ADANA (AA) - BEYZA KAYNARPUNAR - Adana'da öğretmen kardeşler Nisanur Taşcı ve Ebru Yıldırım, mesailerinden arta kalan zamanlarda gönüllü öğretmenlik yaparak dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocukların gelişimine katkı sunuyor.

Çukurova Üniversitesinden 2019'da mezun olan 28 yaşındaki Nisanur Taşcı, 5 yıl okul öncesi öğretmeni olarak görev yaptı. Taşcı, bu yıl ise Solaklı Şehit Özkan Altınok İlkokulunda müdür yardımcısı olarak göreve başladı.

Kız kardeşi Ebru Yıldırım da Çukurova Üniversitesinden 2022'de mezun olduktan sonra kentteki çeşitli özel okullarda rehber öğretmen olarak görev yaptı.

Yıldırım, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfında (TEGV) gönüllü öğretmenlik yapan arkadaşından etkilenmesi üzerine geçen sene vakfa başvurdu.

Başvurusunun onaylanmasının ardından eğitimlerini tamamlayan Yıldırım, merkez Seyhan ilçesi Havuzlubahçe Mahallesi'ndeki TEGV'de gönüllü öğretmen olarak eğitim vermeye başladı.

Kız kardeşinin gönüllü öğretmen olarak gösterdiği duyarlı davranıştan etkilenen Taşcı da TEGV'ye başvurdu.

Taşcı, eğitimlerin ardından gönüllü öğretmen olarak burada kız kardeşiyle görev almaya başladı.

Aynı çatı altında bir araya gelen eğitim gönüllüsü kardeşler, dezavantajlı çocukların geleceğe en iyi şekilde hazırlanmalarına katkı sunmanın mutluluğunu yaşıyor.

İki kız kardeş, görevli oldukları 'Düşler Atölyesi'nde dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocuklarla portre oluşturma etkinliği, ana ve ara renkleri tanıyarak resim paleti oluşturma, küresel iklim değişikliği çalışmaları, denizler ve su konusuna dikkati çeken kolaj faaliyetleri gibi uygulamalar yapıyor.

Bu faaliyetlerle ilkokul çağındaki çocukların gelişimiyle ilgilenen kız kardeşler, zaman zaman gönüllülük kapsamında farklı yaşlardaki çocuklara da çeşitli eğitimler veriyor.

- 'Burada bizi besleyen duygular çok farklı'

Nisanur Taşcı, AA muhabirine, yaklaşık 1 yıldır kız kardeşiyle gönüllü öğretmenlik yaptığını söyledi.

Meslek hayatında yaşadığı stresi gönüllülük yaparak azalttığını anlatan Taşcı, 'Buradaki rolümüz meslek hayatımızdaki rolümüzden daha farklı. Burada aile gibi oluyoruz ve bizi besleyen duygular çok farklı. Kendi mesleğimde iş stresi oluyor ve yerine getirmem gereken sorumluluklar var. Burası o stresten izole bir yer.' dedi.

Taşcı, kardeşinin gönüllülük sürecinden etkilenip aynı yola adım attığını belirterek, beraber aynı amaç doğrultusunda çalışmanın kendisini mutlu ettiğini dile getirdi.

Mesleğinin yoğunluğuna rağmen gönüllü eğitime vakit ayırdığını ifade eden Taşcı, şöyle konuştu:

'Günlük hayatta yoğun bir tempodayım ve buraya da zaman ayırmam gerekiyor. Zaman zaman gönüllü olarak benim de eğitim programlarına katılmam gerekiyor. İlk başta bunun için zaman yaratmak kafamda soru işaretiydi ama buraya geldikten sonra kendimi buraya ait hissettim. Ne kadar yorgun olsam da okul çıkışlarında, bazen hafta sonu dinlenmemden feragat ederek geliyorum. Buraya her zaman heyecanla ve yüksek enerjiyle geldim. Burada kurduğum bağ beni buraya çekiyor. O yüzden de burası için zaman yaratıyorum.'

Rehber öğretmen Ebru Yıldırım da çocukların hayatına dokunmanın kendisi için kıymetli olduğunu anlattı.

Ablasıyla beraber eğitimine destek verdiği çocuklarla geçirdiği her anın kendisi için önemini vurgulayan Yıldırım, 'Ablamla ilkokulu ve ortaokulu aynı okullarda okuduk. Sonra aynı üniversiteyi kazandık ve ikimiz de eğitim fakültesinden mezun olduk. Ablamla 'Acaba bir gün aynı kurumda görev alıp çocukların ruhuna iyi gelir miyiz?' diye hayal kurmuştuk. TEGV bu hayalimizi gerçekleştirmemize katkı sağladı. Burada ablamla beraber çocukların ruhuna dokunabiliyoruz. Onların gelişim sürecine bir nebze de olsa katkı sağlıyorsak ne mutlu bize.' diye konuştu.

Yıldırım, eğitimi hayatın merkezine koyduklarını, ablasıyla beraber aynı hedef için omuz omuza vererek gönüllülük sürecini daha da anlamlı hale getirdiklerini ifade etti.

Meslektaşlarına da 'gönüllü eğitim' çağrısında bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:

'Gönüllü olmak benim için çok güzel ve kutsal bir duygu. Rehber öğretmen olarak iyi ki gönüllü olmuşum çünkü bu kendi gelişimime de katkı sağladı. Kendimi ne kadar çok geliştirirsem çocuklara da daha fazla katkı sağlayabiliyorum. Öğretmen olarak diğer meslektaşlarımın da gönüllü öğretmen olması ve ihtiyacı olan çocuklara el uzatması gerektiğini düşünüyorum. Gönüllü öğretmen olmak bir insanın kendisi için yapabileceği en büyük yatırımlardan biri.'

Kaynak: AA