dalet Bakanı Yılmaz Tunç, orman yangınlarıyla ilgili yürütülen soruşturmalar kapsamında 1 Haziran'dan bu yana 168 şüphelinin gözaltına alındığını, bunlardan 39'unun tutuklandığını bildirdi.
Bakan Tunç, özel bir televizyon kanalında canlı yayınlanan "Özel Röportaj" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
"Terörsüz Türkiye" süreciyle ilgili değerlendirmesi sorulan Tunç, sürece kolay gelinmediğini, bunun Türkiye tarihi ve Türk halkı için önemli bir aşama olduğunu söyledi.
TBMM'de kurulacak komisyonun önemli olduğunun altını çizen Tunç, "Milletvekillerimizin görüşleri doğrultusunda sürecin şekillenmesi ve devamlılığı, oradan çıkacak kararlar doğrultusunda yürütmenin alacağı kararlar ve uygulamalar önem arz ediyor. Terör belasından kurtulmak Türkiye için tarihi öneme sahip. 41 yıldan bu yana ülkemizin gelişmesinin, kalkınmasının önünde en büyük engel terördü. Türkiye eğer terör belası olmasaydı, bugün ekonomisi çok daha güçlü, milletin refahı çok daha gelişmiş, teknolojiyi çoktan yakalamış bir ülke olurdu." değerlendirmelerinde bulundu.
Tunç, bölücü terör örgütü PKK'nın kendini feshettiğini anımsatarak "Bundan sonraki süreç önemli. Özellikle silah bırakmanın izlenmesi, bu sürecin kalıcı olması önemli. Bu anlamda kalıcı olması için devletin tüm kurumları tam bir koordinasyon içerisinde, hassas bir şekilde bu süreci izliyorlar. Kurumlar arasında koordinasyon olmazsa, bu başarı olmaz. Başta Milli İstihbarat Teşkilatımız, Adalet Bakanlığı, Dışişleri, Milli Savunma tam bir koordinasyon içerisinde bu mesele değerlendiriliyor ve atılması gereken adımlar atılıyor." diye konuştu.
"Kanun düzenlemeleri TBMM'nin takdirinde"
"Terör örgütünün fesih kararı ve silahları bırakması bir pazarlığın sonucu değil." diyen Tunç, şunları kaydetti:
"Devlet böyle bir pazarlığa girmez. Bunun bir 'al, ver' süreci olmadığını hep söyledik. 'Bunun karşılığında şunlar yapılacaktır' diye bir husus söz konusu değil. Bugüne kadar yapılanları hep milletimiz için yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhur İttifakı'nın, AK Parti'nin, Cumhur İttifakı ortaklarının ve TBMM'nin milletin aleyhine bir adım atmayacağını milletimiz çok iyi bilir. Hukuk devletinin gerekleri neyse, Anayasamız, kanunlarımız, mevzuatımız neyi gerektiriyorsa, o yapılır. TBMM'de kurulacak olan komisyon çalışmalarına başladığında orada görüşler dile getirilecektir. Meclis, gündemine hakimdir. Atılması gereken adımlarla ilgili, yapılması gereken kanun düzenlemeleri TBMM'nin takdirinde olan hususlardır. Yapılması gereken mevzuat düzenlemesi varsa bu noktada biz gerekli teknik desteği vermeye hazırız."
Bakan Tunç, 11'inci yargı paketiyle ilgili hazırlıkların olduğunu dile getirerek "4. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yapılabilecek hedefler var. Özellikle hem uzun süren yargılamaları ortadan kaldırmak hem ceza adaleti sisteminin etkinliğini artırmak hem de yargı sistemimizin insan kaynağı kapasitesinin ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi anlamında 264 hedef var. Bu hedeflerin bir kısmı yasal düzenleme gerektiriyor. Bu yasal düzenlemelerin taslaklarını Meclisimizin takdirlerine peyderpey sunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Bölücü terör örgütü PKK hükümlüsü Veysi Aktaş'ın tahliyesine ilişkin soruya Tunç, "Orada herhangi bir yasal durum söz konusu değil, herhangi bir düzenleme sonrasında da tahliye edilmiş değil. Burada kişi, PKK terör örgütü içerisinde 2 PKK'lıyı ajanlık yaptığı gerekçesiyle öldürmesinden dolayı aldığı bir ceza var. Bu cezanın koşullu salıverme süresi, 30 yıl. 30 yıl cezasını çektikten sonra koşullu salıvermeden yararlanmak için başvuruyor ve çoğu kez reddediliyor başvurular. 32 yıl dolduktan sonra tahliye oluyor. Dolayısıyla cezası bittikten sonra tahliye olmuş oluyor." cevabını verdi.
