KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN ESHAB-I KEHFE FERMAN GÖNDERMİŞ
Afşin Kent Konseyi Tarihi araştırmalar Komisyon Başkanı Mustafa KÖŞ yaptığı açıklamada  Yukarıda görülen Tuğralı Fermanın Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han’a ait olduğunu söyledi. Tarih Araştırmacısı Mustafa KÖŞ Afşin Eshab-ı Kehf Külliyesine Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından Minnet Çelebi Mescidini yaptırdığını söyledi. Eshab-ı Kehteki bu mescit Dulkadiroğlu Şahsuvar Ali Beyin Veziri Minnet Çelebi anısına yaptırılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman Şahsuvar Ali Beyi yenerek Veziri Minnet Çelebiyi Şehzade Mustafa’nın eğitimi için İstanbul’a Saraya Götürmüştür. Kısa bir Müddet sonra Minnet Çelebi ile Kız Kardeşi Hatice Sultanı evlendirmiştir. Minnet Çelebinin İnce hastalık olan Verem hastalığından ölmesi üzerine Kanuni Sultan Süleyman’ın Annesi Valide sultanın talimatıyla Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1531 yılında Minnet Çelebi anısına Efsus-Afşin eshab-ı Keh Külliyesi Camisinin önüne Minnet Çelebi mescidini yaptırmıştır. Kahramanmaraş’ın ve bölgenin en büyük tarihi eserleri arasında yer alan Afşin-Efsus Eshab-ı Kehf Külliyesi’ni Osmanlı Padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman’ın koruyup kolladığı ortaya çıktı. Araştırmacı Yazar Mustafa KÖŞ tarafından yapılan araştırma neticesinde Afşin eshab-ı Kehf Külliyesine gönderilen Fermanların özenle divan huzurunda divanı yazı ile Padişahların huzurunda  yazıldığını belirtti. Tarihçi Mustafa KÖŞ sözlerine şöyle devam etti. Osmanlı padişahlarının kendilerine has ayrı ayrı Tuğraları bulunmaktadır. Afşin-Efsus şehrimizde bulunan Eshab-ı Kehf’e gönderilen Padişahların Tuğralı Fermanlarının orijinallerinin İlçemiz Afşin’de Pınar önü Cami emekli imamlarından Hasan POLAT hocamızda özenle saklanmaktadır dedi. Tarihçi Mustafa KÖŞ Osmanlı Devleti'nde Dîvân-ı Hümâyun'da alınan kararlar, yazışmalar, fermanlar, berat, menşur, biti, buyruldu, hüküm, misal, tevki', yarlık, nişan, vakfiye ve i'lâm gibi resmî yazılar bu hatla yazılırdı. "Divana mahsus" anlamına gelen bu yazı çeşidi sadece divanda yazıldığı için bu adı almıştır. Bazı rivayetlerde, divan kâtiplerine bu hattı divan dışında yazmayacaklarına dair yemin ettirildiği belirtilmektedir dedi. Her hangi bir iş hakkında ısdar olunan, Padişahın alamet-i şerife adı verilen tuğralı emri demektir. Fermanda önemli olan emrin içeriği ve uygulanmasıdır. Bir yetki ve imtiyaz belgesi olan beratta ise emir değil, verilen yetki ve beratın tevcih olunduğu şahıs (sahib-i berat veya ehl-i berat) birinci derecede önemlidir. Araştırmacı yazar Mustafa KÖŞ sözlerine şöyle devam etti.Efsus-Afşin şehrimizde bulunan Eshab-ı Kehf Külliyesine ve Eshab-ı Kehf Medresesi Seyyid Hüseyin el Hüseyni’in soyundan olup vakfın mütevellik ve Müdderislik görevini yerine getiren görevliler ile bu görevlilerin dışında benzeri işleri yerine getiren Osmanlılar zamanında Eshab-ı Kehfin merkezinde külliyenin ikamete mahsus bölümlerinde oturmakta olan kimselerdi.Ancak Efsus (Afşin)’un merkezinde ikamet edenler de vardı. Bunlar Efsus(Afşin) ‘de bulunan Külliyenin Cami, Medrese ve zaviyesinde görevlendirilen Müderris ,hatib, müezzin , mütevelli ,zaviye şeyhi ve benzeri görevleri yerine getiren kimselere Osmanlı Padişahlarınca ferman gönderilmiştir. Seyyid Muhammed oğlu Seyyid Ömer'in, öşr-i Şer'î'den ve her türlü resmî ve örfî vergiden muaf olduğuna dâir belgler mevcuttur. Seyyid soyundan gelen kişilere