Milliyetçi Hareket Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, “Türkiye, her zaman gelişmesini ve muasır medeniyetler seviyesine yükselmesini istemeyenlerin hedefindeydi.” dedi.

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Fahrettin Oğuz Tor, TBMM Genel Kurulunda "Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 84.Maddesi"ile alakalı MHP Grubuna adına söz aldı.

Son günlerde üzücü vakaların yaşadığını ifade eden Tor, “Ülkemizin hedef tahtasına konulduğu beyanları sıklıkla söylenmektedir. Bir gerçeğin altını çizmek gerekir ki ülkemiz, bugün hedef tahtasına konulmuş değildir; dün de ülkemiz, gelişmesini ve muasır medeniyetler seviyesine yükselmesini istemeyenlerin hedefindeydi. 19'uncu yüzyılda ne kadar düşmanı varsa 20'inci, 21'inci yüzyılda da azalmamıştır. Dün amaçları bölmek, parçalamaktı; bugün de aynıdır. Sadece AKP'ye değil, geçmiş siyasi iktidarlara da benzer tavır koymuşlardır.” diye konuştu.

12 Mart, 12 Eylül darbelerinin ve 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında kimlerin olduğunu gayet açık ve net olarak bilindiğini belirten Tor, “ Askerlerimizin başına çuval geçirdiler, PYD'ye tırlar dolusu silah yardımı yaptılar. Dün de teröristi beslediler, bugün de besliyorlar. Dün de teröristlere silah, para, eğitim yardımı yaptılar, bugün de yapmaktalar. Türkiye'mizin büyük Türk coğrafyasında parlayan güneş olması asla istenmemiştir, istenmeyecektir. Bu, bilinmeyen ve bugün anlaşılmış bir husus değildir.” açıklamasında bulundu.

Ülkenin çok ciddi ekonomik ve sosyal problemleri olduğuna değinen Tor, konuşmasına şöyle devam etti:

“Enflasyon, işsizlik, iç borç, dış borç, cari açık, faiz oranları, kayıt dışı, döviz kuru artışları kronik hâldedir, bunlar hoş şeyler değildir. Gençlerimiz işsizdir, karamsardır, çoğunun hayal kurma gücü azalmaktadır. Esnaf, turizmci perişandır. Kronik hâle gelmiş ciddi problemlerin çözümü için her alanda topyekûn çok daha fazla çalışmamız, tasarruf etmemiz gerektiği açık seçiktir. Bizler çok çalışırsak, çok tasarruf edersek gelecek nesiller rahat edecektir. Biz günümüzü gün etmeye devam edersek, övünmeyi kural hâline getirirsek, gerçeklerimizle yüzleşmezsek, har vurup harman savurursak, maalesef işi ehline vermemeye devam edersek ABD'si de, Kanada'sı da, Hollanda'sı da, Barzani'si de, Esed'i de veya başka kişi ve ülkeler de teröristleri beslemeye devam edecektir, bürokratlarımızı tutuklamaya, bakanımız hakkında tutuklama kararı çıkarmaya devam edeceklerdir.

Değerli milletvekilleri, bildiğimiz üzere, geçen yasama yılında İç Tüzük'ü değiştirdik. Değişiklikten önce, Danışma Kurulunun oy birliğiyle karar alamadığı siyasi parti gruplarının önerileri üzerinde, öneri sahibi ve diğer siyasi parti grupları adına onar dakika, toplamda da kırk dakika konuşma yapılırken, yapılan değişiklikle, öneri sahibi siyasi parti grubu adına beş, diğer siyasi parti grupları adına üçer dakika olmak üzere toplam on dört dakika konuşma yapılır hâle gelmiştir. Sadece bir grup önerisi müzakeresinde tasarruf edilen zaman yirmi altı dakikadır. İç Tüzük değişiklik gerekçesi, zamanın daha etkili ve verimli kullanılarak uzun ve gereksiz polemiklere girilmemesi ve bir an önce ana gündeme geçilmesidir.

Peki, zamanı daha etkili ve verimli kullandık mı? Uzun ve gereksiz polemiklere girilmesini önledik mi? Bir an önce gündeme geçildi mi? Tabii ki hayır.

Kıymetli arkadaşlar, birkaç günün Genel Kurul tutanaklarını inceledim. Bakınız, 8 Kasım Çarşamba günü beş defa, 13 Kasım Pazartesi günü dokuz defa Genel Kurulda karar yeter sayısı bulunamamıştır. Bugünlerde de karar yeter sayısı çoğunlukla bulunamıyor. Bugünlerde sırasıyla saydığım iki günde elli ve doksan dakika boşa gitmiştir. Milletvekilinin ilk görevi Meclise devam etmektir. Kronik hâle gelmiş meseleleri çözmenin yolu Meclise devamdan geçmektedir. Biz bunlar için maaş alıyoruz, esas görevimiz de budur yani yasa yapmak, denetim yapmak, bunun için de Meclise devam etme mecburiyetimiz var. Az ve öz söylüyorum, helal kazanç Meclise devamdadır.”

Editör: Haber Merkezi