Hasat mevsiminin başlamasıyla beraber anız yakma vakaları arttığını belirten Kayapınar, çiftçilere anız yakmanın suç olduğu hatırlatarak anızları yakmanın hem toprağa hem de canlılara büyük zarar verdiği vurgulandı.

Hububat hasadına geldiğimiz bugünlerde tarlalarda kalan anızların yakılmaması hususunda uyaran Kayapınar; “Anız yakmanın can ve mal kayıplarına sebep olması ve yine doğa dengesini bozarak biyolojik çeşitliliği fakirleştirmesi, rüzgâr ve su erozyonunu hızlandırması gibi nedenlerle anız yakmak kesinlikle yasaktır. Bu yasağa uymayan vatandaşlara 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında idari para cezası verilmektedir. Ayrıca anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ise bu ceza beş kat arttırılmaktadır.

Pakistan’da intihar saldırısında 52 kişi öldü Pakistan’da intihar saldırısında 52 kişi öldü

Gerek anız yakma fiilinin idari yaptırım boyutu gerekse anız yakmanın ülkemize verdiği ekonomik kayıplar ve sebep olunabilecek her türlü zararın vicdani boyutu nedeni ile bütün vatandaşlarımızın bu konuda hassas ve koruyucu olduklarını düşünüyor, vatandaşlık bilinci ile anız yangınlarına karşı daha dikkatli olmalarını istiyoruz” dedi.

Çiftçilere anız yangınlarının zararları ve mücadele yöntemleri hakkında da toplantılar yaptıklarını belirten Kayapınar; “Anız yangınlarının sebep olduğu zararlardan korunmak için; ülkemizin eşsiz coğrafyasında verimliliğimizi artırmak, temiz doğa, çevre ve su kaynaklarımızı korumak, ormanlarımızı korumak için Afşin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü personeli olarak her birimiz elimizden geldiğince başta çiftçilerimiz olmak üzere vatandaşlarımıza eğitim yayım faaliyetlerimiz kapsamında toplantılar düzenleyerek anız yangınlarının zararları ve mücadele yöntemleri hakkında bilgi aktarımı yapmaktayız.

Ülkemizde milyonlarca lira maddi zarar veren anız yangınlarına engel olmak amacıyla; biçerdöverle gerçekleştirilen hububat hasadının toprak yüzeyine yakın yapılmasına dikkat edilmelidir. Böylece kalan sap miktarı az olacağı için çürümesi ve mikroorganizmalar tarafından parçalanması daha kolay olacaktır, ayrıca elde edilen saman miktarımız artacaktır. Hububat hasadı yapıldıktan sonra biçerdöverin arkasında bıraktığı sap samandan oluşan namlular balya makinesi ile balyalanarak hayvan yemi olarak veya ahırlarda altlık olarak kullanılabilir veya sanayide kâğıt ve karton yapımında kullanılabilir. Namlu denilen bu sap ve saman tarladan uzaklaştırıldıktan sonra geriye kalan anız sap parçalayıcı makineler ile parçalanarak toprağa karıştırılmalıdır. Bu şekilde bir toprak işleme ile anızın toprağa karıştırılması toprağa birçok fayda sağlar ve anız yakmanın doğuracağı zararlar da önlenir. Toprak işlemesiz tarım yapılarak tohum doğrudan anıza ekilebilir. Ayrıca orman ve mera sınırında bulunan tarlalarda orman ve mera arazilerine komşu olan sınırlar muhakkak şerit şeklinde sürülmelidir. Böylece anızda başlayan bir yangının tarladan orman ve meraya sıçrama riski en aza indirilmiş olur. Bu nedenle ilçemiz çiftçilerinden orman ve meralarımızı koruyarak milli servetimize sahip çıkmaları için orman ve mera sınırına komşu olan tarlalarda üretim yapan çiftçilerimizden tarla sınırlarını komşu oldukları orman ve mera arazisinin sınırına taşırmadan kendi tarla sınırları içerisinden şerit şeklinde sürerek kalan anızları dağıtmalarını önemle rica etmekteyiz” dedi.

Kaynak: DENİZ DOĞAN