Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, yeni Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun, küçük çiftçilere yarar yerine zarar getireceğini söyledi. Dedeoğlu, bu yasanın büyük şirketlerin işine yarayacağını vurguladı.

Dedeoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı konuşmada, tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesini önleyen kanun tasarısının eksiklerine değindi. 
Ülkemizde tarım arazilerinin yalnızca miras yoluyla bölünmediğine işaret eden Dedeoğlu, tarım arazilerinin bölünmesinin en büyük nedenlerinin başında, uygulanan yanlış tarım politikaları geldiğini iddia etti. Dedeoğlu, bu politikaların, çiftçileri üretimden uzaklaştırdığını ve tarlaların boş kaldığına işaret ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarım ve Hayvancılık geriledi. Ayrıca çiftçiler, zarar ettikleri için de tarım yapmak istemiyorlar, ekim yapmak istemiyorlar. Hazırlanan bu kanun tasarısı üretime ve istihdama faydalı bir çalışma değildir. Bu kanun tasarısı, küçük çiftçilere büyük zarar verecektir. Aralarında anlaşamayan ve tarlalarını miras yoluyla küçük parçalara bölemeyen küçük çiftçiler, tarlalarını daha büyük şirketlere satmak zorunda kalacaklardır. Bu açıdan bakıldığında kanun tasarısı ülkemizde çiftçilere fayda yerine zarar verecektir. Zaten ülkemizde tarım ve hayvancılık son yıllarda iyice gerilemiş durumdadır.”
Türkiye ithalata yöneldiğini savunan Dedeoğlu, “Eskiden tarım ve hayvancılık alanında kendi kendine yetebilen 5 ülkeden birisi olan Türkiye, bugün neredeyse pek çok konuda tamamen ithalata dönmüştür. Türkiye Arjantin'den elma, Brezilya'dan muz, İran'dan karpuz ve İsrail'den domates tohumu ithal eder konuma gelmiştir. Amerika Birleşik Devletlerinin bazı eyaletlerinden maalesef ki kurbanlık canlı koyun ithal eden Türkiye, Bulgaristan'dan tarihinde görülmemiş bir şekilde saman ithal eder duruma düşürülmüştür. Bugün çiftçilerimiz alın terinin karşılığını alamaz, ürettiğini, istediğini istediği fiyata satamaz hâle gelmiştir. Bu durum çiftçilerimizi her geçen gün üretimden uzaklaştırmaya başlamıştır. Ülkemizde, 2002 yılında 26,5 milyon hektar olan ekilebilir toprak miktarı, 2011 yılında 23,6 milyon hektara maalesef ki düşmüştür. Hükümet tarafından çıkarılan Büyükşehir Yasası ile ekilebilir toprak miktarı daha da azalacaktır. Büyükşehir Yasası ile 18 bin 200 köyün tüzel kişiliği sona ermiş ve bu köyler mahalleye dönüştürülmüştür. Köy meralarının da akıbeti belirsiz hâle gelmiştir” diye konuştu.
 
Kahramanmaraşlı çiftçilerin durumu:
            Konuşmasında Kahramanmaraşlı çiftçilere de değinen Dedeoğlu, şunları kaydetti:
            “Uygulanan tarım politikaları ve yaşanan olaylardan elbette ki Kahramanmaraşlı çiftçilerimiz de olumsuz yönde etkilenmişlerdir. Türkiye'de ve Kahramanmaraş'ta çiftçilerimiz bankalara, tarım kredi kooperatiflerine, sulama birliklerine ve elektrik idarelerine borçlarını ödeyemez hâle düşmüşlerdir. Bu çiftçilerimize zaman zaman yapılan yeniden yapılandırma çalışmaları da fayda etmemiştir. Çiftçilerimizin durumu içler acısı bir hâldedir. Girdilerde ortaya çıkan yüksek fiyat artışlarına bu yıl bir de meyve ağaçlarında yaşanan don olayları eklenmiştir. 29 Mart’ı 30 Mart’a bağlayan gece Kahramanmaraş'ta çok ciddi bir şekilde sıcaklık düşüşü yaşanmıştır. Aynı şekilde, yine Kahramanmaraş'ta değil, bölge coğrafyada da aynı olay yaşanmıştır. Bu sıcaklık düşüşünden meyve ağaçları çok büyük oranda zarar görmüştür. Kahramanmaraş'ta yaşanan don olaylarından erken çiçek açan meyve ağaçları ve bağlık alanlar maalesef ki çok büyük zarar görmüşlerdir. Hükümetin mutlaka üreticilerimizin bu zararlarını tespit ederek mağduriyetlerini gidermesi gerekmektedir. 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun çiftçi haklarını koruma konusunda yetersiz kalmaktadır, bu kanun maddesi yeniden ele alınmalıdır. Çiftçilerimiz için ağır şartlar ortaya koyan bu yasa çiftçilerimizi koruyacak ve çiftçilere sahip çıkacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Kahramanmaraş tarım ve hayvancılık konusunda ülkemizin en önemli illerinden biridir. Bu nedenle, üreticilerimizin kayıplarının giderilmesi ve özel teşviklerle desteklenmesi gerekmektedir.”
Editör: Haber Merkezi