Kumar denince akla sadece maddi şeyler gelmemeli. İnsan sadece mal-mülk gibi maddi şeyler için mi Kumar oynar?

Hayır! İnsan sadece maddi şeyler için kumar oynamaz. Sahip olduğu manevi değerler için de kumar oynar ve onları da kaybedebilir.  Hatta manevi şeylerin kaybı ve verdiği zarar maddi kayıplardan çok daha fazladır. Belki maddi kayıpları zaman içinde telafi edebilir ama manevi kayıpların telafisi çok daha zordur.

                Maalesef bugünlerde oturduğumuz manevî kumar masasında birçok değerlerimizi kaybetmişiz ve her geçen günde kaybımız artmaktadır. Maddi olarak bazı şeyler kazanabilir ümidiyle masaya sürekli olarak manevi değerlerimizi koymaktayız. Maalesef her seferinde de kaybetmekteyiz. Bazen bir makama gelebilmek, bazen elde ettiğimiz makamları kaybetmemek, bazen de hedeflediğimiz dünyevi çıkarlarımızı elde edebilmek için çok kolay bir şekilde manevi değerlerimizden taviz verebilmekteyiz.

Çok uzaklara gitmeye gerek yok. 20-30 sene öncesine gittiğimizde ne kadar büyük kayıplarımızın olduğunu anlayabileceğiz. Bu kayıpların en büyüğünü ise İNANÇ ve AHLAKî alanlarda yaşamaktayız. İnanç yapımız ve ahlaki değerlerimiz her geçen gün biraz daha erozyona uğramakta ve yavaş yavaş yok olmaya doğru gitmektedir.

                Allah, daha önceden sahip olmadığımız birçok imkanları hizmetimize sundu. Her türlü maddi zenginliklerin kapısını bizlere araladı. Başörtüsünden dolayı kazandığı üniversitelere dahi alınmayan kızlarımız şimdi o üniversitelerde öğretim görevlisi, üniversitelerin bulunduğu il ve ilçelere yönetici olarak atanmaktalar. Kapısından dahi içeri alınmadığı mekanların amirleri olmaktadırlar. Maddi anlamda her istediğimizi elde etsek te manevi anlamda bizden istenilenleri unuttuk. Bize her türlü nimetleri veren Rabbimizi unuttuk. O’nun verdiği bu nimetlerin şükrünü yerine getirmeyi unuttuk. O’nun istediği şekilde Müslüman olmayı unuttuk. Dünyevi kazanımlarımızı kaybetme endişesiyle sahip olduğumuz manevî değerlerimizi teker teker terk ettik. İnsanlarını teveccühünü Allah’ın rızasına tercih ettik. Sahip olduğumuz güç ve imkanlarla Allah’ın razı olmayacağı işlerin altına imzalar attık.

                Dünyada insan verilen her şey emanet olduğu gibi makamlar da birer emanettir. O makamlarda oturanlar ise sadece birer emanetçidirler. Emanetçi asıl mal sahibi olmadığı için o emanetler konusunda istediği gibi tasarruf ta edemez. Emanet sahibinin istediği şekilde hareket etmek zorundadır. Onun için belli makamlarda olan kimselerin, o makamları Allah’ın istediği şekilde kullanmaları gerekir. “Mühür bende sultanlık bende. İstediğim gibi yapar, istediğim gibi hareket ederim” düşüncesi içerisinde olamaz.

                Kaybettik. Sürekli de kaybetmekteyiz. Belki namazımızdan ve orucumuzdan kaybetmedik ama namaz ve orucun vereceği şuuru kaybettik. Kumar masasında kaybetmesek te inanç masasında kaybettik.  Bir dönemler başörtüsü yüzünden çok mağduriyetler yaşasak ta şimdiler de başörtülerimiz bizlerden dolayı mağdur olmaktadır. Elde ettiğimiz mallar bize Rabbimizi kaybettirdi. Sahip olduğumuz makamlar bizlere Rabbimizin emrini unutturdu. Rabbimizin hoş görmediklerini hoşgörü olduk. Hoş görü altında her türlü harama işler olduk veya işlenmesine zemin hazırladık. Hep biz olmaktan uzaklaştığımız için “ne derler” düşüncesi ile hareket eder olduk. İman ile küfür arasındaki çizgi siyah ile beyaz gibi iken biz siyah ile beyazı birbirine karıştırarak gri renkler oluşturduk. Griyi de kendi içerisinde onlarca tonuna ayırdık. Fakat şunu unutmayalım; Allah katında saflar siyah ve beyaz olarak ayrılacak. Arada kalanlar ise “Müzebzeb” olarak en aşağı ve acı muameleye tabi tutulacaklardır.

Kaybettik! Kumar masasında kaybetmesek te İNANAÇ MASASINDA kaybettik.

               

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Samettin Gözüaçık 2022-09-19 12:25:18

Harika ve cesur bir yazı, tebrik ederim

Avatar
Ramazan Demirtaş 2022-09-19 14:39:17

Çok güzel özetlemişsinz kardeşim. Maalesef ahlak ve inançlarımızı kaybettik.

Avatar
Ali 2022-09-19 16:22:00

İsabetli guzel yazı Allah razı olsun.

Avatar
fatih cansu 2022-09-19 17:51:38

Zamanımız Müslümanlarının düştüğü durum ancak bu kadar güzel anlatılır. Müzebzep olmaktan Rabbime sığınırım.

Avatar
Fatih SÖNMEZOCAK 2022-09-19 21:04:08

Allah razı olsun hocam. Kaleminize ve kelamınıza kuvvet inşaAllah..

Avatar
Osman Termen 2022-09-20 20:56:29

Tebrik ediyor, teşekkür ediyor, dua ediyoruz. İstifade ediyoruz.

Avatar
Seyfullah 2022-09-20 21:59:42

Sayın hocam belki de kaybetmedik. Çünkü olmayan şey kaybedilmez!Belki bahsettiğiniz zaman diliminde de şu zamandaki fırsatlar olsaydı aynı olur muydu acaba diye düşünüyorum. Yani içimizdekiler mi dışarı çıktı. İyi olmakla, kötü olmamak arasında büyük fark var. Biz iyi olmayı kötü olmamak zannettik belki. Kötü olmasaydık şimdi iyi olurduk.iyi olduğumuz için -fırsatlar elimizde olmadığı için mecburen iyi idik-galiba şimdi kötüyüz gibi geliyor bana. Hani adama sormuşlar iki ineğin olsa birini sadaka verir misin diye. Tabi ki veririm demiş. Aynı adama sormuşlar iki tavuğun olsa birini sadaka eder misin deyince adam hayır demiş. Niye demişler çünkü iki tavuğun var ama ineğin hiç yok ki demiş.

banner457

banner372

banner432

banner464

banner373