HSYK düzenlemesi yapılacak ortamda “Yargıcın yakasında rozet olmaz”diyor, Kılıçtaroğlu. Hem de bu sözü böyle bir atmosferde birkaç kez dile getiriyor. Elbette ki yargıcın yakasında siyasete ait bir rozet olmamalı. Her politikacıya da eşit mesafede durmalı. Taraf olduğu tek şey hukukun üstünlüğü olmalı. Ne var ki, Moğoltay’ın yaptıkları ve söyledikleri Kılıçtaroğlu’nun bu sözlerini doğrulamıyor. Üstelik solcu militanları yargıya açıktan atamıştı. Bakanlığı döneminde 5 bin kişiyi açıktan atadığı yazılıp çizilmişti. Diğer görüşten kimsenin atanmasına izin vermedi. Bunlardan hiç birinin atanırken yakalarında siyasi parti rozeti yoktu. Ama rozet sevgileri kalplerindeydi. Rozet aşıklığı iliklerine kadar işlemişti.
Geçmişe kısa bir göz atalım. Yassıada yargıçlarının, Bayan Çölaşan’ın, Nusret Demiral’ın, Yekta Güngör Özden’in, 367 garabetini çıkartan Sabih Kanatoğlu’nun, Abdurrahman Yalçınkaya’nın da yakalarında rozet yoktu. Ama göbek bağı ile CHP’ye bağlıydılar. Yaptıkları hukuk tarihine kara leke olarak geçti. Bu isimler sadece birkaç örnek. Hepsi sayılacak olsa kaç köşe yazısı doldurur.
Yandaşlarının yaptığından sorumlu tutulamayacağınızı söyleyebilirsin! Erzincan’dan apar topar getirip partinizden aday ettiğiniz Cihaner yargılanıyordu. Milletvekili seçtirdiniz yargılama dosyası çakılı kaldı. Rafa kaldırıldı. Dokunulmazlığı kalkacak, yargılama devam edecek. bıraksaydınız da suçu yoksa aklansaydı. Daha sonra da alnınız açık bir şekilde aday etseydiniz. Peki, bu kişinin yakasında rozet mi vardı? Nereden tanıdınız da apar topar sahiplenerek milletvekili ettiniz. Dokunulmazlık zırhına büründürdünüz. Masum mu, militan mı?
Bir başka yakasında siyasi parti rozeti olmayan yarsav militanını partinizden aday göstererek milletvekili olmasını sağladınız. Hatta grup başkanvekilliğine kadar getirdiniz. Bu bayanında yakasında CHP rozeti yoktu. Yakasında rozet yoktu ama, rozet gönlündeydi, rozet sevgisi kalbindeydi, rozet aşkı kafa yapısındaydı. Yıllar yılı bu yargı CHP zihniyetinden kurtarılamadı. Bunun içindir ki her yeni yapılanmanın karşısında duruyorsunuz.
“Haberal’cı, hakime CHP’den süper kıyak” başlıklı habere konu olan Yargıtay 4.hukuk daire başkanı emekli olur olmaz iş bankası yönetimine getirilmiştir. Bu yargıcında yakasında parti rozeti yoktu. Ama ödül olarak CHP bankasının yönetim kuruluna getirilmesi de elbette ki diğerleri gibi tesadüfen olmuş değildir. O yargıcında gönlünde, kafasında ve kalbinde takılı bir rozet varmış. Kimlerin kafalarında ve kalplerinde parti rozeti takılı olduğunu bizlerde en azıdan sizler kadar biliyoruz.
Türk milleti adına karar verenlerin rozet sadece yakalarında olursa onu çıkartıp atabilir. Ama kafalarında ve kalplerinde rozet taşıyan militan yargıçlar rozet sevgilerini çıkartıp atamazlar. Delil çuvallarının ağzını bile açmadan hem tutuklama emri verir, hem de mal varlıklarına tedbir kararı alır. Bunu da Türk milleti adına yapar. Eğer rahatsız olmanız gerekiyorsa bu saydıklarımız yeterde artarda. İktidar partisinin dediği yasalaşsaydı, üç iktidar, bir muhalefet yargıç atayacaktı. Buna da muhalefetin anası razı olmayacak. Kılıf olarak da yakada rozetli yargıç olmaz diyecek. Ana muhalefetin lideri açık, doğru ve şeffaf davranıştan yine kaçmaya devam ediyor. Her zaman yaptığı gibi. Söz ve eyleminizin tutarlılığı(!) taşradan bile rahatlıkla görülebiliyor.
Vesselam…