıyorum

HÜSEYİN KARA
08 HAZİRAN 2025
Bir pazar sabahı
Bir bayram sabahı