AK Parti Grup Başkanvekili Kahramanmaraş Milletvekili ve Türk - Mısır Dostluk Grubu Başkanı Mahir Ünal "Demokrasi yanlısı herkes ve kendisini demokrat olarak tanımlayan herkesin amasız, fakatsız, lakinsiz olarak darbeleri kınaması gerektiğini söyledi.
Mısır'da Yaşanan Darbeyi değerlendiren Ünal konuşmasına şöyle devam etti "Demokrasilerde seçimle gelen seçimle gider. Mısır hem Arap siyaseti hemde Türkiye için tarihi ve dış siyaseti açısından derin öneme sahip bir ülkedir. 2011’den sonra Hüsnü Mubarek’in gitmesiyle birlikte Mısır’ın demokrasi deneyimi başladı. Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ise Mısır tarihinin seçimle başa gelmiş ilk Cumhurbaşkanıdır. Dolayısıylabir devrimle gelmiş son bir yılda yaşanan bazı demokrasi, ekonomi sorunları, siyasi krizler yaşayan Mısır'ın darbeye maruz kalması için mazeret olmaz. Demokrasiler önüne gelen krizleri çözerek, sorunları aşarak, güçlenir, sağlamlaşır. Darbe demokrasiyi öldürür. Darbe demokrasinin panzehiri değil bizzat demokrasinin katilidir. Eğer bir demokrasinin gelişmesini istiyorsanız tıpkı bir çocuğun yetişmesi gibi demokrasiyi ve sandığa yansıyan iradeyi korumanız gerekir. Yani yapılan darbeleri kabullenmemek, karşı durmak gerekir.
O yüzden Ak Parti olarak bu müdehaleyi kesinlikle kabul etmiyoruz ve bunu açıkça ifade ettik. Bizim tutumumuzu doğrulayan emareler askeri müdehalenin hemen arkasından geldi ve özgürlükler kısıtlandı. bakın Mısırda şuan televizyonlara, gazetelere el konuldu. insanlar yargısız, iddianamesiz gözaltına alınıyor. Telefon bağlantıları kesildi, internet erişimi kesilmiş durumda. İnsanların kendisini ifade etme hürriyeti, bireysel özgürlükleri, can ve mal güvenlikleri ortadan kalkmış. demokrat bir insan bu duruma sessiz kalamaz ve darbeye mazeret üretme yolunu seçmez. Ya seçilmiş meşru bir hükümetin sorunlarını demokrasi içerisinde çözme fırsatı tanıyacağız ya da Tahrir Meydanı’ndan yola çıkarak askeri darbeyi meşru gösterecek mazeretler bulursunuz. Ki Tahrir’de 30 kişinin öldüğü, bir Hollandalı gazeteciye tecavüz vakıası var ki uluslararsı basın bu facialara duyarsız kaldı. Hak arasınız, protesto, tepkide ortaya koyabilirsiniz ama bunları hangi zeminde yaptığınız çok önemlidir. Bu yöntem ve eyleler aynı zamanda sizin duruşunuzuda gösterir. Taleplerinizide müzakere ve meşru demokratik kanallarla yapmanız sizin hangi zeminde durduğunuzu gösterir. Burada şunu söyleyemeyiz. ‘Mursi şunları şunları yaptı veya yapmadığı için bir askeri müdehaleyi haketti’ diyemeyiz. Çünkü bunu söylediğimiz anda DEMOKRAT olma iddiamızı kaybederiz." dedi.
 
Program sunucusu Zafer Arapkirli’nin “Peki şimdi Mısır’da ne yapılmalı, siz ne bekliyorsunuz?” sorusuna ise ÜNAL,
 
“Öncelikle Mısır’da demokratik kurumların ivedilikle devreye girmesini ve ülkedeki kaos ve kargaşa ortamının önlenmesi gerekmektedir. En kısa sürede serbest ve adil seçimlerin yapılması ve demokratik mekanizmaların işletilmesi elzemdir. Elbette seçimlerin adaleti gerçekleşmesi için uluslar arası toplum ve örgütler tarafından sağlanmalıdır. Çünkü hızla demokrasiye dönülmez, demokratik mekanizmalar işletilmez ise bazı kesimlerin radikalleşmesi, demokrasi dışı çözüm arayışlarına girmesine zemin oluşur. Buna meydan vermemek için hızla demokrasiye dönülmesi ve sandığa gidilmesi gerekir ki toplumun kendi iradesini yansıtmasına imkan tanınmalıdır. Daha da önemlisi bütün siyasi aktörlerin herhangi bir kısıtlamaya uğramadan seçimlere katılması sağlanmalıdır.” İfadeleriyle açıklık getirdi.
Editör: Haber Merkezi