‘Zehirlenerek’ öldüğü düşünülen Böcek ailesinin kaldığı oteli ilaçlayan sertifikasız çalışan D.C. ilaçlamada ne kullandığını açıkladı.

D.C. ayrıca ilaçlama şirketinin başka bir çalışanının, kendisine “Şirket sahibi söyledi, sertifikaya gerek yok” dediğini öne sürdü.

Almanya’dan İstanbul’a 9 Kasım’da tatil için gelen Çiğdem Böcek, çocukları Kadir Muhammet (6) ve Masal’ın (3) mide bulantısı ve kusma şikayetiyle hastaneye kaldırılıp hayatını kaybetmişti. Entübe edilen baba Servet Böcek de anneden üç gün sonra, 17 Kasım’da vefat etmişti.

Ailenin kesin ölüm nedeni henüz bilinmiyor. Ancak Adli Tıp Kurumu ön raporunda kimyasal madde zehirlenmesi üzerinde durulduğu, gıda zehirlenmesinin ‘düşük olasılık’ olduğu belirtilmişti.

Ailenin kaldığı Fatih ilçesindeki otelin giriş katı ve bir odasının ilaçlandığı belirlenmiş ve otel mühürlenmişti.

Soruşturmada gözaltına alınan 11 kişiden midyeci, kokoreççi, lokumcu ve kafe sahibi 17 Kasım’da tutuklanmıştı. Dün (19 Kasım) de ilaçlama şirketinin sahibi Z.K., ilaçlama şirketi çalışanı D.C., ilaçlama şirketinin sahibinin oğlu S.K. ve resepsiyonist M.M.U.D.C. tutuklanmıştı.

Olayda tutuklu sayısı sekize yükselirken şüphelilerin ifadeleri de ortaya çıktı.

İlaçlama şirketinin sahibi: Sertifikam yok

İlaçlama şirketinin sahibi Z.K.’nın ifadesi şöyle:

* Şirketi yaklaşık altı, yedi yıl önce kurdum. İşyeri yok, internetten üzerinden home-office olarak faaliyet gösteriyoruz.

* Genellikle özel işletmelerle, ikametlere hizmet veriyor. D.C. (çalışanı) gündelikçi olarak çalışıyordu. Oğlum S.K. şirketim çalışmadı, ilaçlama da yapmadı. Yalnızca SGK kaydını yaptık.

* Benim ilaçlama işiyle ilgili herhangi bir sertifikam yoktur. D.C’nin de bildiğim kadarıyla bir sertifikası yoktur. İlaçlama işlerini D.C. ve şu anda ismini hatırlamadığım yanımda çalışan şahıs yapar.

* İlaçlama işlerinde iki ilaç dışında başka ilaç kullanmadık. Bu ilaçları nereden aldığımızı hatırlayamıyoruz ama daha sonra faturalarını dosyaya sunacağım.

* Bana 11 Kasım’da telefon geldi. Arayan kişi otel işlettiklerini, otelin bir odasında böcek olduğunu, böcekler için ilaçlama yaptıracağını söyledi. Bende bunun üzerine D.C’yi bu şahsa yönlendirdim. D.C. tek başına giderek ilaçlama yaptı. Ben D.C’nin hangi otele dahi gittiğini bilmiyorum.

* Genel olarak müşteriler ilk olarak beni arar. Ben arayan müşterileri D.C’ye yönlendiririm. 15 Kasım’da D.C beni arayarak polislerin kendisini çağırdığını, ilaçlama yaptığı yerde zehirlenme olayının olduğunu söyledi.

* D.C. ve S.K.’nın gözaltına alındığını öğrenince bende karakola gittim. Benim bu olayda herhangi bir kusurum yoktur.

