Boyun fıtığı, boyun omurları arasında bulunan disklerin iç kısmındaki jelatinöz yapının çeşitli sebeplerle sinir aralığına yer değiştirmesi ile ortaya çıkan klinik bir tablodur.Bu tabloda genellikle boyun ve kola yayılan ağrı, duyu kaybı, refleks değişiklikleri, kas kuvvetsizliği ve fonksiyon kayıpları görülebilir.

     Boyun fıtığı boyun ve boyun kuşağı bölgesini etkileyen en önemli ağrı nedenlerinin başında gelir.Görülme  insidansı(belirli bir hastalığa yakalanma olasılığını gösteren ölçüt) göz önüne alındığında iş gücü kaybı gibi sekonder problemlere de neden olmakla beraber hem bireysel hem toplumsal sonuçları bulunmaktadır.

       Travmalar(trafik kazası,düşme,darbe alma gibi), çeşitli sebeplerle zorlanmalar, uzun süren hareketsizlik veya tekrarlı hareketler-yüklenmeler(overuse-overload) ve yaşa bağlı gelişen omurlar arasındaki diskin su kaybetmesi sonucu görülebilir. Erkek cinsiyeti(erkek/kadın oranı 1,5/1), ağır kaldırmak, uzun süre araba-motosiklet kullanma,romatizmal hastalıklar ve dalış sporu fıtık oluşumu için risk faktörleri olarak belirlenmiştir.Fıtıklaşma boyun bölgesinde en sık C5-6 ile C6-7 seviyelerinde görülür.

      Hissedilen ağrı hasta tarafından künt-keskin, elektrik çarpması veya bıçak saplanması gibi değişik şekillerde ifade edilebilir.Boyun hareketleri genelde kısıtlanmıştır.Ağrı; boyun kasları, omuzlar ve kollarda yayılım gösterebilir.

      Cerrahi kriterleri genellikle şiddetli ve zamanla hafiflemeyen ağrı, kollar ve ellerde uyuşma-karıncalanma, kol kaslarında kuvvet kaybı ve kramplar şeklinde tanımlanabilir.Hekimi tarafından cerrahi gerekli görülmeyen hastalarda fizyoterapi ve medikasyon(ilaç tedavisi) ile semptomlar azaltılır/giderilir.

      Tedavisinde asıl amaç ağrı kontrolü sonrasında boyun stabilizasyonunu ve motor kontrolünün yeniden kazanımını sağlamak; kısıtlılık mevcutsa eklem hareket açıklığını tekrar kazanmak,boyun ve boyun çevresi kasları güçlendirmek,kaybolan fonksiyonları yerine koymaktır.

     Tüm hastalıklarda hasta eğitimi tedavide elzem bir adımdır.Öncelikle hastanın endişe ve korkularını azaltmak,günlük yaşamda aktif bireyler olabilmelerine yardımcı olmak ve öngörülen sorunları en aza indirmeyi amaçlar.Hastanın günlük yaşamındaki küçük düzenlemeleri de içerir.

      Akut dönemdeki hastada ilk hedef ,ödem ve inflamatuar durumu kontrol altına almak ve en erken dönemde mobilizasyonu sağlamaktır.İnflamatuar durum; bağışıklık sisteminin hasara karşı verdiği tepkidir ve bu tepkiyle ağrı,ısı artışı,şişlik,fonksiyon kaybı gibi sonuçlar ortaya çıkar. Eklemlere binen yük azaltılır,bu dönemde hastaya boyunluk önerilebilir fakat boyunlukların 1 haftadan fazla kullanılması önerilmez,uzun süre kullanımı kas kuvvetinde azalmaya yol açacaktır.Yine akut dönemde soğuk uygulama spazma giren kaslar ve ödem için iyi bir uygulamadır.Ayrıca reçete edilen non-steroid anti-enflamatuar ilaçlar ödem ve inflamasyonu baskılar.

