Dünyanın her yanı mazlumlarla dolu. Ezilenler yığın yığın. Horlananlar milyarları oluşturuyor. Hakkı elinden alınanlar arzın her tarafına yayılmış bulunuyor. Öldürülen, sakat bırakılanlar, dünya nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturuyor. Nemrutlar, Firavunlar öldüler. Cehlin babaları, Ebu Lehepler de gittiler. Arif Nihat Asya’nın da ifadesiyle; “ Ebu Cehil ölmedi, Ebu Lehep kıtalar dolaşıyor” diyor. Onların yolunda giden torunları, dünyayı ateşe veriyorlar. Kana doymuyorlar. Zulümlerine her gün yenilerini ekliyorlar. Zalimlerin temsilcileri, yeryüzünden eksik olacağa da benzemiyor.
 
Müslümanın görevleri arasında zalim olmamak vardır. Zulme karşı koymaktır doğru olan. “Zalimlere meyl etmeyin , sonra ateş size de dokunur” buyuruyor Alemlerin Rabbi. Zalimlerin yanında olmak Müslümanlara yakışmaz. Elbette ki zalimlere meyl etmek, Müslüman şiarı değil. Müslüman, zalim olmayı değil, mazlum olmayı yeğlemeli.
Ramazan orucu tutan bir nemrut örneği olmamıştır. Musalli bir firavuna da tarih tanıklık etmemiştir. Ebu cehil, Bedir’de kör kuyuya atılıncaya kadar Hz. Peygamber’in peygamberliğini hiç mi hiç kabul ve tasdik etmemiştir. Küfrün bu önderleri yaşadıkları dönemde, Allah’a ve Allah’ın gönderdiği elçilerine en büyük düşmanlığı sergilemişlerdir. İnatları ve gururları, gerçekler karşısında onları, kör ve sağır etmiştir. Güçlerini de sonuna kadar Allah’a ve Resullerine düşmanlık için kullanmışlardır. Nemrut ve firavun bunlardır.
 
Namaz kılan, oruç tutan, Kur’an okuyan, Allah’tan başka ilah olmadığına inanan biri, nemrutta, firavunda olmaz/olamaz. Bu söz söylenmez/söylenemez. Bu söz denmiş ise, bunun izahını kimse yapamaz. Söz döner dolaşır, sahibini bulur. Umarım kimse böyle bir söz sarf etmemiştir. Böyle bir sözün sorumluluğunu aklıselim sahibi çok daha iyi bilir. “Müminlerin kardeş olduğunu da.” “Müminler kendi aralarında, gayet şefkatli ve merhametli, kafirlere karşı şiddetli ve celadetli” olduğunu da bilir. Müslümanın bu emir doğrultusunda sorumlu davranması gerekir. Müslümanın Allah’ın emrini tersinden uygulama hakkı yoktur. Eğer bunu yaparsa hakikate gölge düşürmüş olur. “Müslüman elinden ve dilinden emin olunan kişidir.” Kavga bekleyenlerin beklentileri boşa çıkmalıdır. Bulanık suda balık tutmak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalmalıdır. Yarayı kaşıyanlarda, pusuda bekleyenlerde avuçlarını yalamalı. Müminler kardeştir. Müminler kardeştir. Müminler kardeştir…
Vesselam …