İlaçlamayı yapan çalışan: ‘Alfasc’ ve ‘Cypermetrin’ isimli ilaçları kullandım

Oteli ilaçlayan ilaçlama şirketi çalışanı D.C.’nin ifadesi şu şekilde:

* Burada iki, üç aydır çalışıyorum. Olayın meydana geldiği otelde Ağustos’ta da ilaçlama yaptım. Olay günü 11 Kasım’da 12:00 sıralarında şirkete ait telefondan gelen mesaj üzerine 16:00 sıralarında ilaçlama yapmak için otele gittim.

* Görevli odayı gösterdi. İlaçlama için ‘Alfasc’ (Diken’in notu: Su bazlı kokusuz bir böcek ilacı) ve ‘Cypermetrin’ (Diken’in notu: Bir başka böcek ilacı) isimli ilaçları kullandım. Bu ilaçları suyla karıştırarak püskürtme yoluyla uyguladım.

* Ayrıca oda içerisinde belli aralıklarla tahmini olarak 16-17 bölgeye ‘filit jel‘ (Diken’in notu: Karınca ve hamamböceği jeli) isimli böcek ilacını kullandım. Bu ilaç jel kıvamında. Böceklerin bu ilacı yemesi için belirli aralıklarla odanın içerisine konuluyor.

* İlaçlama yapmadan önce tuvalet kapısı ve havalandırmayı kağıt bantla kapattım. İlaçlama yaptıktan sonrada odanın kapısını bantlayarak otelden ayrıldım.

* Benim ilaçlama işlemine ilişkin herhangi bir sertifikam yoktur. İşe yeni başladığımda o dönemde bana işi öğreten S. isimli çalışan sertifikaya gerek olmadığını söyledi.

* S. isimli çalışana bu durumu şirketin sahibi Z.K. söylemiş. Ben olayın mağdurlarını tanımam. Benim olayda herhangi bir kusurum yoktur. Üzerime atılı suçu kabul etmiyorum.

İlaçlama şirketinin sahibinin oğlu: Şirkette sadece SGK girişim var, ilaçlamayla alakam yok

İlaçlama şirketinin sahibinin oğlu S.K. şunları söyledi:

* Şirkette yetkim yok, SGK girişim var. Başka bir işte çalışıyorum. Zaman zaman babamın ilaçlama işlerine yardım ediyorum. Yaklaşık dört, beş ay önce babamla yaşadığım anlaşmazlık nedeniyle Fatsa’ya taşındım.

* Otelde ilaçlama yapıldığı gün Fatsa’daydım. 14 Kasım’da ailemi ziyaret etmek için İstanbul’a geldim. Bir gün sonra D.C. beni aradı. Bir otelde yapmış olduğu ilaçlama işlemi nedeni ile polisin kendisini çağırdığını, aracının olmadığını, benim kendisini götürmemi istedi.

* Bende kendisini Fatih’te bulunan otelin bulunduğu yere götürdüm. Burada polis ekipleri inceleme yapıyordu. D.C yanında bulunan ilaç örneklerini polislere verdi. Daha sonra polis ekipleri beni karakola götürdü. Benim yapılan ilaçlama işlemi ile herhangi bir alakam yoktur.

Otel sahibi: İlaçlama şirketine sertifikayı sormadım

Hakkında ev hapsi ve yurtdışı çıkış yasağı kararı alınan otelin sahibi H.O. ise şu ifadeyi verdi:

* Oteli beş, altı ay önce devraldım. Şeker hastası olduğum için bacağımdaki rahatsızlık nedeniyle yaklaşık üç aydır otele gidemedim. Bu süreçte otelle ilgili işlemleri otel müdürü H.D. yaptım.

* H.D. 10 Kasım’da beni arayarak otelin 101 numaralı odasından böcek şikayeti geldiğini söyledi. Kendisine ilaçlama firması çağırmasını söyledim. H.D. daha önce de ilaçlama yaptırdıkları DSS isimli firmayla iletişime geçti, 11 Kasım’da oda ilaçlandı.

* İlaçlama şirketi işlerini bitirdikten sonra oda yaklaşık iki, üç gün boyunca kapalı kalır. Sonrasında temizleme işlemi yapılarak kullanıma açılır.

