Afşin Müftü Vekili Göksun Müftüsü Şükrü Safa, fitresini çevresindeki ihtiyaç sahiplerine verecek olan vatandaşların Ramazan Bayramı’nı beklemesine gerek olmadığını belirterek, dileyen vatandaşların fitrelerini peşin olarak da ödeyebileceklerine dikkat çekti.
İslam’da, varlıklı olanların Ramazan ayı içinde yoksullara vermesi dince buyurulan miktarı belirli sadaka anlamına gelen fitre, 2018 yılında Diyanet yetkilileri tarafından açıklandı.
Fitre sayesinde her Müslüman azda olsa yardımda bulunmanın sevincini yaşıyor.
Ramazan Paylaştıkça Güzel
Afşin Müftü Vekili Göksun Müftüsü Şükrü Safa, asgari ücret geçim standardı ve gıda fiyatları gibi kriterler ile bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınarak, bu yıl Sadaka-ı Fıtır miktarının 19 TL olarak belirlendiğini, sadaka-ı fıtrın ayni olarak ödenebileceği gibi, nakden de ödenebileceğini söyledi. Belirlenen bu miktar asgari bir miktar olup, ideal olanın ise kişinin yaşam standartlarına göre, ailesinde günlük olarak kişi başına düşen harcamalarına karşılık gelen bir meblağın verilmesi olduğu tavsiyesinde bulunan Müftü Vekili Şükrü Safa, "Hali vakti yerinde olan Müslüman kardeşlerimizin fitrelerini vermesi gerekiyor" dedi.
Hemen Verin Bayram'ı Beklemeyin
Fitre ve zekâtların Ramazan ayı içerisinde verilmesinin daha hayırlı olacağını aktaran Afşin Müftü Vekili Göksun Müftüsü Şükrü Safa, şu ifadeleri kaydetti:
"Fitre, bayram sabahı bedenimizin bir zekatı olarak üzerimize vacip olur. Dolayısıyla bayram sabahına erişmiş olmanın bir göstergesi olan fitreyi veririz. Ama bu fitreyi bayramdan önceki günde fakirin ihtiyaçlarını karşılaması bakımından, Ramazan'daki ya da bayramdaki ihtiyaçlarını karşılaması bakımından peşin olarak Ramazan içerisinde vermekte de bir sakınca yoktur. Fitre 19 lira olarak belirlendi ancak üzeri verilebilir ama asgarisi 19 liradır" dedi.
Oruç Fidyesinde Alt Sınır 19 TL
Oruç tutamayanların ise fidye vereceğini belirten Afşin Müftü Vekili Göksun Müftüsü Şükrü Safa, fidyenin de alt sınırının da 19 lira olduğunu ve oruç tutulmayan gün başına ödenmesi gerektiğini kaydetti. Müslümanların Ramazan Ay'ında verecekleri zekâta da dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Müftü Şükrü Safa, 80,18 gram altın, 200 dirhem gümüş veya buna tekabül eden bir para üzerinden bir yıl geçtiği zaman zekâtın farz olduğunu belirtti.
“Zekât, Fakirin Hakkıdır”
Zekâtın fakirlere ve yoksullara verilmesiyle toplumda sosyal adalet ve dengenin korunmuş olacağın vurgulayan Müftü Safa, sözlerine şöyle devam etti:
“İslam, kardeşliğin tesisini sağlar. Bu sayede toplumda güven oluşur. Fakirin gözü zenginin malında olmaz. Zekatta hem Allah'ın hakkı var, hem de kul hak vardır. Allah'ın hakkı var. Çünkü Allah onu emretmiş, farz kılmıştır. Kul hakkı vardır. Çünkü kul kazancının bir kısmını hali vakti yerinde olmayan insanlara vermek zorundadır. Bir kişi zekatını vermediği durumda hem Allah'ın, hem de kul hakkını yemiş oluyor. Bu dünya bir imtihan yerdir. İnsanlar daima bunu düşünmek zorundadır. Görevlerini her gün yapmaları gerekmektedir."
Zekât Verme Adabı
Zekat ve fitrenin Müslümanlar için büyük bir önem taşıdığını anlatan Safa, fitre ve zekat verilirken yakın akrabalardan başlanılmasını tavsiye etti. Artan, zekatın, fakirlere, yetimlere, yolda kalmışlara, borçlulara verilebileceğini ve toplumda sosyal dengeyi, barışı ve güveni sağlayacağını belirtti.
