Ak Parti Grup Başkanvekili Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal AKParti’yi kendi çıkarlarına aykırı görenlerle belli odakların taşeronluğunu yapan paralel yapılanmanın AK Parti’ye karşı ittifak kurduğuna dikkat çekerek, Gezi olaylarında ve 7 Şubat krizinde bunun açıkça görüldüğünü söyledi.
Kanal 5’te Son Gündem’e konuk olan AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, 17 Aralık operasyonu ve sonrasında yaşananlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin değişen dış politika anlayışı ve global vizyonu hakkında da önemli bilgiler veren Ünal, devlet kurumlarına sızmış paralel yapılanmayla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

TÜRKİYE ARTIK KÜRESEL BİR AKTÖRDÜR
Ak Parti iktidarıyla birlikte Türkiye’nin önünde yeni bir dönem başladığına işaret eden Ünal, 10 yıldan bu tarafa Türkiye’nin gerçekleştirdiği ekonomik ve siyasi değişimle bağımsız ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir ülke konumuna yükseldiğine dikkat çekti.
MISIR DARBESİ TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ KESMEK İÇİN YAPILDI
Türkiye’nin bağımsız dış politika anlayışına geçmesiyle birlikte küresel güçlerin hedefi haline geldiğini belirten Ünal, Mısır’da seçilmiş hükümete yapılan darbenin bağımsızlık isteyen halklara karşı bir baskı ve sindirme mesajı olduğunu anlattı. Sisi darbesinin de bir algı operasyonu çerçevesinde kurgulandığına dikkat çeken Ünal, Mübarek diktatörünün kafes içindeki görüntülerinin tam tersi bir algı oluşturmak üzere Mursi’nin kafese alındığını ve halka “ Siz bağımsız olacağınızı mı sandınız” mesajı verildiğini söyledi. Mısır’da seçilmiş Mursi hükümetinin halkın iradesini yansıttığını da ifade eden Ünal, “Peki şimdi Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Anayasa Mahkemesi Başkanı kimin iradesini yansıtıyor?” diye sordu.
TÜRKİYE’DE DE AYNI SENARYOYU UYGULAMAYA ÇALIŞIYORLAR
Türkiye’nin gerçekleştirdiği 10 yıllık değişim hareketinin de tersine çevrilmeye çalışıldığına vurgu yapan Ünal, “Demokrasi sandıktan ibaret değildir” denilerek değişimin ve halkın iradesinin manipüle edilmeye çalışıldığına işaret etti. Ünal, “Milli iradeyi elinin tersiyle iten bir kesim var. Sandığı demokrasinin içinden çekip alırsanız milletin iradesi ortadan kalkar. İktidara geldiğimizden beri ‘AK Parti’den mutlaka kurtulmalıyız’ diyen bir yapı var. Eskiden devletten düşük faizle kredi alıp yine devlete yüksek faizlerden satarak para kazanan çevreler vardı. AK Parti iktidarıyla birlikte paradan para kazanamaz oldular. Dolayısıyla, 10 yılda faize gidecek 642 Milyar TL devletin cebinde kaldı. Biz bunlarla ülkeye yatırım yaptık. İşte bunu hazmedemeyenler var” şeklinde konuştu.
ESKİ TÜRKİYE’YE ÖZLEM DUYANLARLA PARALEL YAPI İTTİFAK KURDU
Mahir Ünal, AK Parti’yi kendi çıkarlarına aykırı görenlerle belli odakların taşeronluğunu yapan paralel yapılanmanın AK Parti’ye karşı ittifak kurduğuna dikkat çekerek, Gezi olaylarında ve 7 Şubat krizinde bunun açıkça görüldüğünü söyledi. Son 10 yılda sandık dışı yollarla siyasetin devre dışı bırakılmaya çalışılması girişimlerine izin vermediklerini de vurgulayan Ünal, kurulan AK Parti karşıtı ittifakın Yargı ve Emniyet gibi meşru araçları kullanarak yolsuzluk kılıfıyla darbe yapmaya kalktıklarını söyledi. 17 Aralık operasyonunun yapılma biçimini de “ilginç” olarak niteleyen Ünal, yargı ve emniyet eliyle illegal şekilde kişileri dinleme, delil üretme ve medyaya servis ederek algı oluşturma yoluyla yürütülen bir darbe girişimi olduğunu ifade etti.
İZİN VERMEYECEĞİZ
AK Parti karşıtı ittifakın siyaset mühendisliğini hukuk aracıyla yapmaya çalıştığına da değinen Ünal, devlet hiyerarşisi içinde hareket etmesi gereken memurların başka bir yerden aldığı emir ve talimatla devlet aygıtlarını kullanmasına ve devleti kendi amaçlarına alet etmesine izin verilemeyeceğini de sözlerine ekledi.
ÇÖZÜM SÜRECİ = KARDEŞLİK HUKUKU
Çözüm Sürecini ise “Kardeşlik Hukuku” olarak değerlendiren Ünal, “Uzun yılların toplumsal travmalarını tedavi edip, kardeşlik hukukunu tahkim ettikçe Çözüm Süreci başarılı olacaktır” dedi.
Editör: Haber Merkezi