70’li yıllarda Taksim’de bir kutlamada 34 kişi hayatını kaybetmişti. O zamanın iktidarı ile bir gerginlik yaşanmıştı. Solcu bir parti, solcu bir sendikayı arka bahçesi olarak kullanıyordu. Şimdi sol parti ve sol sendikanın sarmaş dolaş oldukları gibi. Bu yakınlık nedense arka bahçe olarak hiç gündeme taşınmaz. Muhalefetin en güçlü arka bahçesi olmaktan da kıvanç duyuyor. Sol sendikanın her genel başkanı daha sonra sol partiden milletvekili seçiliyor. Taksim Olayının vukuu bulduğu günden buyana 35 yıldan fazla zaman geçti. Türkiye’de ve dünyada çok şeyler değişti. Ne var ki sol sendikalarda Taksim’de 1 Mayıs kutlama düşüncesinde hiçbir değişme olmadı. İsrar devam ediyor. İnatlaşma, kutuplaşma, kafa tutma , meydan okuma sürüp gidiyor. Bu sendikacılar sadece 1 mayıs gerginliği üzerine hayatiyetlerini idame ediyorlar. Muhalefet partisi kutlamanın Taksim’de olması için elinden ne gelirse onu yapıyor, ortalığın toz duman olmasını istiyor. Bundan kendisine de olumlu pay çıkarmaya çalışıyor. Sanırım gayreti nafile.
 
Taksim’in tapusu sol sendikaların üzerine mi tescil edilmiş? Ya da bu sendikalar bir süre daha direnip zilliyet iddiasında mı bulanacaklar? Niyet işçi bayramı kutlaması ise Taksim’de olursa kutlama ballı mı oluyor? 1 Mayıs Taksim’de kutlanırsa, işçilerin alım gücü bilmem kaç katına mı yükseliyor? Burada yapılacak 1 Mayıs kutlamalarına katılanlar tarihte kahraman mı ilan ediliyor veya burada kutlama yapılırsa, katılanlar, Taksim hacısı mı oluyorlar?
 
Bir yılda en çok izin kullanıp, resmi tatil yapan ülkeyiz. Sendikacılar, milletimize katkı sağlama açısından bir gün fazla çalışarak fedakârlık yapmayı hiç akıllarına bile getirmezler. Hâlbuki böyle bir davranış herkesin takdirini toplar. İnsanımızdan beğeni görür. Toplum, böyle bir davranışı sergileyeni bağrına basar. Belki de tarihe geçmek budur.
 
Sonuçta sendikalar bir sivil toplum kuruluşudur. Yürütme değildir. Her 1 Mayıs kutlamalarında hükümetle zıtlaşmayı kendisine ilke edinmiştir. Bu durum,  halk tarafından doğru bir davranış olarak görülmüyor. İlla Taksim’de kutlama yapmayı dayatmak kimsenin hayrına da değildir. Bundan kazançlı çıkacak kimse de olamaz. İnadını genlerinde taşıyan bir grubun içinde bulunduğu görüşün refleksinden başka bir şey değildir. Belki de bu refleks muhalefette olan bir partinin refleksi ile eşdeğer davranışın bir sonucudur.
 
Bu yazı yayınlandığı gün 1 Mayıs kutlamaları olacaktır. Bu kutlama Taksim’de veya bir başka yerde olabilir. Ama taksim inadı size hiçbir puan kazandırmaz. Taksim’de kutlama yapmak için harcadığınız enerjiyi iş ahlakının oluşması için harcamalısınız. Kutlamalar yapılacaksa kırıp dökmeden bir şölen havası içinde olmalıdır. Türk milletinin her bireyine de bu yakışır.
Selam ve dua ile…