28 Şubat darbesi ile meşru bir iktidar, gücü elinde bulunduranların kurdukları komplolarla devrildi. Düzmece haberlerle iktidarın uzaklaştırılması öfkelerini yatıştırmaya yetmedi. Yine düzmece ve ısmarlama gazete kupürleri ile o seçim döneminde en çok oy alan Refah Partisini kapattırdılar yetmedi kesintisiz musibetini getirdiler. Başörtüsü mağdurları oluştu. Fişlemeler üst düzeye çıktı bu darbenin bin yıl süreceği söylendi.
 
Darbenin üzerinden on beş yıl geçmedi. Darbeciler bir bir hukuka hesap vermek üzere içeri alındı. 28 Şubatçı zorbaların büyük bir bölümü, zorbalıklarının hesabını vermek üzere tutuklandı. Bu zorbaların biride elbette ki Karadayı idi. Zamanın genelkurmay başkanı, göz altına alındı. Sorgusunda, bilmediğini, haberinin olmadığını söylüyor. Darbeden haberi olmaması vahim bir durum. Şayet haberi var da yalan söylüyorsa bu daha vahim. Böyle biri ordunun içinde kırk yıl hizmet (!) vermiş. Birileri Sincan’da ceza evinde iken komutanlarının dışarıda olmasından rahatsız ki o neden dışarıda diye şikayet ediyor. Şimdilik yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir karakola vereceği imzayla yetinsinler.
 
Dönemin cumhurbaşkanı 28 Şubat’ın neresinde?! Bunu bilmeyen ve farkında olmayan yok tabi. Ne var ki bu Postu Delinen Darbenin kudretlileri ya Sincan Cezaevinde ya da kırmızı bültenle aranıyor. Veyahut da haftada bir imza veriyor. Bu durumdan Demirel’in rahatsız olduğunu, huzursuzluğunu ve huysuzlandığını herkes biliyor. En az tutuklular kadar rahatsız. Güniz sokakta çok rahat gün geçirdiği, neşesinin kaçmadığı söylenemez.
 
28 Şubat Darbesinin mazlumlarıyız. Bu dönemin en büyük mazlum ve mağduru elbette ki Erbakan Hocadır. Darbenin üzerinden on beş yıl geçmeden, hem de tankların yürütüldüğü yerde, Sincan’da tutuklu yatıyor olmaları demokrasi açısından güzel bir tesadüf. Ama ne yazık ki Muhterem Hoca bunları göremeden aramızdan ayrıldı. Bakıp ta göremeyenler bir kısım şeyleri fark edebilmeliler. Siyasetin at gözlüğünü bir tarafa bırakmalılar.
 
Bir ülkede hukukun üstünlüğüne inananların sayısı çoğaldıkça, zorbaların sayısı azalır. Halkın yaptığına saygı duyulur. Halkın seçtiklerine tuzak kurulmaz. Mazlumun ahı da yerde kalmaz. Zulümde uzun yıllar devam etmez. Birbirini şikayet eden 28 Şubatçılardan hukuk hesap sormaya devem ediyor, devamı da geleceğe benziyor. Bunun için içeridekiler de dışarıdakiler de huzursuz. Demirel’de huzursuz. Sen huzurla yat Muhterem Hoca.
Selam ve dua ile…