Türkiye’de yeni yıl zammı, birçok şirket için yılın en kapsamlı ücret düzenlemesi olmanın ötesinde, çalışan–işveren ilişkisini doğrudan etkileyen stratejik bir eşik olarak öne çıkıyor. Yüksek enflasyon, hızla artan yaşam maliyetleri ve ücretlerin yıl içinde sınırlı sayıda güncellenmesi; hatta bazı şirketlerde hiç revize edilmemesi, yeni yıl zam dönemlerini çalışanlar açısından hayati bir karar anına dönüştürüyor.

Türkiye’de çalışanlar, yeni yıla girilirken ücret artışlarının ne yönde şekilleneceğine odaklandı. Türkiye’de yeni yıl zam döneminin çalışanlar açısından yalnızca bir ücret artışı değil; adalet, takdir ve kuruma duyulan güvenin yeniden tartıldığı kritik bir eşik olarak öne çıktığını belirten Neotalent Kurucusu ve İnsan ve Kültür Strateji Uzmanı Zeynep Mete, “Küresel ölçekte ücret adaleti algısı, çalışan bağlılığının en güçlü belirleyicilerinden biri. Türkiye’de ise bu etki daha da keskin. Bunun temel nedeni, asgari ücretin ekonomide bir referans ücret haline gelmiş olması ve ücret konusunun bireysel bir başlık olmaktan çıkıp kolektif bir hassasiyet alanına dönüşmesi. Bu nedenle yeni yıl zam süreçleri sağlıklı yönetilmediğinde, çalışan bağlılığında hızlı bir düşüş ve sessiz kopuş riski ortaya çıkabiliyor.” dedi.

Yeni Yıl Zamları Türkiye’de Kırılma Noktası

Yeni yıl zam dönemleri, şirketler için yalnızca bir ücret güncellemesi değil; çalışanlarla kurulan güven ilişkisinin de yeniden sınandığı kritik bir süreç olarak öne çıkıyor. Bu dönemde yapılan iletişimin niteliği, verilen zam oranı kadar hatta kimi zaman ondan daha fazla, çalışan motivasyonu ve bağlılığı üzerinde belirleyici oluyor.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Mete, zam süreçlerinde en sık yapılan hatanın iletişimi yalnızca rakam açıklamaya indirgemek olduğunu aktardı. Mete, “Etkili bir zam süreci, bilinçli ve şeffaf bir iletişim tasarımı gerektirir. Buradaki şeffaflık, maaşların herkesle paylaşılması değil; verilen oranın, ücret kalemlerinin ve karar mekanizmalarının hangi kriterlere dayanarak belirlendiğinin çalışana açık ve anlaşılır biçimde aktarılması.” dedi.

Dünya ve Türkiye’de çalışan bağlılığı oranlarını da değerlendiren Mete, “Zam oranları, yılın hangi döneminde yapıldığına, performansa ve sektörlere göre farklılık gösterebilir. Öte yandan, dünyada çalışan bağlılığı oranı ortalama yüzde 21 seviyesindeyken, Türkiye’de bu oranın global verilerin de altında, yaklaşık yüzde 14 civarında seyretmesi; yeni yıl zam dönemlerinin Türkiye özelinde çalışan bağlılığı açısından önemli bir kırılma anı olduğunu söyleyebiliriz.” diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi