Masa başında çalışıyorsanız günün  8-10 saatini oturarak geçiriyorsunuz demektir ve uzun süreli oturma insan vücudu için potansiyel bir tehlike oluşturur.En sık görülen kas iskelet sistemi sorunları; kas zorlanmaları, tendinit (tendon iltihaplanmaları), karpal tünel ve ulnar tünel sendromu adı verilen sinir sıkışmaları, bel ve boyun fıtıklarıdır.Kas ve iskelet sistemi kaynaklı ağrı ve patolojiler belki de uzun süre oturmanın en masum sonuçlarıdır,bunların yanında ölüm riskini artırması öncelikli dikkate alınması gereken sonucudur.

       800 bin kişinin değerlendirildiği bir çalışmada uzun süreli oturmanın diyabet(şeker hastalığı) sebepli %112, kalp-damar problemlerinden  %147, başka nedenlerden ölüm riskini %49 artırdığını göstermiştir.Ayrıca günlük 6 saat ve daha uzun süreyi oturma pozisyonunda geçirenlerde 15 yıl içinde ölme ihtimali, günde 3 saatten az oturan bir kişiden %40 daha fazladır.(Amerikan Kanser Derneği)

      Günün çoğunda oturmak(6 saat ve üzeri) kalp krizi riskini, sigara içen bir kişinin kalp krizi geçirme riskine kadar yükseltir.Kronik hastalıkların ve ölüme sebep olan yaygın hastalıkların çoğu ‘gün içindeki uzun süreli oturma’ ile çok yakından ilişkilidir.Yani sebebini bilmediğimiz ve bazen genetik olarak nitelendirdiğimiz pek çok hastalık bu sebepten kaynaklı olabilir. Amerikan Epidemiyoloji Dergisi'nde yayınlanan bir çalışma,uzun süreli oturmanın sadece kalp hastalıklarından değil, kanserden ölme riskinin de belirgin derecede yüksek olduğunu gösterir.Uzun süreli oturmanın dolaylı neden olduğu en sık rastlanan ölüm sebepleri ise obezite,kolon kanseri,inme,diyabet ve kalp damar hastalıklarıdır.

      Öyle ki ABD'li endokrinoloji uzmanı Dr. James Levine, uzun süreli oturmanın bizi öldürdüğünü söyler ve uzun süreli oturmayı ‘tabutunuzun üstünde oturmuş gibi’ olmaya benzetir.

      Uzun süreli oturmak fiziksel sağlığımız dışında zihinsel sağlığımızı da yakından etkilemektedir.Bir çalışmada oturma esnasında 90 dakikadan sonra zihinsel işlevin baştaki duruma oranla anlamlı seviyede azaldığı gözlenmiştir.Daha düşük fiziksel aktivite seviyelerinin, kalp atış hızındaki değişimler, oksijen alımı, solunum ve beyin kan akışı dahil olmak üzere akut fizyolojik yanıt yoluyla hem kısa vadede hem uzun vadede beyin fonksiyonunu etkilediği görülür.Bilişsel işlevi azaltır, yapılan iş verimini düşürür.

     Hareketsizlik bu sonuçların dışında ekonomik sonuçlar da doğurmaktadır.Küresel ekonomiye her yıl 67.5 milyar dolar mali külfet getirmektedir.Bunun 58.8 milyar doları sağlık harcamalarına giderken, 13.7 milyar doları da üretkenlik kaybından dolayı ortaya çıkmaktadır.(DSÖ)

            Peki neler yapabiliriz?

       Öncelikle oturmanın zorunlu olduğu zamanlarda, oturma esnasında doğru pozisyonda oturduğumuza emin olmamız gerekir.Gerekli hallerde ergonomik destekler kullanılmalıdır.Dirsek 90-100 derece arasında olacak şekilde pozisyonlanmalıdır.Masa değiştirilemediği durumlarda sandalye yüksekliği ile ayarlanabilir.Sandalye yüksekliği oturulduğunda ayaklar zemine tam değecek şekilde ayarlanmalıdır.Yükseklik ayarlanamıyorsa ayak rampası/tahtası kullanılabilir.Oturma yeri kişinin uyluklarından daha kısa olmalıdır.Oturulan yerin ön kısmı damar paketine baskı yapmaması için yuvarlak kesimli olmalıdır.Oturma tablasının eğim açısının öne doğru 5-10 derece arasında olması önerilir.Sırt desteği ayarlanabilir olmalıdır.Klavye ve fare kullanırken el desteği sinir sıkışmalarını önlemek için mutlaka kullanılmalıdır.

 

       Bahsedilen pasif uygulamalar dışında hayati önem taşıyan diğer hususlar ise şunlardır:

       30 dakikada bir 2-3 dakikalık pozisyon değiştirmeniz ve hareket etmeniz gerekir.Molalarınızda mutlaka hareket etmelisiniz, çay ve kahvenizi ayakta veya yürüyerek içebilir,uzun süreli telefon konuşmalarını hareket halinde yapabilirsiniz.Düzenli egzersiz yapsanız dahi bu küçük molaları ‘çalışma esnasında’ eklemelisiniz, bu birincil yapmanız gerekendir ve oturmanın akut zararlı etkilerini azaltacaktır.

         Haftada 3-4 kez günlük en az 30-45 dakika kalp hızınızı artıracak egzersizler yapmalısınız.Düzenli egzersiz riskleri minimuma indirir.

         Metrobüs veya otobüslerde oturmak yerine ayakta durabilirsiniz.

         Asansör yerine merdiveni tercih edebilirsiniz.

         Toplu taşıma kullanıyorsanız ineceğiniz duraktan bir durak önce inebilirsiniz.

          Gün içinde birkaç kez yapılacak 5-10 dakikalık fiziksel aktiviteler dahi riskleri anlamlı oranda düşürür,hayati önem taşır.(PHE)Vücut ter dökmese bile hareketin açığa çıkaracağı fizyolojik yanıtlar, oturmanın vücudu içine aldığı kısır döngüden çıkarır.Bu aktiviteler parça parça da yapılabilir, önemli olan yapılması yani sürekliliğidir.Ayrıca düzenli egzersiz kondisyonunuzu artıracağı için işten sonra hissettiğiniz genel yorgunluk hissini de zamanla azaltacaktır.

       Unutmayın ki insan vücudu hareketsiz kalmak için uygun değildir.

       Hareketle kalın.