Adana'da ziraat teknikeri Ender Demir, serasında yetiştirdiği ejder meyvesinde yaşadığı nektar fazlalığı sorununu Tarım ve Orman Bakanlığının hibe desteğiyle temin ettiği arılarla çözdü.
Halen Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi olan Demir (40), Yumurtalık ilçesinde 4 yıl önce babasına ait 20 dönüm alanda kızının isminden hareketle Hüma Hanım Ekolojik Tarım Çiftliği'ni kurdu.
Arazinin 10 dönümünde ejder meyvesi serası oluşturan Demir, kalan alanda da AR-GE amacıyla avokado, papaya, pasiflora yetiştirmeye başladı.
Demir, son 2 yılda ejder meyvesinin aşırı nektar nedeniyle görüntüsünün bozulduğunu ve ekonomik değerinin düştüğünü fark etti.
Bu durumu düzeltmek için hasat sırasında yıkama dahil çeşitli yollar deneyen Demir, yüksek işçilik maliyetiyle karşılaştı.
Demir, araştırmaları sonucunda nektarı tüketmek üzere seranın bulunduğu alana arı kovanı yerleştirmeye karar verdi.
Bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığının yürüttüğü 'Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi'nden faydalanan Demir, serasına arılı 90 kovan yerleştirdi.
Demir, arıların meyvelerdeki nektarı hızla tüketmeleri sonucu görüntü bozulması sorununu zaman içerisinde çözüme kavuşturdu.
Zamanla kovan sayısını 90'dan 130 çıkaran Demir, ejder meyvesinin ekonomik değerini korumasının yanı sıra tropikal bal üretir hale de geldi.
- Ejder meyvesi balı da üretmeye başladı
Ziraat teknikeri Ender Demir, AA muhabirine, ailesinin kuşaklar boyu çiftçilik yaptığını söyledi.
Kendisinin de bir dönem yaptığını ancak 10 yıl ara verdiği çiftçiliğe tropikal meyve yetiştiriciliğiyle yeniden geri döndüğünü anlatan Demir, şu anda 20 dönüm arazisinde çalışmalar gerçekleştirdiğini belirtti.
Demir, arazisinin 10 dönümünde kurduğu serada da ejder meyvesi yetiştiriciliği yaptığını dile getirdi.
Ejder meyvesinde nektar fazlalığı nedeniyle yaşadığı sıkıntıyı Adana Tarım ve Orman Müdürlüğü görevlilerinin yönlendirmesiyle çözdüğünü belirten Demir, şöyle konuştu:
'Görevliler bana 'ejder meyvesi balı üretme' fikrini söylediler ancak ben olayı hiç o şekilde düşünmemiştim. Ben sadece 'nektarım temizlersin, meyvem kaliteli çıksın, raf ömrü uzun olsun' diye düşünüyordum. Ama sonrasında gördük ki gerçekten bu ürünün balı çok kaliteli. 2 yıldan beri bal hasadı yapıyoruz. Rekoltesi yüksek değil çünkü biz gezici arıcı değiliz. Sabit lokasyonda olan arı, kendisi beslenerek bal üretiyor. Bizim geçen seneki rekoltemiz yaklaşık 175 kiloydu.'
Demir, serasında yılda yaklaşık 50 ton ejder meyvesinin yanı sıra bu yıl 250 kilogram da bal üretimi yaptığını ifade etti.
- 'Bu ballar bir nevi şifa olarak tüketilecek ballar'
Ekolojik tarım yaptıkları çiftlikte kimyasal yerine mikrobiyal gübre kullandıklarını anlatan Demir, seradaki arıların da sadece nektarı tükettiğini dile getirdi.
Demir, elde ettiği balın besin değerinin yüksek olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Bu ballar bir nevi şifa olarak tüketilecek ballar. Bunu kaşık kaşık yiyemezsiniz. Bunlar günlük bir tatlı kaşığı yenilecek ballar. 2 yıldan beri satışını yapıyoruz. Bir kişiye 2 kilogramın üstünde bal vermiyorum. Bu bal, kahvaltıda oturayım, yiyeyim türü değil. İçinde herhangi bir kimyasal bulunmayan ve gerçekten besin değeri çok yüksek, insanın bağışıklık sistemini güçlendiren bir bal.'
- Diğer bahçelere de kovan
Ejder meyvesindeki yoğun polen ve nektar nedeniyle arı sayısının hızla arttığını ve şu anda 130 kovanının bulunduğunu ifade eden Demir, şunları kaydetti:
'Bahçede kapasitemiz yok onun için ek kovan koyamıyoruz. Ama burada AR-GE yaptığımız türlerle bu yıl yeni kurduğumuz iki bahçemiz var. Bundan sonra da Allah izin verirse her yıl 1-2 bahçe kuracağız. Bunların tamamında biz yine bu bal arılarını kullanacağız. Hem orada tozlaşmayı hem de böylesi fazla nektar olumsuzluğuyla mücadeleyi tamamen biyolojik olarak yapmış olacağız. 130 kovanımızı yaklaşık 200-250 kovan aralığına çekmeyi planlıyoruz. Burada yine 130 kovanımız kalacak. Yeni aldığımız tüm oğulları biz diğer yerleşkelerimize dağıtacağız. Bu şekilde de Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi'ni geniş bir araziye yaymış olacağız.'





