Literatüre yeni kelimelerin eklendiği bir akşamdan yazıma start veriyorum... 

Uğurlu ola...

Hayat etoburdur. Ve etobur kimliğini herkese gösterir . Er yada geç onun bu yüzünü hepimiz görürüz .  Bazen öyle noktaya getirir ki hayata bağlı kalma nedenlerimizden , hayallerimizden , sevdiklerimizden vazgeçirir . Aslında hayat insanlara vazgeçmeyi öğretir . Bir öğretmen edasıyla ; Kaybetmeyi , acı çekmeyi , unutmayı öğretir . Yaşamayı öğretir . Lakin değerli öğretmenimizin bana öğretemediği bir şey var burada . Minicik bir bebekken bile yenik düşmeyen bana öğretemediği bir şey var . ''Pes Etmek'' ....

Anne karnında gelişimini tamamlıyormuşum aslında masum masum . Devlet dairesinde çalışan annem doğum iznine ayrılmadan önce , dosyaları ve evrakları dairenin tozlu raflarına kaldırmak için sıvamış kollarını . Ve fazlasıyla ağır olan dosyaları kaldırıp izne ayrılmış . Bu sırada her şeyden habersiz haftalar sonra dünyaya gelmeyi bekleyen ben , içeride müthiş bir sabırsızlık örneği göstererek erkenden açmışım gözlerimi bu acımasız dünyaya...

Erken gelmemin intikamı olarak mıdır bilinmez , Dünya bana türlü oyunlar oynamış  gelir gelmez... 

Anne karnındaki bebeğin sindirim sistemi son ayda tamamlanırken  Benim son ay dünyada olmam işleri tersine çevirmiş tabi . Sindirim sistemi gelişmeyen cılız bir bebek olarak yaşamaya çalışmışım . Umutsuz bir vaka olan bu cılız bebek , pes etmek için erken olduğunu bildiğinden sıkıca tutunmuş hayata... Evde odasında geçirmesi gereken günlerini hastane odalarında geçirmiş günlerce...  Fakat ne hikmettir ki küçük bebek insanları şaşırtan bir güçle dört elle sarılmış yaşamaya . Bir süre sonra sonra dirençsiz çocuk yine hastalanmış . Solunum yollarında rahatsızlıkla hastaneye yatmış . Saçları kesilmiş . Kel bir kız çocuğu olmuş . Çevresini korkutsa da bunu da yenmiş . Sapasağlam dönmüş evine . Bu sırada diyabete merhaba demiş ... Ama o hiç pes etmemiş . Dünyaya doludizgin sevdalanmış . Önüne çıkan engelleri bir bir atlayıp yoluna devam etmiş .

Şimdi o küçük kız büyüyor . Etobur dünyanın acımasız oyunlarıyla savaşıyor . Çok zaman bin parça olan kalbini yeniden yapıştırıp aldığı dersleri not defterine ekleyip yaşamaya devam ediyor . Yaşamayı öğreniyor . Yine pes etmeyecek bu kız . Yaşanacak günleri , gerçekleşecek hayalleri var . Ve o bunlara ihanet etmeyecek . Güzel günler görecek... Çok güzel günler...

Anlaşılan literatür bir kaç yıl daha bekleyecek yeni kelimemiz olan vazgeçmeyi.... :))

Sevgilerimle...