Uykularım bölünüyor gecenin bir yarısı,
Buğulu gözlerle bakıyorum etrafıma.
Gördüğüm tek şey bir oda dolusu karanlık.
Acaba diyorum neden uyandım gecenin ortasında.
Sonra bir ses duyuyorum aniden.
O ses, sanki dünyanın en güzel sesi.
Hafiften esen rüzgarlarla aralanıyor odamın perdesi.
Ay ışığı süzülmeye başlıyor içeri usul usul.
Bir anda beliriyorsun ay ışığı vurmuş odamın camın da.
Uzun uzun konuşuyoruz sanki hiç bitmeyecekmiş gibi.
Çam ağaçlarının uğultusu eşlik ediyor konuşmamıza.
Ne gece bitsin istiyorum ne de ay gitsin.
Bir karabulut gelip kapatıyor ay ışığını,
O gidince sende gidiyorsun gece de bitiyor.
Son bir gün bir kaldırım kenarında görüyorum seni,
Tam selam vermek istiyorum başını çeviriyorsun görünce beni,
Sanki düşmanınmışım gibi. Ne selam var ne sabah.
Oysa ben seni her gece odamın camından konuştuğum hayalin gibi sanmıştım.