Enerji uzmanı, Makine Yüksek Mühendisi ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Kerim Ünal, TRT Haber’in canlı yayın konuğu oldu. 
 
 
Enerji uzmanı, Makine Yüksek Mühendisi ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Aday Adayı Kerim Ünal, TRT Haber'in İstanbul'daki stüdyolarından yayınlanan, Program Koordinatörü ve Yöneticisi Defne Sarısoy olan “Ondan Sonra” programına canlı yayın konuğu oldu. 
Programa çevre ve deprem konularında uzman öğretim üyeleri ile birlikte katılan Kerim Ünal, Türkiye'nin başta nükleer santraller olmak üzere enerji çeşitlendirilmesi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Japonya'daki felaketle alakalı tüm Japon halkına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başlayan Kerim Ünal, uzun yıllar Japonya'da çeşitli çalışmalar yürüttüğünü, Japonya'yı yakından tanıdığını ve Japonya tarihinde bu büyüklükte bir depreme rastlanmadığını ifade etti.
Japonların devlet bütçesinin %15'den fazlasını deprem tedbirlerine ayırdığını söyleyen Kerim Ünal, Türkiye'nin enerji kaynaklarını kullanmada çeşitliliğe gitmesinin gerektiğini özellikle vurguladı.
Son günlerde nükleer sızıntıların etkilerinin hava kirliliği yoluyla Türkiye'yi olumsuz etkileyeceği tartışmalarına da değinen Ünal, böyle bir şeyin mümkün olamayacağını, radyasyon bulutlarıyla alakalı bir sıkıntının söz konusu olmadığını ve ekolojik olarak Türkiye'nin bundan etkilenmeyeceğini sözlerine ekledi.
Kerim Ünal, Türkiye'de nükleer santral kurulması konusunda henüz proje safhasında olmamız hasebiyle tedbir alma noktasında ülke olarak şansımızın yüksek olduğunu ve bu şansı iyi değerlendirebildiğimizde ülke menfaati bakımından Türkiye'nin çok mesafe kat edeceğini belirtti.
Çevre kirliliği yaratır diye, çeşitli risk faktörleri oluşur diye Türkiye'nin enerji kaynaklarından vazgeçmesinin yanlış bir seçim olacağını dile getiren Ünal, “Bu işin özen gösterilerek yapıldığı takdirde daha ekonomik ve daha temiz enerji elde edilebilecektir. Deprem olacak diye nükleer santral yapımından, çevreyi kirletecek diye başta kendi memleketim Afşin-Elbistan kömür yatakları olmak üzere termik santralden ve tutucu az sayıdaki çevre istismarcıları karşı çıkacak diye boşa akıp giden akarsularımız üzerine hidro-elektrik santralleri yapımından Türkiye'nin kaçınması çok mantıklı olmayacaktır. Bütün bu saydığım yerli enerji kaynaklarını en verimli biçimde ve gerekli teknik tedbirleri alarak büyük bir kısmı doğalgaza ve dolayısıyla dışa bağımlı enerji üretimini yerli kaynaklara yöneltmektir. Her nimetin bir külfeti olması son derece doğaldır. Esas olan nimetin daha yüksek, külfetin ise daha düşük olduğu üretim modeli, Türkiye enerjideki yüksek maliyetlerden kurtulacak ve böylece başta sanayi mamulleri olmak üzere bir çok mal üretiminde dünya pazarlarında rekabet şansını arttıracaktır” dedi.
 

Editör: Haber Merkezi