08.07.2006’da yöre gezimizin ikincisine çıktık: Bu geziye yine Mustafa Bilal Özden, Ahmet Hocaoğlu ve araç sahibi öğrencim Mustafa Kalfe katıldı.

Dağlıca Belediyesi Parkının içinden Hurman Kalesinin görünüşü.

Yöremizdeki Hurman Kalesi, tarihte ticaret yollarının kesiştiği bir mevkide bulunduğundan önemli bir işlev görmekteydi. Andırın’daki “dağ geçidi” anlamına gelen Geben, Kaban, Gaban, Kapnisperti, Kapniskerti gibi isimlerle anılan ve Roma-Bizans eseri olan kale ile irtibatlıydı. Ermeniler Bizans Devleti tarafından doğudan tehcirle Kilikya’ya yerleştirilmesinden sonra bölgemizde hakimiyet kurmuşlardır. Meryemçil Kalesi denen Geben, Ayas (Yumurtalık)-Ceyhan-Kadirli-Andırın üzerinden gelip Göksun ve Hurman’a uzanan tarihi kervan yolunun ağzında olup Ermenilerin Orta ve Doğu Anadolu’ya açılan gümrük kapısıydı. Charles Texier de Kayseri-Göksun üzerinden gelip Geben, Kadirli ve Anavarza’ya inen ve buradan da Suriye’ye geçen bir yolun olduğundan bahsetmektedir. Kilikya Ermenileri ile ticari anlaşmalar yapan başta Ceneviz ve Venedikli olmak üzere Avrupalı tüccarla deniz yoluyla Ayas’a gelip buradan Geben üzerinden Selçuklu topraklarına girerek Afşin’in kuzeyinde olan ve konumu bakımından Geben Kalesine benzeyen Hurman Kalesine gelirlerdi. Hurman doğu, batı, güney ve kuzey yollarının kesiştiği nokta olup Kayseri, Sivas, Malatya ve Elbistan’a yollar buradan ayrılırdı. Geben’de Ermenilere ait bir gümrük dairesi olup, Orta Anadolu ile Çukurova arasında gelip giden kervanlar kale önünde durdurulup taşıdıkları ticaret eşyalarından vergi alınırdı. (Yayım aşamasında olan Afşin ve Yöresi Tarihi adlı çalışmamdan)

2. Sütpişiren Kalesi

Resim 2 Sütpişiren Kalesi’nin batı yönünden ayakta kalan doğu surlarının görünüşü.

Afşin’in Kerevin Köyünün 7-8 km. kuzey doğusuna gidildiğinde Süt Pişiren Kalesine ulaşılır. Hurman Kalesine yaklaşık 11 km’dir. Kerevin Köyü’nden kaleye giden yol ulaşım için uygun olmasa da 4x4 Jeeple zor da olsa ulaşılmaktadır. Süt Pişiren Kalesi, yöremizde pek yaygın ve bilinen bir tarihi eser değildir. Ulaşımı çok zor olduğu için ancak Kerevin ve Söğütdere Köyleri’nde ve yakın köylerde bilinmektedir. Kale, Hurman Kalesiyle aradaki ikişer km.lik mesafelerle kurulan küçük burçlar aracılığı ile işaretleşmeye uygun olan, bölgeye hakim bir yerdedir. Bu kalenin Bizanslılar tarafından yapıldığı söylenmektedir. Gürün topraklarından çıkan ve Afşin sınırları içinde Hurman Çayı adını alan Akdere Suyu’nun karşılıklı dik yamaçlı blok kayalardan oluşan dar vadisi içindeki manzarasıyla insana ürperti veren derin Akdere Kanyonu’nun doksan derece güneybatıya kıvrıldığı boğazın karşısındaki yüksek kayalıklar üzerine kurulmuştur. Gömü arayan kişilerce güneydoğu cephesindeki surlar yıkılmıştır. Kalenin duvarlarından yalnızca doğu cephesi ayakta kalmıştır. Kaleye Süt Pişiren isminin verilmesi köylülerce şu şekilde hikaye edilmektedir: Kale komutanı hanımının hizmetçisi olan âmâ bir kız, her gün Hurman Kalesi ve diğer iki burçtaki askerlere dereyi takip ederek sıcak süt getirdiği için kaleye bu ad verilmiştir. Afşin’de göç konusuyla ilişkin yapılan araştırmada bu kale için Kerevin Kalesi de denilmektedir.  (Yayım aşamasında olan Afşin ve Yöresi Tarihi adlı çalışmamdan)