Kahramanmaraş'ta geçen yıl evine girdiği bir vatandaşın nüfus cüzdanını çalan hırsızın, bu kimlikle mahkumiyet aldığı ve Antalya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda ‘hükümlü’ olduğu ortaya çıktı.
Film senaryolarını aratmayan trajikomik olay, kimliği çalınan İsmail Kodaz isimli vatandaşın tedavi için hastaneye başvurmasıyla tespit edildi. Hastane kayıtlarında isminin karşısında ‘hükümlü’ ibaresi bulunan Kodaz, cezaevindeki hırsız tahliye edilmeden önce bu karışıklığın giderilmesini istiyor.
Hiç suçu olmadığı halde sabıkalı duruma düşen Kodaz’ın başına gelenler şöyle gelişti:
Kahramanmaraş’ta ikamet eden Kodaz’ın geçen yıl Temmuz ayı içerisinde evine hırsız girdi. 26 yaşındaki gencin laptopu, cep telefonu ve bir miktar parasıyla birlikte nüfuz cüzdanını da çalan hırsız kayıplara karıştı. Sabah kalktığında soyulduğunu anlayan Kodaz, hemen karakola giderek şikayetçi oldu.
Bunun üzerine eve gelen polis, inceleme yaptı ancak hırsız bir türlü yakalanamadı. Bunun üzerine Kodaz, Nüfus Müdürlüğü’ne giderek, eski nüfus cüzdanının çalındığını belirtip, yeni bir kimlik çıkartarak yaşamına devam etti.
Aradan geçen 1,5 yılın ardından tedavi olmak için hastaneye başvuran Kodaz, aldığı cevap karşısında ise şaşkına döndü. Hastanedeki arkadaşına T.C. kimlik numarasını verip, sıra numarası almasını isteyen Kodaz, ‘sen hükümlü görünüyorsun, Antalya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde olman’ gerekiyor yanıtı karşısında neye uğradığını şaşırdı.
Bu olayın ardından yaşadıklarını şaşkınlıkla anlatan Kodaz, şöyle konuştu:
“Ben daha henüz askerliğimi yapmadım. Bunun önce askerlik dolayısıyla olabileceğini düşünerek Askerlik Şubesi’ni aradım. Orada bir sıkıntı yoktu ve SGK’ya yönlendirdiler. Oraya gittim, orada da kimse yardımcı olamadı. Ardından savcılığa gittim. Savcılıkta da hiç kimse farkına varmadı ve ‘sen tutuklusun burada ne geziyorsun’ dediler. Araştırdıktan sonra, internet üzerinden orada yatan zanlının kimliğini gördük. O kimliğin benim 2007 tarihinde aldığım çalınan kimliğim olduğu anlaşıldı. Yani zanlı orada suç işleyip yakalanmış. Artık yine hırsızlık mıdır bilemiyorum. Tutuklanıyor ve E Tipi Cezaevinde yatıyor. Yani benim kimliğimi vermiş. Çünkü ben hayatım boyunca Antalya’ya hiç gitmedim. Şu anda sabıkalı görünüyorum. Sabıkanın mahiyetini bilmiyorum. E-Devlette sabıkalı olduğum görülüyor, hastanede sabıkalı olduğum görünüyor, eczaneler ilaç vermiyor. Doktora gidemiyorum. Artı kaç gündür bu işle uğraşıyorum. Görenler artık dalga geçmeye başladı. Çok garip bir olay. Belki de yarın bir gün oradaki zanlı çıkacak. O çıkmadan önce bu olayın bir an önce çözülmesi gerekiyor.”
Kendini görenlerin hapisten kaçtığını sandığını ifade eden Kodaz, "Savcılığa gidip başvurumuzu yaptık, dilekçemizi verdik. Savcılık tarafından 1,5 yıl önceki dilekçemi getirdik. Bakıldı ve karşılaştırıldı. Sadece 2007 tarihindeki kimliğimiz olduğu ortaya çıktı. Adliyeden evraklarla birlikte karakola gönderdiler. Orada parmak izimizi, boyumuzu, fotoğrafımızı falan incelediler. Ben suçlu olsaydım zaten polislerin yanına gidip de şikayette bulunmazdım. Demek ki ben haklıyım ki gidip başvuru yapıyorum. Ancak beni korkutan ben sürekli trafikte gezen bir insanım. Yolda bu olay başıma gelseydi ben derdimi anlatana kadar 6 ay geçerdi. Pardon filmindeki gibi ‘pardon’ deyip gönderirlerdi" diye konuştu.
Kendisini en çok şaşırtan konunun ise kayıtlarda hükümlü görünmesine karşın sigortasının yatıyor olması olduğunu kaydeden Kodaz, "Bu olay başıma geldiğinde muhasebeye gidip, sigortamın yatıp yatmadığıyla ilgili durumu öğrenmeye gittim. En ufak bir sıkıntı yok, sigortam yatmaya devam ediyor. Ama aynı zamanda kapalı cezaevinde de yatıyorum. Cezaevinde yatan birinin sigortası nasıl yatıyor, buna da hayret ediyorum" ifadelerini kullandı.
Kodaz sözlerinin sonunda, vatandaşları bu gibi konularda dikkatli olmaya çağırarak uyardı.
Editör: Haber Merkezi