Türkiye savunma sanayiinde sessiz bir devrime öncülük ediyor. İlk dönemlerde ekipman, daha sonra platform ihraç etmeye başlayan Ankara, son zamanlarda kendi geliştirdiği konseptleri de dost ve müttefik ülkelerin hizmetine sunuyor. Romanya’nın alacağı Türk savaş gemisinden elindeki TB-2’leri yönetebilecek olması bu örneklerden biri sayılıyor.
Son yıllarda ihracat rakamları giderek artan Türk savunma sanayiine dikkatli bakan gözler için en önemli dönüşümlerden biri de satılan ürünlerdeki değişkenlik.
Yıllar önce Avrupa ya da başka bir ülkeye basit alt sistemler ihraç eden bir yapıdan doğrudan platform satışına uzanan süreç tüm dünyada ses getirdi. Ancak son dönemlerdeki kimi sözleşmeler artık bunun da ötesine gidildiği anlamına geliyor.
Romanya’nın Türkiye’den tedarik edeceği HİSAR sınıfı açık deniz karakol gemisi ihracatından bahsediyoruz. Bu sadece bir gemi satışı değil. Çünkü Romanya’nın elinde Türk yapımı SİHA’lar da var. Ve böylece Bükreş yönetimi, SİHA’ların gemiden yönetilebileceği ya da iki platformun üzerindeki Türk sistemlerle haberleşebileceği yeni konsepte de kavuşacak.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Ahmet Alemdar, Romanya’daki bu durumun yakın gelecekte farklı ülkelerle yaşanabileceğine de işaret ediyor ve sürece dair önemli detaylar paylaşıyor.
Türk savunma sanayii firmalarının ciddi bir payı olacak
Romanya’nın HİSAR sınıfı açık deniz karakol gemisi (ADKG) tedariki için Türkiye ile anlaşma sağladığı konusu uzun zamandır iki ülkenin medyasında da geniş yer buluyor. Ahmet Alemdar, resmi imzaların atılmasını müteakip TCG AKHİSAR olarak adlandırılan geminin Romanya Deniz Kuvvetlerine en kısa zamanda teslim edilmesinin planlandığını söylüyor.
Romanya’nın isterlerine göre gemideki radar, sensör ve silah sistemlerinin son halini alacağına dikkat çekiyor Alemdar. Bu bağlamda Türk savunma sanayii firmalarının ciddi iş payı olacağına işaret ediyor.
Romanya hem TB-2 hem HİSAR kullanacak
Romanya’nın yeni alacağı platformu karakol gemisinden ziyade korvet gibi işletmeyi planladığına dikkat çekiyor Alemdar ve şunları söylüyor:
“Bükreş yönetimi, HİSAR gemisinden insansız sistemleri de komuta kontrol kabiliyetine erişmek istiyor. Bu noktada Türkiye’den tedarik edilen Bayraktar TB-2 SİHA’lar öne çıkıyor.
Romanya’nın elinde 18 adet TB-2 olduğu açık kaynaklara yansımıştı. Bahse konu SİHA’ların deniz karakol görevlerinde kullanılması amaçlanıyor. Ancak aynı zamanda bu platformların HİSAR gemisi ile işletilmesi de planlar dahilinde.
SİHA’lardan edinilecek hassas bilgiler gemiden eş zamanlı görüntülenecek. Hatta SİHA’ların kontrolü gemiden sağlanabilecek.
Bu noktada HİSAR gemisinde HAVELSAN’ın çözümü ADVENT savaş yönetim sistemi olacağına dikkat çekmek gerek. ADVENT üzerinden halihazırda Türk Donanması da SİHA’larla birlikte görev yapıyor. Türkiye sadece silah sistemi ihracatı değil kendisinin bizzat uyguladığı bir konsepti de böylelikle dost ve müttefik bir ülkeye kazandırıyor.”
“Benzer yaklaşımları başka ülkelerden de görebiliriz”
Ahmet Alemdar, Türk Donanması’nın uzun yıllardır insanlı ve insansız sistemleri birlikte işletebilen öncü kuvvetlerden biri olduğuna parantez açıyor. Bu kabiliyetin doğal olarak dost ve müttefiklerin ilgisini çektiğini söylüyor. Polonya’nın envanterindeki TB-2’leri NATO misyonu kapsamında İncirlik Üssü’nde konuşlandırmasını ise benzer şekilde ‘Türkiye’nin kabiliyetlerinden istifade etmek’ olarak yorumluyor.
Dünya genelinde kara-deniz ve hava platformlarının birlikte hatta eş zamanlı kullanılabilmesi noktasında ciddi bir talep olduğunu vurguluyor Alemdar ve Türkiye’nin bu kabiliyeti için başka ülkelerin de Ankara’nın kapısını çalabileceğini söylüyor.





