CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özpolat, Hacı Bektaş Veli'yi 50'nci Ulusal 24'üncü Uluslararası Anma törenlerinde Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a yapılan saldırıyı kınadı.
Özbolat, yapılan saldırı ile şahsı ve partisi arasında bir bağ kurmaya çalışılmasının da gerçeği yansıtmadığını kaydetti. "Bu saldırı olayıyla ne şahsımın, ne de imtiyaz sahibi olduğum Yurt Gazetesi’nin en küçük bir ilişkisi yoktur" ifadesini kullanan Durdu Özbolat, Bekir Bozdağ’a saldıran Hüseyin Satı’nın da sahibi olduğu Yurt Gazetesi’nin muhabiri olmadığının altını çizdi. Demokratik protestoların fiziki saldırılara dönüşmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Özbolat, “Kim olursa olsun fiziki saldırı asla kabul edilemez ve Hacı Bektaş Veli felsefesine de kesinlikle aykırıdır.” dedi.

CHP'li Özbolat, şunları söyledi: “Hacıbektaş ilçesinde yapılan '50. Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri' sırasında Bekir Bozdağ’ın konuşması, bilindiği gibi alanı dolduran kalabalık tarafından sloganlarla sürekli protesto edilmiştir. Hüseyin Satı isimli şahsın bu protestolar arasında konuşmasını bitirip kürsüden inen Sayın Bozdağ’a yönelik davranışları, partimle, şahsımla ve imtiyaz sahibi olduğum Yurt Gazetesi ile ilişkilendirilmeye çalışılması her şey bir yana ahlaki değildir. Demokratik ve barışçı her türlü protesto herkese yönelik yapılabilir ancak, düşüncelerinden, politik kimliğinden dolayı hiç kimseye yönelik fiziki saldırılar kabul edilemez. İster bakana, isterse herhangi başka bir yurttaşa, kim olursa olsun fiziki saldırı asla kabul edilemez ve Hacı Bektaş Veli felsefesine de kesinlikle aykırıdır. Bu anlamıyla Bakan Bekir Bozdağ’a yapılan fiziki saldırıyı kınıyor ve Sayın Bozdağ’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Aynı zamanda, Bozdağ’ın gazetelerde yer alan, beni ve Partimizin Genel Başkan Yardımcıları Gökhan Günaydın ve Umut Oran’ı suçlayıcı, 'CHP’lilerin, saldırganın bir alnından öpmedikleri kaldı' şeklindeki açıklamayla, yapılan saldırı ile şahsım ve partim arasında bir bağ kurmaya çalışması da gerçeği yansıtmamaktadır.”

Özbolat, "Hüseyin Satı’yı Kahramanmaraş’ta yaptığım milletvekilliği çalışmaları sırasında tanıdım. Seçim bölgem olan Kahramanmaraş’ın tüm basın mensuplarını tanıdığım gibi, Hüseyin Satı’yı da tanımam doğaldır. Olay anında ben ve diğer milletvekili arkadaşlarım orada olduğumuz için müdahil olduk. Ben o kargaşa anında Bozdağ’a herhangi bir fiziki saldırının oluğunu görmedim. Bir kişinin bağırdığını ve korumalar tarafından yere yatırıldığını ve adeta çiğnendiğini gördüm. Bu nedenle müdahale ettim. Olay sonrası Bozdağ’ın korumaların sonradan Hüseyin Satı olduğunu gördüğüm şahsı adeta linç etmeye çalışmalarına müdahale ettiğim ve şahsın korumaların elinden alınarak emniyet güçlerine teslim edilmesine yardımcı olduğum ise doğrudur. Bu olayla ilgili olarak, emniyetin, savcının, hâkimin yapması gerekenleri Bekir Bozdağ’ın veya korumalarının 'anında infaz' mantığı ile yapmaya çalışmalarını doğru görmediğim için Hüseyin Satı’yı emniyet mensuplarına teslim ettim, karakola ve hastaneye de gittim. Bu ülkede hiç kimsenin kendisini polisin ve yargının yerine koymaya hakkı yoktur. Hukukun üstünlüğüne inanan biri olarak, yasalara karşı suç işleyenleri, ancak yargı cezalandırabilir. Bu gerçeğin bilinmesinde büyük yarar vardır. Bu saldırı olayıyla ilgili şahsım, partim ve milletvekili arkadaşlarıma yönelik yanlış ve yanlı haberleri de kınıyor ve konu ile ilgili yargıya müracaat edip, suç duyurusunda bulunacağımın da bilinmesini istiyorum.” şeklinde konuştu.
Editör: Haber Merkezi