Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) Genel Başkanı Nurettin Akçul, Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nin kömür sahası ile birlikte Erg-Verbund’a devri gündeme gelirse, meşru-demokratik tepkilerini ortaya kararlılıkla koyacaklarını söyledi.
“Kamunun uğrayacağı zarar nedeniyle geçmişte 17 yıl içinde çok sayıda hükümetin ve bu hükümetlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıklarının devretmekten ısrarla kaçındığı bu devri, mevcut bakanlığın da gerçekleştireceğine inanmak istemiyoruz” diyen Akçul, “Ama böyle bir sürece girilirse, 1993-1994 yıllarında bu işletmenin ilk devri gündeme geldiği zaman bölgenin bütün halkı ve demokratik kitle örgütleri, siyasi parti teşkilatları ve bütün oluşumlarıyla kenetlenerek ortaya koyduğumuz kararlı mücadeleyi, yine ortaya koymaktan kaçınmayız” dedi.
Genel Başkan Akçul, Türkiye’nin en önemli enerji ünitelerinden birisi konumundaki Afşin-Elbistan A Termik Santralının, 1994 yılında Çiller hükümeti döneminde işletme hakkının 20 yıllığına bedelsiz biçimde Erg-Verbund ortaklığına verilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı alındığını belirterek, “İşletme hakkının 20 yıllığına devredilmesi öngörülen Erg firmasının sahibi Vural Özbilgin,  ne büyük rastlantıdır ki, devri yapan hükümetin başbakanı konumundaki Tansu Çiller’in yalı komşusuydu. Dönemin Enerji Bakanlığı ile şirket arasında imtiyaz sözleşmesi imzalanmasına karşın TEAŞ, kamunun uğrayacağı zarar nedeniyle sözleşmeyi imzalamamıştır. Bu ülkemizde bir ilktir. Bakanlar Kurulu kararının alındığı 1994 yılından bugüne kadar geçen süre içinde AK Parti öncesinde görev yapan toplam 7 hükümet ve bu hükümetlerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kamu yararına aykırı bu devri gerçekleştirmemişlerdir. İnanıyoruz ki, bugünkü hükümet ve Enerji Bakanlığı da kamu vicdanını derinden yaralayacak, kamuyu milyarlarca dolar zarara uğratacak, çalışanları ve bölgeyi olumsuz etkileyecek kıyak niteliğindeki bu devri gerçekleştirmeyeceklerdir. Ama fiili devir için komisyon çalışmaları yapılmakta olduğu duyumlarını aldık” diye konuştu.
Genel Başkan Akçul,  TEAŞ’ın, devletin ve halkın çıkarlarını düşünerek, kamu yararına aykırı bu devrin sözleşmesini imzalamaması üzerine, Erg ve yabancı ortağı Verbund’un dava açtığını, davanın en son Danıştay’da şirket lehine sonuçlandığını hatırlatarak, “Ne yazık ki, Enerji Bakanlığı’nın davaya bakan avukatının, hasta raporunu gerekçe göstererek süresi içinde karar düzeltmesi istememesinden dolayı, bakanlık davayı kaybetmiştir” dedi.
Genel Başkan Akçul, Afşin-Elbistan A Termik Santralı ve kömür sahasının ERG-Verbund’a devrinin hukuki, mali ve sosyal çok boyutlu, telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlara yol açacağını belirterek, şunları söyledi:
“Hukuki açıdan sorun yaratacaktır. Çünkü 17 yıl öncesine göre enerji alanında mevzuat ve yasalar değişmiştir. Devir, artık yürürlükte olmayan bir mevzuatla yapılmıştır. Tüm bunların yanı sıra Erg-Verbund, enerji alım garantili, bedelsiz, 20 yıl sonunda dönemin fiyatlandırmasına göre sadece 1.1 milyar dolarlık maliyetli iki ünite yapacaktır. 2004 yılında EÜAŞ görevlilerinin hazırladığı ‘Afşin-Elbistan A Termik Santralının Fiili Devri Durumunda Doğabilecek Kamu Zararları Tespit Raporu’na göre, santralın kömür sahası ile birlikte şirkete devri halinde 20 yıllık işletme sürecinde kamunun zararı 11 milyar dolar olacaktır. Ayrıca, devir yapılacak şirketin Türkiye’nin en büyük enerji üretim ünitelerinden birisi konumundaki Afşin-Elbistan A Termik Santralını işletecek bir deneyimi, birikimi yoktur. Geçmişinde de bu sektöre ilişkin bir deneyimi yoktur. Santral çevre ve insan sağlığına büyük zarar vermektedir ve filtre sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Şirket hem maliyet hem de deneyim açısından bu durumu çözemeyecektir. İşletmenin devri, işletmenin çalışanları, bölge halkı ve bölge ekonomisi açısından da olumsuz sorunlara yol açacaktır. Geçmişte, bölge insanı bu devre karşı,  sendikamızın ve bölgedeki demokratik kitle örgütlerinin öncülüğünde işletmelerin çalışanlarıyla kenetlenerek karşı çıkmış; ortaya konulan bu mücadele ile yaratılan kamusal duyarlılık işletmenin bugüne kadar devrini engellemiştir. Eğer, yine fiili devir gerçekleştirilme sürecine girilirse, yine aynı kararlı karşı çıkışı, demokratik meşru mücadele ile ortaya konulacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Editör: Haber Merkezi