* Benim ve çalışanlarımın ilaçlama işlemi ile ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Aynı şirkete ağustosta da ilaçlama yaptırmıştık. Herhangi bir sıkıntı yaşamamıştık.

* Ben bu şirkete ilaçlama konusunda yetkili olup olmadıklarına dair herhangi bir sertifika sormadım. Olayda vefat eden şahıslar otelin 202 numaralı odasında konaklıyorlardı.

* Zehirlenme olayını olaydan bir gün sonra otelde çalışan yeğenim E.O.’nun beni araması ile öğrendim. Normalde otelde sadece H.D. ve E.O çalışır. H.D. izinli olduğu için R.B. ve M.M.U.D.C. isimli şahısları günlük çalışmaları için geçici olarak işe aldım. Bu şahısların görevleri resepsiyonda durmaktır.

* Kusurum yok. Ölen şahısların ilaç zehirlenmesi sonucu öldüğüne kanaat getirilse bile sorumluluk bu ilaçlama yapan ilaç şirketine aittir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.

Oteli kilitleyen resepsiyonist: Kebapçıya gittim

Böcek ailesinin otel ilaçlandıktan sonra içeride kilitli kaldığı ortaya çıkmıştı.

Otel kapısını kitleyen resepsiyonisti M.M.U.D.C. ifadesinde kebapçıya gittiğini, kapıyı hırsız girmemesi için kilitlediğini söyledi:

* Otelde yarı zamanlı olarak çalışıyorum. İlaçlama sırasında otelde değildim, E.O. isimli kişi çalışıyordu. 12 Kasım’da 08:30 sıralarında otele geldim. 101 numaralı odanın kapıları ilaçlama nedeniyle bantlıydı.

* 10:00-11:00 sıralarında Servet ve Çiğdem Böcek bana çocuklarının kustuğunu, odanın temizlenmesi gerektiğini söyledi Ayrıca sahilde bir şeyler yediklerini ve midelerinin bu nedenle rahatsız olduğunu söylediler, hastaneye gitmek için yardım istediler.

* Ben Kadırga Caddesi’nde klinik olduğunu kendilerine söyledim. Daha sonra otelden çocuklarla birlikte çıktıklarını gördüm. Mesaim bitmesi üzerine evime geçtim.

* Aynı akşam 20:30 sıralarında resepsiyon görevlisi olarak çalışan R.B. beni aradı. Acil işi olduğunu söyleyerek benim onun yerine çalışmamı istedi. Bende paraya ihtiyacım olduğu için kabul ettim.

* 22:45 sıralarında otele geldim. Otelde kusmuk kokusu vardı. Saat 01:00 sıralarında koku nedeni ile hava almak için otel dışına çıktım. Hava aldıktan sonra geri döndüm.

* 01:30 sıralarında yemek için otelin kapısını kilitleyerek otel yakınında bulunan kebapçıya gittim. Kapıyı kitleme amacım otele hırsızın girmesini engellemektir. Zaten otelin giriş kapısında iletişim numarası ve anahtarların masanın üzerinde olduğu yazılıdır.

* 15-20 dakika sonra döndüğümde kapı önünde bir ambulans gördüm. Böcek ailesinin ambulansa bindiğini fark ettim. Benim olayla herhangi bir alakam yoktur. Kusurum olmadığını düşünüyorum

Adli kontrolle serbest bırakılan R.B. ise şöyle ifade verdi: “Üniversite öğrencisiyim. Yabancı dilim olduğu için harçlık çıkarmak için bazen otellerin resepsiyonunda çalışıyorum. Böcek ailesini tanımıyorum.”

‘Zehirlenerek’ ölen aile, ilaçlamadan sonra otelde kilitli kalmış

‘Zehirlenerek’ ölen aile: Üçü ilaçlama şirketinden dört kişi tutuklandı

Kaynak: Haber Merkezi