     İnflamasyon ve ödem azalınca yumuşak dokuyu gevşetmek için sıcak uygulamaya geçilebilir.Gerekli görülen vakalarda sıcak-soğuk kombinasyonu yapılır.Boyun hareketlerinde kısıtlılık var ise germe-gevşeme egzersizleri tedavinize mutlaka eklenmelidir.Ağrı anlamlı düzeyde azaldığında kuvvetlendirme egzersizlerine geçilir.Kasların kuvvetlenmesi ile omurgaya ve dolayısıyla disklere binen yükler azalacaktır.Ayrıca elektroterapi ajanları da tedaviye eklenebilir fakat tek başına yetersiz bir uygulamadır.(TENS,lazer,ultrason...)

      Kas kuvvetlendirme döneminde maalesef eski bir uygulama olan elle başı destekleyerek ters yönde itme egzersizi(başı öne-arkaya iterken elle engel olmaya çalışmak) halen hastalara önerildiği görülmektedir fakat bu egzersizin güncel çalışmalarda kasları daha çok spazma girdirdiği görülmüş ve güncel tedavilerden kaldırılmıştır.Yani bu egzersiz size veya yakınınıza verilmiş ise programınızdan mutlaka çıkarmalısınız.

      Diğer bir tedavi yöntemi olan manuel terapi ise elle yapılan yumuşak dokuları mobilize etmeyi hedefleyen bir tedavi şeklidir, birçok yöntemi bulunur.Fakat halk arasında en çok bilineni toplumda ‘kütletme’ şeklinde ifade edilir.Bu uygulama maalesef son zamanlarda popülerleşmiş ve sağlık profesyoneli olmayan kişilerin dahi yaptığı bir uygulamaya dönüşmüştür.Ciddi bir problemdir öyle ki bu kütletmeler sonucu birçok felç vakası ve uzun dönemde damar daralmaları bildirilmiştir.Bu uygulamada sağlık profesyonelinin tecrübesi ile doğru hasta seçimi önemlidir ve tek seferlik bu uygulamalar fıtığınızı geçirmez.

       Ayrıca boyun bölgesi kasları emosyonel durumlardan etkilenerek fiziksel ağrıya sebep olur,stresli yaşamı olan bireylerde bu kaslar genelde spazmdadır. Bu sebeple nefes egzersizleri de verilen egzersizler ile kombine halde yapılmalıdır.

   Günlük yaşamda dikkat etmemiz gereken genel  durumlar ise şöyledir:

   Sürekli aynı pozisyonda durmamalı/oturmamalısınız.20-40 dakika aralar ile pozisyonunuzu mutlaka değiştirmelisiniz.

   Yatarken yüzüstü yatmamalısınız, yan yatmak daha iyi bir seçenektir.

   Ortopedik yastık kullanmalısınız,yastık ne çok yüksek ne çok alçak olmalıdır.Omurgaya yandan bakıldığında optimal pozisyonu korumalı ve boyun çukurunu desteklemelidir.

    Kitap okurken, telefon veya tablete bakarken 20 dakikada bir pozisyon değiştirmeli boynu hareket ettirmelisiniz.Hareketler yavaş ve kontrollü olmalıdır.Tek bir noktaya uzun süre bakılmamalıdır.Monitör kullanıyorsanız, monitör göz hizasında olmalı ve gözle monitör arasında 50-60 cm mesafe olmalıdır.

   Spor yaparken özellikle terli iseniz boyun bölgesinin hava ile doğrudan temasını önlemelisiniz.(klima, rüzgar gibi.)

   Uzun süreli yolculuklarda boyun yastıkları kullanmalısınız.

   Kronik stresin boyun kaslarını etkileyeceğini unutmamalı ve stresi kontrol altına almaya çalışmalısınız.

   Boyun fıtığı tanısı aldıysanız düzenli egzersize devam etmeli,belirli aralıklarla program ve yüklenmeyi revize ettirmelisiniz.

   Hareket ve sağlıkla kalın.

                                                                                                                                            FZT. HİLAL TERZİ