"TBMM'ye önereceğimiz bazı hususlar var"
"'Suça sürüklenen çocuk' ifadesi özellikle Ahmet Minguzzi cinayeti sonrasında gündemde daha çok yer buldu. Bu konuda yeni düzenleme hazırlığı olduğu yönünde haberler gündeme geliyor. Böyle bir çalışma var mı?" sorusu üzerine Tunç, şunları kaydetti:
"Bu konuda çalışmalar yapıldı, yapılıyor. TBMM'ye önereceğimiz bazı hususlar var. Çocukların yargılanması konusu önemli, hem suça sürüklenen çocuklar hem de suç mağduru çocuklar bakımından. Bilim adamlarımız, hukukçularımız, akademisyenlerimiz, uygulayıcılarımız, bu suçlara bakan gerek ilk derece, istinaf ve Yargıtayın ilgili dairelerinin üyeleri, başkanlarıyla yapacağımız değerlendirmelerle ceza kanunumuzda, özellikle toplumdan gelen bu hassasiyeti de dikkate alarak caydırıcılığın önlenmesi, çocukların korunması ve özellikle 15-18 yaş grubu yeni bir kategori olabilir mi, 16-18 arası farklı bir düzenleme olabilir mi tüm bunlar konuşulan konular. Ortaya çıkmış, kesinleşmiş, 'şöyle yapılacak' şeklinde bir durum söz konusu değil. Çeşitli öneriler var. Bu önerilerin tümünü değerlendireceğiz. Alternatifleri, taslaklarımızı hazırlayıp TBMM'ye, milletvekillerimizin takdirlerine arz edeceğiz. Burada önemli olan çocuklar bakımından ceza adaletinin sağlanması."
"Telefonu incelemeye alındı"
Bakan Tunç, orman yangınlarına yönelik yürütülen soruşturmalara ilişkin, "1 Haziran'dan itibaren 168 şüpheli gözaltına alınmıştı. Sayın Cumhurbaşkanımız 38 demişti, 1 kişi daha sonrasında tutuklandı. 39 kişi tutuklandı, 64'ü hakkında adli kontrol kararı verildi ve soruşturmalar devam ediyor. Halihazırda geçmişten orman yangınlarına sebebiyet vermek suçundan 127 kişi cezaevinde var. Bunun 67'si hükümlü, hakkında karar verilen kişiler." dedi.
Bursa'da orman yangınına sebebiyet veren kişinin FETÖ'den ihraç edildiğinin tespit edildiğini hatırlatan Tunç, "27 Temmuz 2025'te bir benzin istasyonundan aldığı benzinle Kışmanlar Parkı'ndaki ağaçları yakıyor ve devam eden bir yangın meydana geliyor. Kişinin eski bir hava astsubayı ve FETÖ'den ihraç edildiği ortaya çıktı. 2015'te mezun olmuş, 2021'de de hava astsubaylığından ihraç edilmiş. Benzin dökerken ateş alıyor orası ve kendisinin de bazı yerleri yanıyor. Telefonunu düşürüyor, telefon da yanıyor. Telefonu incelemeye alındı. İrtibatları nedir, terör maksadıyla mı işlenmiştir tüm bunlar soruşturma neticesinde ortaya çıkacak hususlar." diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Mehmet Murat Çalık'la ilgili soru üzerine Tunç, Çalık'ın hastanede olduğunu, tedavi ve tetkik sürecinin devam ettiğini söyledi.
Adli Tıp raporunun tamamen teknik bir konu olduğunu belirten Tunç, "Buna heyet karar verecek, bir doktor değil. Önce bir eğitim araştırma hastanesinin raporu var. Bu rapor Adli Tıp Kurumu tarafından da onaylanmış olması durumunda, bu rapor yargıya intikal ettiğinde adli kontrol kararı, tutuksuz yargılama kararı verilebilir. Rapor öncesinde de yine takdir yargının. Bu rapor gelmeden önce de bir karar verebilir. Bu yargının verebileceği bir karar. Dosya kapsamı, tutuklama sebepleri, tüm bunlar değerlendirilir." ifadelererini kullandı.
Bazı CHP'li belediyelere yönelik yürütülen soruşturmalar nedeniyle yargı mensuplarına hakaret ve tehditte bulunulmasının doğru olmadığını vurgulayan Tunç, soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini kaydetti.