Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için alternatifler aranırken, Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün (MTA) Konya Karapınar'da keşfettiği 1,8 milyar tonluk linyit rezervi sonrasında gözler yeniden kömür rezervine çevrildi.
Yeni rezervin keşfiyle Türkiye'de bilinen kömür rezervi 14,1 milyar ton düzeyine çıktı. Bunun 12,8 milyar tonluk bölümünü linyit rezervi, 1,3 milyar tonluk bölümünü de taş kömürü oluşturuyor.
Söz konusu potansiyelin sadece yüzde 44'lük bölümü değerlendirildiğinde, linyitten elde edilebilecek elektrik enerjisi üretim potansiyelinin 120 milyar kilovatsaat (kWh)/yıl olacağı tahmin ediliyor.
Halen mevcut kurulu güç olan 57 bin megavat (MW) içerisinde yerli linyit, taş kömürü ve ithal kömür olmak üzere kömüre dayalı toplam kurulu güç 12 bin 400 MW düzeyinde bulunuyor. Bu miktar toplam kurulu gücün yüzde 22'sini oluşturuyor.
Elektrik Üretim Anonim Şirketi'nin (EÜAŞ) elindeki sahalar ve MTA'nın yeni rezerv bulduğu saha ile birlikte; Türkiye'deki tüm kömür sahalarının yaklaşık 17 bin MW termik santral kurma potansiyeli bulunuyor.
Bu da yaklaşık 20 milyar dolarlık yatırım anlamına geliyor. Türkiye 2023 yılında elektrik kurulu gücünün yüzde 30'unu kömürden karşılamayı ve ithalattaki payını azaltmayı hedefliyor.
Kömürde yeni model
Türkiye'nin zengin kömür potansiyelini değerlendirmek için 2011 sonunda yeni bir model belirlenmişti. Belirlenen modelle, kömürden değil, elektrikten pay almaya yönelik bir rödovans ihalesi yapılmasına karar verilmişti.
Yapım için de yatırımcıya 6 yıllık süre verilmişti. ''Sahayı al, ucuna santrali yap, santral elektrik üretmeye başladığında ise devlete kWh başına pay ver'' şeklinde özetlenebilecek model ile devlet saha için veya kömür için başlangıçta herhangi bir para istemiyor. Kömürden elektrik üretmeye başladığı andan itibaren devletin pay alması söz konusu oluyor.
Büyük bir yatırımın süresi 6-7 yıl kadar sürdüğü göz önüne alındığında, 2023 hedefini yakalayabilmek için kömürde büyük santrallerin temelinin 2015 yılına kadar atılması gerektiği ifade ediliyor.
Binlerce kişiye istihdam kapısı
Yeni modelle hayata geçirilecek santral projeleri enerji üretimine katkı yapacağı gibi, binlerce kişiye de istihdam sağlayacak.İlk olarak geçen yıl Adana Tufanbeyli'de 323 milyon ton rezervli sahada, özel sektörün minimum 600 MW santral kurulumuyla ilgili ihaleyi Çinli TEYO firması kazanmıştı. Firma, Tufanbeyli'de yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yapacak. Santral yılda 4 milyar kwh'lık enerji üretecek.
Tufanbeyli'nin ardından yine geçen yıl ihale edilen 153 milyon ton rezervli Soma sahasında ise 450 MW kapasiteli santral kurulacak. İhaleyi alan Kolin firması yaklaşık 750 milyon dolarlık yatırım yapacak ve buradan yaklaşık 2,9 milyar kWh elektrik üretilecek. Madencilik faaliyetiyle birlikte burada da 2 bin 500 kişiye doğrudan istihdam sağlanması planlanıyor.
En son ihale edilen Bursa-Keles (Harmanalanı-Davutlar) de ise yaklaşık 50 milyon ton kömür rezervi bulunuyor. İhaleyi alan Çelikler firması 270 MW'lık termik santral kuracak ve santralden yılda yaklaşık 2 milyar kWh enerji üretilecek. Yaklaşık 850 milyon dolarlık bir yatırım olacak bu proje devreye girdiğinde bin kişiye istihdam sağlanacak.
Yeni modelle ihale edilecek sıradaki sahalar
Bu arada Kütahya-Tunçbilek'de 300 MW, Muğla-Yeniköy'de 165 MW, Çanakkale-Çan'da 210 MW, Manisa-Soma'da 640 MW gücündeki santral kurma projelerinin de 2013 yılının ilk yarısında ihale edilmesi planlanıyor. Manisa Soma'da kömürden gaz elde etme (SNG) üretim tesisiyle beraber bin 500 MW kapasiteli termik santral kurma potansiyeli bulunuyor.
TKİ'nin özel sektöre açacağı sahalarda toplam 4 bin 135 MW termik santral kurulması hedefleniyor.
Kömürden gaz elde etme projesi
TKİ'nin kömürden gaz elde etme (SNG) projesinde de ilk pilot tesis Kütahya Tunçbilek'te kuruldu. Yerli kömürden elde edilecek 1,5 milyar metreküp gazla Türkiye'de konutlarda kullanılan doğalgazın 9'da 1'inin karşılanması planlanıyor. Bu da yıllık 600-700 milyon dolarlık doğalgaz ithalatının kesilmesi anlamına geliyor.
SNG üretim tesisinin Manisa Soma'da da faaliyete geçirilmesi hedefleniyor.
 