Eshab-ı Kehf Külliyesi ve (Afşin) Efsus’ta bulunan Dedebaba türbesinin vakıfları Es-Seyyid Ömer İbn Ebu Bekir soyundan gelen kişilerden vergi alınmıyor hatta toplanan vergilerden pay veriliyordu. Maraş Sancağının Efsus (Afşin) şehrinde bulunan Eshab-ı Kehf Külliyesi Osmanlı padişahlarının hepsi tarafından biliniyordu. Eshab-ı Kehf Külliyesi’ni Osmanlı Padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından korunup kollanarak önem verilmiştir. Dönemin padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından külliyeye 1 adet Tuğralı ferman gönderildiği öğrenildi. Osmanlı Padişahlarına ait fermanlar Es –Seyid Mehmed’ in torunu İlçemiz Pınar Önü Cami Emekli İmamlarından Hasan Polat hocamız tarafından özen ve itina ile saklanmaktadır. Hasan Polat hocamıza dedeleri tarafından kuşaktan kuşağa aktarılan Osmanlı fermanları ve bilgilere göre Eshab-ı Kehf mağarasının bulunduğu şehrin Afşin olduğu kuvvetle en büyük ispatıdır. Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Hatice Sultan’ın nişanlısı Minnet Çelebi Afşin Eshab-ı Kehf Külliyesinde Müderrislik yapmıştır. Daha Sonra Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Mustafa’yı eğitmek için Saraya alınmıştır. Minnet Çelebinin İnce Hastalık olarak bilinen Verem hastalığından ölmesi üzerine Afşin Eshab-ı Kehf Külliyesine onun anısına Minnet Çelebi çardağı yapılmıştır. Minnet Çelebi Mescidi Osmanoğullarından Sultan Selim Hanın oğlu, büyük hükümdar Sultan Süleyman zamanında 937 (1521) yılında yapılmıştır. Minnet Çelebi Mescidi Halen Orijinal dokusunu korumaktadır. 1520 Yılında Eshab-ı Kehfin Afşin Efsus Şehrinde olduğu Saray tarafından bilindiğini ve Eshab-ı Kehf’in, Afşin’de olduğunu belgeleyen Osmanlı Padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman’ın Fermanı olduğunu söyledi. Eshab-ı Kehf’in eski adıyla Efsus yeni Adıyla Afşin’de yer aldığını belirterek Eshab-ı Kehf Mağarasının Afşin’deki mağara olduğu kesinleşmiştir. Afşin Kent Konseyi Tarihi araştırmalar Komisyon Başkanı Mustafa KÖŞ sözlerine şöyle devam etti. Efsus-Afşin Şehrimizde Osmanlı Padişahlarına ait 22 adet Tuğralı Fermanlar bulunmaktadır.Bu Fermanlardan bir tanesinin Selçuklu Sultanı Alaaddin KEYKUBAT'a ait olup Devlet arşivleri genel müdürlüğünde özenle saklanmaktadır. Bu Tuğralı Fermanlardan birininde  Osmanlı Padişahı İstanbul’u Fetheden Fatih Sultan Mehmet Han hazretlerine ait olduğunu belirti. Tarihçi Mustafa KÖŞ elimizde bulunan Tuğralı belgelerin bir kısmının hangi Padişaha ait Eshab-ı Kehf’e gönderilen Fermanın içeriği nedir belgelerin tasnifinde ortaya çıkacağını belirti.Araştırmacı Tarihçi Yazar Mustafa KÖŞ ayrıca Dedebaba türbesininde Beratını bulduğunu ve İlçemizde bulunan Dedebaba türbesinin küçük bir türbeden ibaret olmadığına dikkat çeken Afşin Kent konseyi Tarihi araştırmalar Bölüm Başkanı Mustafa KÖŞ Dedebaba türbesinde bir adet medrese , iki adet erzak deposu, hanı , hamamı , Müderrisi , imamı , müezini ve duacısının olduğu Devlet Arşivleri Osmanlı Kataloğlarındaki kayıtlardan bulduğunu ve yakında bu beratı Afşinli hemşerilerim bilgisine sunacağını söyledi.Osmanlı Padişahlarına ait bir çok  belgelerden beş âdetinin Türkçesine ulaştığını sözlerine ekleyerek tarihi belgelerin sabırla tasnifinin beklenmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Araştırmacı yazar Mustafa KÖŞ Afşin Eshab-ı Kehf Külliyesine ait Dulkadiroğlu Alaüddevle Bozkurt Beyin 504 yıllık iki adet Osmanlıca-Türkçe vakfiyesine de ulaştığını ve Anadoluda gerçek Eshab-ı Kehf'in Afşin'de olduğunu söyledi.