Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Kemal Karaküçük, asıl yatırımın insana olan yatırım olduğunu belirterek, “Yatırımımız insan odaklı olursa bu yatırımdan doğan sinerjiyi de herkese yansıtırsak ülke, toplum, birey dolayısıyla herkes kazanır” dedi. 
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Durmuş Devecinin sanayici ve iş adamları ile tanışma toplantısı KSÜ’de gerçekleşti. Toplantıya Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Bilim Sanayi ve Teknoloji Müdürü Nesih Tanrıverdi ile çok sayıda sanayici ve işadamı katıldı.
Toplantı da konuşan Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karaküçük, mühendislerin nasıl yetişmesi gerektiğini ve işletmelerin nitelikli iş gücünü tanımladı. Üniversite ile birçok ortak projelerinin de olduğunu belirten Karaküçük, “Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası olarak Üniversite ile ÜSKİM, Teknokent projemiz var. Bu programların hepsini yeni dönemde bu projeler artarak devam edecek. Bizlerin üniversitelerin akademik kadrolarından daha çok istifade etmemiz gerekir. Üniversitelerin laboratuvarlarından, hocalarımızın bilgi birikimlerinden istifade etmemiz gerekir” dedi.

GERÇEK LABORATUAR BİZİM İŞLETMELERİMİZDİR
Bir mühendisin tam donanımlı hale gelmesinin işletmelerde alacağı eğitim ile sağlanacağının altını çizen Karaküçük, “Gerçek laboratuvarlar şu anda bizim işletmelerimiz. Dolayısıyla biz hocalarımıza işletmelerimizin kapılarını açıyoruz. Akademisyen ve öğrencilerimiz, branşı fark etmez, bir tesiste araştırma yapmak istiyorsa, o işe uygun olan bir firmaya o hocamızı ve öğrencimizi yönlendirmede yardımcı oluruz. Çünkü gerçek hayatta yapılan çalışma ile eğitim ortamında yapılan çalışma arasında fark var” şeklinde konuştu.
Avrupa’da üniversite bölümlerinin 6 yıllık olduğunu belirten Başkan Karaküçük, bizdeki sistemin de o şekle gelmesi gerektiğini belirtti. Karaküçük şöyle konuştu: 
“Üniversitelerin 4 yıllık yüksekokullarının Avrupa’daki mühendislikler gibi 5-6 yıl olmasını temenni ediyorum. 4 yıllık üniversite hayatı sonrası 1 veya 2 yıl da fabrikalarda çalışması lazım. İntörn mühendislik adı altında bu öğrenciler hayata daha iyi hazırlanması lazım. Ama okuldan yeni mezun olan bir mühendis çalışmak için işletmelere geldiği zaman önce masa başı iş istiyor. Hemen yönetici pozisyon talep ediyor. Ama gerçek hayatta bunların olabilmesi için ilk önce tecrübeye ihtiyaç var”

SİNERJİ ENERJİYE DÖNÜŞMELİ
Bu yıl Tekstil Mühendisliği bölümünün kapanma riski ile karışı karşıya olduğunu belirten Karaküçük şunları dile getirdi: “Kahramanmaraş ekonomisinin yüzde 65’i tekstil sektörüne bağlı. Tekstil mühendisliği bölümünün kapanması hem üniversite hem de sanayi ve iş dünyası için çok ciddi bir kayıp olurdu. Üniversitemiz ile protokol yaparak 10 öğrencimize burs veriyoruz. Yine bizler sanayici ve iş adamları olarak bireylerin desteklenmesi adına sizlerin önerileri ile destek ve katkı ne ise her zaman kapımız açık. Önemli olan insana yapılan yatırım, yatırımlarımızı doğru yerlere yapıp bunları sinerjiye dönüştürmemiz çok önemlidir.”

