Medikal Estetik ve Tamamlayıcı Tıp Geliştirme Derneği (MESTAD) tarafından güvenli, etik, bilimsel ve yenilikçi medikal estetik anlayışını tüm dünyaya duyurmak amacıyla düzenlenen 1. Uluslararası Medikal Estetik ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi’yle medikal estetiğin kalbi İstanbul’da attı. 26-28 Eylül tarihleri arasında İstanbul Ataşehir Selectum City Hotel’de gerçekleştirilen 1. Uluslararası Medikal Estetik ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi, ulusal ve uluslararası düzeyde çok sayıda akademisyen, hekim ve sektör temsilcisini buluşturdu. Kongrede biyostimülan dolgular, erkek ve kadın yüz anatomisi arasındaki farklılıklar, komplikasyon yönetimi, tamamlayıcı tıbbın entegrasyonu ve hekimlerin hukuki sorumlulukları öne çıkan başlıklar arasında yer aldı.

MESTAD Başkanı Av. Uzm. Dr. Mustafa Güneş, Uzm. Dr. Cihan Topal, Uzm. Dr. Dağıstan Ayan ve Uzm. Dr. Gökhan Taş’ın katılımıyla kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında medikal estetiğin yalnızca güzellik değil; bilim, etik ve hasta güvenliği temelinde gelişen bir disiplin olduğunun altı çizildi.

Av. Uzm. Dr. Mustafa Güneş, bu kongrede en önemli mesajlarının güvenli, etik, bilimsel ve yenilikçi medikal estetik anlayışını Türkiye’den dünyaya duyurmak olduğunu söyledi. Türkiye’yi medikal estetikte sadece bölgesel değil, global bir merkez haline getirmeyi hedeflediklerinin altını çizen Güneş, “Son yıllarda medikal estetik ve tamamlayıcı tıp alanında çok önemli dönüşümler yaşanıyor. Artık odak noktamız, abartılı ve yapay görünümler değil. Doğallık anlayışının ön plana çıkması, kişinin kendi kimliğini ve ifadesini koruyarak gençleşmesini sağlamak bu alandaki en önemli kırılma noktasıdır. Bununla birlikte, teknolojik cihazların gelişimi, biyostimülan dolguların kullanımı ve kombine tedavi protokollerinin yaygınlaşması sayesinde hem hekimlerimize hem de hastalarımıza çok daha güvenli ve etkili seçenekler sunabiliyoruz. Multidisipliner yaklaşımların öne çıkması da medikal estetiği sadece bir uygulama alanı değil, bilimsel bir iş birliği zemini haline getiriyor” dedi.

‘Hedefimiz medikal estetikte Türkiye’yi global merkez haline getirmek’

En önemli hedeflerinin medikal estetikte Türkiye’yi global bir merkez haline getirmek olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Cihan Topal, “Bu vizyonun gerçekleşebilmesi için eğitim standartlarımızı yükseltmek, uluslararası kongrelerle bilgi alışverişini artırmak ve inovatif ürün geliştirme alanında yerli markaları güçlendirmek için güçlü adımlar atmamız gerekiyor. Bu yaklaşım, ülkemizi yalnızca bir uygulama merkezi değil, aynı zamanda bilimsel üretimin ve teknolojik inovasyonun merkezi haline getirecek” diye konuştu.

Merdiven altı uygulamalar önlenmeli

Toplantıda konuşan uzm. Dr. Dağıstan Ayan ise Türkiye’de medikal estetik uygulamalarında son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Özellikle eğitimli hekim sayısının artışı, yeni nesil ürünlerin kullanımı ve komplikasyon yönetimine daha fazla önem verilmesi bu gelişmelerin başında geliyor. Bu olumlu tablo, hem hasta güvenliği hem de uygulamaların kalitesi açısından son derece umut verici. Ancak önümüzde hâlâ aşmamız gereken engeller var. Merdiven altı uygulamaların önlenmesi, hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi, hekimlerin mesleki haklarının korunması ve uluslararası standartların yakalanması konularında daha fazla çaba göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu alanlarda atılacak adımlar, yalnızca mesleğimizin saygınlığını artırmakla kalmayacak, aynı zamanda toplum sağlığı açısından da büyük bir güvence sağlayacaktır.”

Estetikte yeni yöntemler doğal ve uzun vadeli çözüm sunuyor

2025 yılı itibarıyla medikal estetik uygulamalarda çok önemli yeniliklerle karşı karşıya olduklarının altını çizen Uzm. Dr. Gökhan Taş, ise şunları söyledi: “Biyostimülan dolgular olarak öne çıkan kalsiyum hidroksiapatit ile PLLA, daha doğal ve uzun vadeli sonuçlar sağlıyor. Botulinum toksininde geliştirilen uzun süreli formlar, hasta memnuniyetini belirgin ölçüde artırıyor. Bunun yanında yapay zekâ destekli cilt analiz sistemleri, tedavi planlarını kişiselleştirmede yepyeni bir dönemi başlatıyor. Bugün artık her bireyin ihtiyacına özgü, kişiye özel tedavi protokollerini konuşuyoruz.”

2025 ve 2026 Trendleri

Kongrede, medikal estetikte son yıllarda doğallık anlayışının öne çıktığı ve amaç olarak artık “daha genç görünmek” ten çok, “daha sağlıklı ve enerjik görünmenin” hedeflendiği vurgulandı.

2025 itibarıyla kalsiyum hidroksiapatit ile PLLA gibi biyostimülan dolgular, uzun süreli botulinum formları ve yapay zekâ destekli cilt analiz sistemlerinin öne çıktığı belirtilirken; 2026 yılında eksozomlar ve süksinik asit, NAD içeren yeni nesil dolguların trend olması beklendiği ifade edildi.

Türkiye Medikal Estetikte Öncü

Türkiye’nin medikal estetikte uluslararası arenada güçlü bir konuma sahip olduğu, kombine tedaviler, “skin longevity” yaklaşımı ve non-invaziv cihazlar gibi global trendlerin Türkiye’de yaygın biçimde uygulandığı paylaşıldı. Ayrıca, yerli üretim ve inovasyon kapasitesiyle Türkiye’nin birçok ülkeden daha ileride olduğu vurgulandı.

Merdiven Altı Uygulamalara Karşı Mücadele

Toplantıda merdiven altı uygulamaların hasta sağlığı için en büyük tehdit olduğuna dikkat çekildi. MESTAD, bu kapsamda: eğitimli hekimlere yönlendirme, hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi, kamuoyunu bilinçlendirme kampanyaları ve denetim mekanizmalarının artırılması adımlarını desteklediğini açıkladı.

Genç Hekimlere Katkı

Kongrenin genç hekimler için önemli bir öğrenim fırsatı sunduğunu belirten Dr. Cihan Topal, “Yeni nesil dolgu tekniklerinden komplikasyon yönetimine, erkek estetiğinden etik boyutlara kadar genç meslektaşlarımız hem teorik hem de pratik olarak donanım kazanacak.” dedi

Kaynak: Haber Merkezi