Afşin-Elbistan
4,4 milyar ton rezerv ile Türkiye linyit rezervinin yüzde 40'ını barındıran Afşin-Elbistan Kömür Sahasını kapsayan yatırımlara dair mutabakat zaptı EÜAŞ ile Abu Dabi Ulusal Enerji Şirketi TAQA arasında geçen yıl Ağustos ayında imzalanmıştı. Konuya ilişkin hükümetlerarası anlaşma ise bu ayın başında imzalandı.
 
Havzada şu anda çalışır vaziyette toplam kurulu gücü 2 bin 800 MW olan 2 adet termik santral bulunuyor. Sahada mevcut santrallere ilave olarak 8 bin MW kurulu gücünde yeni santral kurma potansiyeli mevcut.
 
Arap sermayesi ile B, C, D, E ve G sahalarında yeni santrallerin inşa edilmesi, işletilmesi, rehabilitasyonu, modernizasyonu ve yeni kömür sahalarının geliştirilmesi planlanıyor.
 
Bu yatırımlarla birlikte bölgeden 85 milyon ton/yıl kömür üretilmesi ve bunun karşılığında 45 milyar kWh/yıl enerji üretilmesi planlanıyor. Bu da şu andaki Türkiye elektrik enerjisi üretiminin yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu projede de 15 bin kişinin istihdam edilmesi, işletme döneminde ise yaklaşık 8 bin 500 kişiye doğrudan istihdam sağlanması öngörülüyor.
 
Konya Karapınar 5 bin MW'lik potansiyel
 
MTA, Konya-Karapınar'da yaptığı çalışmalarla son 5 yılda yapılan çalışmalarla 1,8 milyar ton linyit rezervi buldu. Bu da yaklaşık 5 bin MW termik santral potansiyeli anlamına geliyor.
 
Sonuç olarak 4 bin 135 MW TKİ sahaları, 8 bin MW Afşin-Elbistan ve 5 bin MW'lik Konya-Karapınar sahlasıyla 17 bin 135 MW potansiyelin 2023 yılına kadar üretime geçirilmesi hedefleniyor.
 
Dünyada da tüketimi arttı
 
Kömür hala dünyanın en güvenilir ve yaygın enerji kaynağı özellikliğini koruyor ve halen dünya primer enerji üretiminin yüzde 41'i kömürden sağlanıyor. BP 2012 İstatistik Raporu'na göre, kömür tüketimi 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 5,4 arttı ve ortalamanın üzerinde büyüyen tek fosil yakıt olmasıyla öne çıktı.
 
Uluslararası Enerji Ajansı'nın tahminlerine göre de 2035 yılında dünya birincil enerji arzında en büyük payın yüzde 29,3 ile kömür olacağı tahmin ediliyor.
 
Bu arada Türkiye'nin 2011 yılındaki kömür tüketimi yüzde 5,1 artarak 32,4 milyon ton eşdeğeri petrol (TEP) düzeyine çıktı.
Editör: Haber Merkezi