Necip Fazıl Şehir Hastanesi Diyetisyeni Şebnem Çakıroğlu, Ramazan'da insanların beslenme düzeninin tamamen değiştiğini belirterek, "Bu nedenle iftarda hızlı ve fazla yemek tüketilmemeli, yavaş ve küçük porsiyonlar halinde zamana yayarak yemek yenmelidir" dedi.
Çakıroğlu, Sağlık Müdürlüğü personellerine yönelik "Ramazan'da Sağlıklı Beslenme Önerileri" konulu eğitim verdi. İl Sağlık Müdürlüğü Araştırma Bilgi Sistemleri ve Sağlığın Geliştirilmesi Şubesi tarafından düzenlenen eğitimde konuşan Çakıroğlu, uzun süreli açlığın ardından iftarda yanlış besin alınması ve düzensiz beslenme ile aşırı kilo ve yağlanmanın ortaya çıkabileceğini işaret etti. Öğün sayısının azalması ve ortalama 13- 14 saat süren açlık süresinin vücudun alışılmış beslenme ritminin çok dışına çıkmasına neden olacağını dile getiren Çakıroğlu, şöyle konuştu:
"Aç kalan mide iftarla beraber kalori bombardımanına tutulursa başta sindirim sistemi rahatsızlıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununa sebep olabilir. Uzun süren açlıkta kan şekerinin düşmesiyle birlikte, halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, baş dönmesi, unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, uykuya meyil, sinirlilik, mide asidinin artması, metabolizma hızının yavaşlamasıyla hareket etme isteğinin azalması gibi sorunlar meydana gelmektedir. Bütün bunlar kişinin kabızlığa ve kilo almaya yatkınlığını arttırır. Bu dönemde beslenme açısından dikkat edilecek en önemli nokta vücut dengemizi korumak olacaktır. Bunun için de dengeli beslenmenin basit kurallarına dikkat edilmesi yeterlidir."
İftar sonrası yemek yenirken yapılması gerekenleri de sıralayan Çakıroğlu, öğün sayısının 2 yerine 3 veya dörde çıkartılması gerektiğini vurguladı. İftarda önce çorba ve kahvaltılıkların tüketilmesini ana yemeğin ise 1 saat sonraya bırakılması gerektiğini vurgulayan Çakıroğlu, şu önerilerde bulundu:
"Ana öğünde de ağır ve çok yağlı yiyecekler yerine kolay sindirilebilir az yağlı et, sebze veya etli sebze yemekleri, az yağlı yoğurtlar, cacık, ayran ve salata tercih edilmelidir. Yemekten 1-2 saat kadar sonra meyve yemek en doğru seçim olacaktır. Eğer isteniyorsa ağır hamur işi tatlılar yerine az şekerli sütlü tatlılar, güllaç, dondurma ve meyveli tatlılar tercih edilebilir. Sahura mutlaka kalkılmalı, sahurda kahvaltılıklar tercih edilmelidir. Peynir, yumurta, yoğurt-süt, tam buğday ekmeği, domates-salatalık, meyve, ceviz veya badem gibi hafif besinler tüketilmelidir.
Çok sevilen ramazan pidesini tadımlık tüketmek daha doğru olacaktır.
Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla olan besinler (kepekli ekmek, çok tahıllı ekmek, çavdar ekmeği, kepekli makarna, kepekli pirinç, sebze, meyve, kuru baklagiller, ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlar gibi) tokluk hissi sağladığı için tercih edilmelidir. Daha hafif ve sağlıklı olması için yiyecekler kızartma ve kavurma yerine; haşlama, ızgara yapma, buğulama veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır. İftardan hemen sonra çay ve Kahve içmek yemeklerden alınan vitamin ve mineral öğelerin emilimini engelleyeceğinden bu içecekleri yemekten bir saat sonar içilmesinde fayda vardır. Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak, kilo alışını engellemek, besinlerin sindirimine yardımcı olmak için iftardan 1-1,5 saat sonra hafif tempolu bir yürüyüş yapmak faydalı olacaktır. Her gün en az 4 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi vücudun bu dönemde artan vitamin ve mineral ihtiyacının karşılanması ve kabızlığın engellenmesi açısından önemlidir. Havaların ısınmasıyla artan su ihtiyacını asitli içecekler yerine öncelikle su daha sonra ayran, şekersiz hazırlanmış komposto ve taze sıkılmış meyve sularıyla karşılanmalıdır. Günlük sıvı ihtiyacımız 2-2,5 lt. kadardır. Bu ihtiyacımızı iftarla sahur arasına yaymamız gerekmektedir. Yeteri kadar sıvı alınmadığında gün içinde tansiyon düşüşü olabilir."
Çakıroğlu, insulin kullanan şeker hastaları, hipertansiyon ve kalp hastaları, böbrek yetmezliği bulunan hastalar, kronik rahatsızlıklara bağlı düzenli ilaç kullanması gereken kişiler, mide ülseri olanlar, safra kesesi iltihabı veya taşı olanlar, karaciğer yetmezliği olanlar, ağır enfeksiyon geçirenler, gebe ve emzikliler ve gelişme çağındaki çocukların ise oruç tutmasının sakıncalı olacağını sözlerine ekledi.
Eğitime katılan İl Sağlık Müdürü İlker Çitil ise, Ramazan ayının yaz aylarına gelmesi sebebiyle beslenme düzenine daha dikkat edilmesini ve bol sıvı tüketilmesine dikkat çekti. - Kahramanmaraş
 
Editör: Haber Merkezi