Milli Yol Partisi Afşin İlçe Başkanlığı’nda açıklama yapan Başkan Söyler; “25 Mart 2009 tarihinde,  Büyük Birlik Partisi Genel Başkanımız Merhum Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclisi Üyesi Adayı Murat Çetinkaya, İHA muhabiri İsmail Güneş ve Pilot Mustafa Kaya İstektepe'nin içerisinde bulunduğu helikopterin, Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde düşmesi/düşürülmesi sonucu şehadete yürümüşlerdir.

Milli Yol Partisi Afşin ilçe teşkilatı olarak Çarşamba günü şehit Genel Başkanımız merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve kader arkadaşlarının ölümü ile ilgili davanın 7.duruşmasına katılmak ve onun davasını sahipsiz bırakmamak için Kahramanmaraş Adliyesine giderek duruşmasına katıldık” dedi.

Başkan Söyler; “Merhum Genel Başkanımız Muhsin Yazıcıoğlu’nun içinde bulunduğu helikopterin düşürülmesi ile ilgili, mahkeme süresince, hiç bir bilgi ve belge dile getirilmemiştir. Dava örgütlü delil karartmak yerine, adi hırsızlıktan açılmış bir dava olarak görülmektedir. Ne yazık ki bu dava dosyasının içerisi birileri tarafından boşaltılmış ya da boşalttırılmış, kamuoyuna da; Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile ilgili dava mahkemelerde görülüyor imajı verilmeye çalışılmaktadır. Dava başından beri “düşürülen helikopter” ibaresi yerine “düşen helikopter” ibaresi üzerinden yürütülmekte olup, gelinen noktada davanın seyrinin Suikast davası olarak değil, basit, sıradanlaştırılmış bir hırsızlık davası olarak görülmektedir” dedi.

DELİLLER YOK EDİLEREK KAZA SÜSÜ VERİLİYOR

Başkan Söyler; “Esas Havacılık Genel Müdürü olan şahsın Meclis araştırma komisyonuna verdiği ifadeyi yalanlayıp, şu anki ifadesinin doğru olduğunu beyan etmiştir. Bu şahsın mahkemeye ilk defa çıkartılarak konuşturulması da çok manidardır. Mahkeme avukatı Kemal Yavuz tarafından Esas Havacılık Genel Müdürü Mustafa Kemal Süler’e yöneltilen, “helikoptere ait kayıp cihazlarla ilgili şirketiniz davacı olup olmadığı sorusuna; Esas Havacılık Genel Müdürü ifadesinde “hayır davacı olunmadı” ifadesine yer vermiştir. Bu ifadeden de anlaşılıyor ki, firma yetkilileri üzerinde de bir baskı olduğu aşikardır. Şehit Genel Başkanımız Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşlarının görülen bu davasında da yine “Adalet” arandı ama yine “Adalet” tecelli etmedi. Yüce Türk milletinin kahır ekseriyatı Muhsin Yazıcıoğlu hain bir suikast sonucu öldürülerek, şehadete eriştiğini bilmekte ve söylemektedirler. Ne hikmetse ısrarla bu suikastın üzerini kapatmak için delilleri yok ederek, kaza süsü verilmeye çalışılıyor ve davayı sulandırılmaya devam edilmektedir. Mademki bu helikopter düştü diyorsunuz, Madem ki bu olaya sırdan bir kaza diyorsunuz öyle ise çıkınız bunu bir yetkili ağızdan milletimize anlatınız izah ediniz istiyoruz” dedi.

Muhsin Yazıcıoğlu hain bir suikast sonucu şahadete yürütüldüğünü söyleyen başkan Söyler; “Görülen dava düşürülen helikopter olarak yürütülmelidir. Karartılan delillerin bulunarak, sanıklara gidilmesi suretiyle katillerin bir an önce yakalanarak adalet önüne çıkartılmalıdır. Birileri Muhsin Yazıcıoğlu öldü dese de o bizim nazargahımızda diridir. Muhsin Yazıcıoğlu davası biz bitti demeden bitmeyecektir” dedi.

Editör: Haber Merkezi