Bir hayli uzak ve yorucu olmasına rağmen, bu kaçıncı katılışımdı bilmiyorum. Ahır Dağı’nın Kuzeyine düşen Bertiz- Boyalı’nın, Kahramanmaraş'a mesafe ölçümü 35 km'dir. Yolların muntazamlığına rağmen dik ve kıvrımlı hâli, beni ziyadesiyle yıpratsa da kendimi buradaki güreşleri izlemekten alıkoyamıyorum. Çünkü iki kategoride yapılan güreşleri izlemek, fevkalade keyif veriyor meraklısına.

Birinci kategoride; milli güreşçiler kıran kırana kapışırken, ikinci kategoride; köy güreşçileri daha bir heyecan katıyor er meydanına.

Üzülerek söylemem gerekirse, pehlivanlığa hiç de yakışmayan şike olayı, artık orta sıkletlere kadar inmişken, köy güreşçileri koç gibi harbiden güreş tutuyorlar. Dolayısıyla en fazla alkışı ve tezahüratı da onlar alıyor.

İşte yine davet mucibince iştiyakımızın da ağır basmasıyla sabah namazından sonra; eski pehlivanlardan Yaşar Ardahan, Ahmet Yılmaz ve Âşık Pınari ile erkenden yola koyulduk. Maksadımız, trafiğin yoğunluğundan ve güreş alanındaki aşırı izdihamdan kurtulmaktı. Bizim, basına ayrılan kısımda yerimiz hazırdı ya, arkadaşlarımız kendilerine rahat bir yer bulmalıydılar.

Sorma neticesinde, Boyalı‘ya Ilıca üzerinden de gidileceğini öğrenince, o tarafa çevirdik rotamızı. Böylece Kahramanmaraş' a ve Yedi Kuyulara uğramadan, direkt Bertiz bölgesine geçiş yaptık.

Vardığımız da müthiş bir kalabalıkla ve dışarı kurulan dev ekranla karşılaştık. Ya yöre halkının misafirperverliği, ya sıcakkanlılığı hakikaten takdire şayandı doğrusu. Her şey öylesine mükemmel düzenlenmişti ki...

Güreşlere start verilirken aynı zamanda lale misillü kızaran kabarcık üzümüyle meşhur bölgenin yetiştiricileri, ürünlerini görsel mahiyette er meydanında yarışmaya sundular. Jürinin damak zevkiyle dereceye giren üzümlerin yetiştiricilerine daha sonra ödüller verildi.

Sahanın beş- altı noktasında başlayan müsabakalarda, seyircilerin his ve heyecanı zirvedeydi. Maraş'ın kurtuluşunda, Fransız muhibbanı Ermeni Hırlakyan'ın gönderdiği paraları elinin tersiyle iten Abdal Halil Ağa'nın torunları mabeynindeki davulcular, olağanüstü kıvraklıkla maharetlerini sergilediler.

Dulkadiroğlu Belediyesi hiç bir masraftan kaçınmamıştı belli ki... Keza Boyalılar da öyle…

Deyim yerindeyse, sahadaki tüm seyircileri ve sporcuları ikrama boğdular neredeyse. Üzüm ve dondurma ikramıyla bol kavurma ikramıyla herkes nasiplendi ziyadesiyle. Haricen Boyalı’nın sakinleri, evlerini ve gönül sofralarını misafirlerine açık tuttular mütemadiyen.

Ne imrenilesi bir güzellik, ne imrenilesi bir kaynaşmaydı aralarında.

Hâsılı “Kadı kızında da bulunur” betimlemesine eş, bazı kusurların (eksikliklerin) yanında, yine de kayda değer mükemmellikte bir organizasyondu. Kıdemli gazeteciliğimizin dışında, bir usta gözlemci hüviyetiyle belirtmem gerekirse, şunlardı gördüğüm eksiklikler:

Öncelikle basın tribünü olarak belirlenen yer, çekim açısından hiç de uygun değildi. Çünkü tepe noktadan çekilen fotoğraflar, kadraja gayet basık ve cüce bir görünüm şeklinde yansımaktaydı. Çektiğim onca fotoğraflardan hoşlanmadım açıkça. Sanırım çoğu arkadaşlarımız da aynı durumdan dolayı pek orada durmadılar ve aşağı inmek zorunda kaldılar.

Hâricen, saydığım ikramlardan basın tribününe (belki de inip çıkma zorluğundan) bir servis yapılmadı. Çay dahi içemedik desem, doğru bir ifadedir. . Gelecek dönem açısından basın masası, mevcut tribünün altında yerini alırsa, daha uygun düşeceğinin kanaatindeyim..

Bir diğer husus; gerek hakem komitesinin gerek cazgırın müsabıkları; eşleştirmede, okumada, sahaya sürmede çok ağır ve yetersiz davranmalarıydı. Aşırı derecede zaman kaybına ve seyircilerin hoşnutsuzluğuna sebep oldular. Oysa bu işi yapanların, tıpkı kurulu saat gibi hareket etmeleri beklenirdi. İki de bir davulun durdurulması da hoş değildi..

Bir de siyasi konuşmacılar, konuşmalarını uzatmadan sadece bir selamlama faslına dönüştürürlerse, kendilerinin duymadığı ya da duymak istemedikleri homurdanmaların önüne geçmiş sayılırlar.

Önümüzdeki yıllarda tekrar buluşmak temennisiyle...

Derkenarımdır: İnşallah hafta içerisinde, öteden beri proje kapsamımda bulunan Bertiz hinterlandının 36 parça yerleşim birimlerini dolaşarak, geniş çaplı bir tarihsel doküman çıkartmak niyetindeyim. Düşüncemde bana mihmandarlık yapacak birileri çıkarsa sevinirim.

Gsm: 05324172846