İNSANI DOĞRU EĞİTMEK GEREKİR
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Hanifi Öksüz, insanı doğru eğitmek için üniversitelerde verilen eğitimin yeterli olmadığını söyledi.
“İnsanımızı doğru eğitmek için sadece üniversite alınan bilgiler değil işletmelerdeki bilgiler, üniversite öncesi eğitim gibi çalışmaların yapılması gerekir” diyen Öksüz şöyle konuştu: 
“Üniversite insana bir genel kültür aşılıyor. Burada alınan her eğitim bir beyin jimnastiği. Zeka gelişiyor, mantık gelişiyor. Mühendis fabrikalarda, doktor hastanelerde, avukat da adliyede yetişiyor. Bu sırada da birçok hatalar yapılabiliyor. Bu nedenle üniversite- sanayi işbirliğini çok önemli görüyorum. Bir taraftan öğrencilerimiz üniversitede eğitim alırken bir taraftan da fabrikalarda eğitim almalı. Ziraat mühendisliğini bitirmiş bir öğrenci buğdayla arpayı ayırt edemiyor. Mühendis oluyor, ölçüm yapmayı bilmiyor.”

ESKİ YETİŞME DÜZENİ TEKRAR GELMELİ
Eskiden öğrencilerin bakkallarda bile çalışıp işi öğrendiğini belirten Öksüz, şu anda bunun bitme noktasına geldiğini vurguladı. Öksüz şöyle konuştu: 
“Eğitim alan öğrencilerimizi fırsat oluşturup da bir ay boyunca bir esnafımızın yanında staj yaptırsak, onlara o kadar büyük bir eğitim olacak ki… Eskiden bakkallarımızda çıraklar olurdu. Bakkalın evinden gelen yemekten beraber yerdi. Temizliklerini yapardı, rafları düzenlerdi. Bunlar çok önemli eğitimlerdi. Eski nesil zor şartlar altında yetişti. Şu anda rahatlık hat safhada. Yeni nesil fabrikalarda çalışmalı, staj görmeli, neyin ne olduğunu bilmeli”

AR-GE ÇOK ÖNEMLİ
KSÜ Rektörü Durmuş Deveci ise AR-GE’nin önemine üniversite- sanayi işbirliğinin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. AR-GE yatırımların hakkında bilgiler veren Deveci şunları kaydetti:
“Ar-Ge'nin önemiz ülkemiz 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi hedeflemiş ve bu hedefe ulaşılabilmesi için daha yoğun Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri yürütülmesi bir zorunluluk haline gelmiştir. Ar-Ge Harcamaları dünyadaki gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki farkı ortaya koyan önemli bir göstergedir. 1 Kg beton, 1 sent iken, 1 mikro ve nano chip fiyatı 4 milyon doları bulmaktadır. 2013 yılında toplam Ar-Ge harcamaları 14 milyar 807 milyon TL olmuştur, Ar-Ge harcamalarının GSYIH içerisindeki payı yüzde 0.95'e yükselmiştir. 2023 hedefi ise yüzde 3 tür. En çok pay yüzde 38 ile üniversiteler olmuştur. TÜBİTAK Özel Sektöre Yönelik Ar-Ge ve Yenilik Destek Programlarına ilişkin istatistiklere bakıldığında son 10 yılda toplam 16 bin 422 Proje Başvurusu yapılmış, 9 bin 721 Proje desteklenmiş, 7 bin 148 firma bu desteklerden faydalanmıştır. Fakat maalesef Kahramanmaraş'ımız büyük şehir ve sanayinin ileri gelen illerinden olmasına rağmen, Düzce, Hatay Çanakkale, Aydın gibi illerin de gerisinde kalarak son 10 yıldır ilk 20 sırasına bile girememiştir. Bilindiği gibi 2015 yılından itibaren öğretim üyelerinin yapmış olacakları projeler ve Ar-Ge faaliyetleri maaşlarına prim olarak ekleneceği kararı alınmıştır. Diğer taraftan sanayicilere ayrılan Ar-Ge destekleri her geçen gün artmaktadır. Her iki taraftan bakıldığında Üniversite-Sanayi arasındaki işbirliğinin gerek sanayici için gerekse de üniversiteler için neredeyse kaçınılmaz hale gelmiştir.”
Editör: Haber Merkezi