İSTANBUL (AA) - Borusan Holding, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında KONDA Araştırma ve Danışmanlık ile yürüttüğü toplumsal cinsiyete dayalı şiddet araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, çalışma, Türkiye genelinde 28 ilde, 18 yaş ve üzeri 1237'si kadın olmak üzere toplam 2 bin 452 kişiyle yüz yüze görüşmeler yoluyla gerçekleştirildi.
Çalışma, kadına yönelik şiddet konusundaki algı, tutum ve eğilimlerin zaman içindeki değişimini ortaya koymayı amaçlıyor.
Araştırmada, kadınların yüzde 26'sı fiziksel, yüzde 14'ü dijital, yüzde 13'ü cinsel, yüzde 10'u ekonomik şiddete uğradığını, yüzde 17'si ise ısrarlı takibe maruz kaldığını ifade etti.
Araştırmaya katılan kadınların yüzde 14'ü dijital ortamlarda şiddete maruz kaldığını belirtirken, bu oran erkeklerde yüzde 9 olarak tespit edildi. Ayrıca araştırmaya katılan kadınların yüzde 18'i, erkeklerin de yüzde 9'u sosyal medya hesabını gizlemek veya kapatmak zorunda kaldığını aktardı.
Araştırmada, eğitim düzeyi arttıkça şiddet konusundaki farkındalık ve itiraz eşiğinin güçlendiği belirlendi. Katılımcıların önemli bir bölümü, şiddeti önlemenin bireysel önlemlerle değil, toplumsal bilinçlenme ve kurumsal mekanizmaların geliştirilmesiyle mümkün olabileceğini vurguladı.
- 'Toplumda farkındalığın artması geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyor'
Açıklamada görüşlerine yer verilen Borusan Holding İnsan, İletişim ve Sürdürülebilirlik Grup Başkanı Nursel Ölmez Ateş, kurum olarak toplumsal cinsiyet eşitliği alanında uzun süredir çalıştıklarını belirterek, araştırmaya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
'Toplumda farkındalığın artması, özellikle genç ve eğitimli kadınların bu değişimin öncüsü olması geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyor. Nitekim veriler, toplumda giderek güçlenen bir farkındalıkla birlikte, şiddeti ve ayrımcılığı normalleştiren her türlü yaklaşımın artık daha geniş bir kesim tarafından açık biçimde reddedildiğini, tacizi ve şiddeti önlemek için sunulan kalıp yargılara 'Ne münasebet' gibi güçlü bir tavırla karşı çıkıldığını gösteriyor. Daha etkili ve kalıcı dönüşümlere tüm paydaşlarla birlikte birbirimizden öğrenerek ve deneyimi yaygınlaştırarak ulaşabileceğimize inanıyoruz. Bu yüzde hem Borusan'ı hem de birlikte çalıştığımız ekosistemi dönüştürmeye, adil, kapsayıcı ve güvenli bir toplumsal düzen için ortak akılla çalışmalar yapmaya devam ediyoruz.'





