AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 21 Ocak-11 Şubat 1920 tarihlerinde tek başına verdiği kurtuluş mücadelesiyle şehri Fransız işgalinden kurtaran, ardından da çevre illerin yardımına koşan Maraş halkının bu kahramanlığı, 5 Nisan 1925'te kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.

Kurtuluş mücadelesinden sonra Meclis'ten gelen "şehirde Kurtuluş Savaşı'na katılanların bildirilmesinin" istendiği yazıya, "Maraş'ta Milli Mücadele'ye katılmayan tek bir fert bile yoktur" cevabının verildiği kente, 7 Şubat 1973 tarihinde TBMM tarafından "Kahraman" unvanı verildi. 

Kahramanmaraş halkı, 1925'ten bu yana "12 Şubat Kurtuluş Günü'nde şanlı Türk bayrağına İstiklal madalyasını takarak destansı geçmişini gururla anıyor.

TBMM tarafından verilen "Kahraman" unvanının beratı ise Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç'un makamındaki özel hazırlanmış çelik kasada korunuyor.

Kurtuluş Savaşı'nda henüz Kuvayımilliye birliklerinin düzenli hale gelmediği dönemde Maraş'ı 10 bölgeye ayırarak mücadeleyi başlatan ve küçük bir evden Maraş mücadelesini yöneten Arslan Bey'in, düşmanı püskürtmede önemli katkısı bulunuyor.

- "Şehrimi kendi halkımızla beraber kurtaracağım"

Arslan Bey'in hayattaki tek çocuğu Mahmut Toğuzata, babası Arslan Bey'i ve şehre "Kahraman" unvanı verilmesini AA muhabirine anlattı.

Toğuzata, babasının kurtuluş mücadelesine destek vermek için Mondros Ateşkes Anlaşması'nın imzalanmasının ardından Ankara'dan Maraş'a geldiğini söyledi.

Babasının, "şehrimi halkımızla beraber kurtaracağım" diyerek hareket ettiğini anlatan Toğuzata, Arslan Bey'in Maraş'ta örgütlenmeyi yöneterek savaşı sonuçlandırdığını ifade etti.

Toğuzata, destansı mücadelenin önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Kadınlarımız, gençlerimiz, yaşlılarımız ve çocuklarımız dahi mücadeleye katıldı. Çok büyük bir mücadele var. Maraşlı gerçekten kanını, canını ve malını ortaya koyarak şehrini kurtardı. Yalnız kendi şehrini kurtarmakla kalmadı, kurtuluş mücadelesine de çok büyük katkıda bulundu çünkü Sivas yolunun düşmana kapatılması çok önemliydi. Mustafa Kemal'in etrafında önemli bir kuvvet yoktu. İşgal kuvvetlerinin burada birleşip Sivas'a hareket etme ihtimali çok büyüktü. Maraşlı kendi şehrini canıyla, kanıyla, malıyla her şeyini feda ederek kurtardı. Çocuklarımız dahi şehir savaşında posta görevini üstlendi."

Maraş halkının kente "Kahraman" unvanı verilişinin 46. yıl dönümünü kutladığını anımsatan Toğuzata, kentin bu unvanı fazlasıyla hak ettiğini kaydetti.

- "Kıymetini bileceğiz ve yaşayacağız"

Toğuzata, kentte düşmana karşı verilen mücadelenin önemi ve büyüklüğünün çok iyi bilindiğini, geçmişte Harp Akademileri Komutanlığı yetkililerinin babasının anılarını dinleyip, öğrenci subaylara anlattırdığını belirterek, böyle bir mücadelenin dünya tarihinde görülmediğini kaydetti.

Mücadeleye katılıp kanlarını ve canlarını feda eden insanlara minnet ve şükranla her daim anmak zorunda olduklarını aktaran Toğuzata, "Maraşlı, kahramanlık unvanını fazlasıyla hak eden bir şehir. Biz de bunun kıymetini bileceğiz ve yaşayacağız." diye konuştu.

- Atatürk aramış

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, babası Arslan Bey ile arasında geçen görüşmeye değinen Toğuzata, Atatürk'ün babasına "Siz sadece Maraş'ı kurtarmakla kalmadınız. Siz Türk kurtuluş mücadelesinin de kazanılmasını sağladınız. Biz Maraş'tan ismen bir Arslan bekliyorduk, cismen de bir Arslan geldi." dediğini kaydetti.

Toğuzata, Arslan Bey'in savaş ihtimaline karşı şehri 10 semte ayırıp her mahallede de 200 kişilik silahlı grup oluşturduğunu anlatarak, babasının tüm mücadeleyi başından sonuna kadar planlayan, yürüten ve sonuçlandıran kişi olduğunu sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi