Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Maden-İş) Genel Başkanı Nurettin Akçul, sendika olarak resmi yazışma ile Çalışma 
ve Sosyal Güvenliği İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’ndan örgütlü oldukları maden ocaklarının denetim raporlarının birer 
kopyasını talep ettiklerini belirterek, raporların ticari sır olduğu gerekçesi ile kendilerine verilmediğini söyledi.

Akçul, “Sendikamız bu talebi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu başkanlığına iletirken 301 maden emekçimizin şehit olduğu Soma Kömürleri de dahil, örgütlü olduğu işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği konusundaki durumlarını bilmek, ona göre üyelerini yönlendirmek, ilgili yerlere, işverene uyarılarda bulunmak, gerekirse resmi şikayette bulunmak için yapmıştı.  Çünkü, mevcut yasal mevzuata göre, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası da dahil, sendikanın işyerine girerek denetim yapma yetkisi kesinlikle yoktur. Bu nedenle sendikamız örgütlü olduğu işyerlerindeki iş güvenliği durumunu denetim raporları ile öğrenmek istemiştir” dedi.

İş güvenliği teftiş raporu ticari sır imiş:
 Akçul, iş güvenliği teftiş raporlarının ticari sır olarak nitelendirildiğini ve taraflarına verilmediğini belirterek, yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Ne yazık ki ve üzücü ki,  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın sendikamıza gönderdiği cevabi yazıda da görüldüğü gibi Bakanlık, ocaklara ilişkin iş güvenliği denetim raporlarını ticari sır olarak nitelendirmiş ve sendikamıza vermeyi reddetmiştir. Üstelik denetlenen işletmenin ticari sır olarak nitelendirdiği raporu işverenden istememizi önermiştir. Bu öneriyi yaparken, raporları ticari sır olarak nitelendirip işverenin  verme olasılığının önünü de tamamen kapatmıştır. Bakanlık bu yazısıyla, genel olarak sendikaları,  özelde de Soma Kömürleri’nde ve diğer ocaklarda sendikamızı iş güvenliğinden sorumlu bir taraf olarak görmediğini açık biçimde ilan etmiştir.”
 Sendikanın iş güvenliğinde taraf görülmediğini ancak, maden kazalarında ise sorumlu taraf ilan edildiğine değinen Akçul, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Soma faciasından sonra günlerce sendikamızı bu faciada haksız biçimde sorumlu taraf ilan eden, bakanlık müfettişinin son denetiminde iş güvenliği açısından hiçbir sorun olmadığı raporu tutulduğu halde, toplumsal algı yönetimiyle sendikamızı  sorumlulardan birisi gibi ilan etmeye çalışan ve bunun üzerinden sendikalara, sendikal örgütlülüğe hatta sendika fikrine saldırılar düzenleyen  iktidara, sosyal kesimlere soruyoruz; ‘Sendikaya bir denetim raporunun kopyası bile ticari sır diye verilmiyorsa, sendika nasıl orada iş güvenliği konusunda bilgi sahibi olacak? Sendikayı hem iş güvenliğinde hiçbir şekilde taraf olarak görmeyeceksin, hiçbir bilgi vermeyeceksin, muhatap almayacaksın, iş güvenliği raporlarını işveren ve hükümet arasında bir ticari sır sayacaksın, sonra sendikayı da sorumlu taraf ilan edeceksin. Bunun neresi, akla, mantığa, hukuk devleti anlayışına uygundur? Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak şunu açıkça belirtmekte yarar görüyoruz: Bu belge, Soma Kömürleri ve diğer kömür ocaklarında toplu iş katliamlarına yol açacak eksiklerin, ihmallerin ticari sır olarak nasıl saklandığını, sendikadan bile gizlendiğini dolayısıyla sendikanın ve tarafların facia konusunda uyarı yapmalarının, önlem alınmasını istemelerinin, demokratik tepkiyi ortaya koymalarının, gerekirse üretimi durdurmalarının nasıl önüne geçildiğini ortaya koymaktadır.

Biz Türkiye Maden İşçileri Sendikası, dünyanın en riskli, en zor işkolunda örgütlü bir sendika olarak, Bakanlık, teftiş raporlarını vermese de, işverene ‘bu ticari sırdır sen de verme’ gibi örtük önerilerde bulunsa da, sendikal örgütlülüğe, sendika fikrine belirli odaklardan sürekli saldırı gelse de, işyerinde sürekli ve yerinde denetim görevini sonuna kadar gerçekleştireceğiz. Soma katliamının sorumlularından, sadece işveren değil, siyasi ve bütün sorumlulardan hesap sorulmasının sonuna kadar peşinde olacağız. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu açıklamayı çok net biçimde Soma’da 301 canımızı bizden alan faciada, sorumluluk konusunda hedef saptırmaya çalışanların, asıl sorumluları, siyasi sorumluları gizlemeye çalışanların, bunların değirmenine bilerek ve bilmeyerek su taşıyanların bilgisine sunuyoruz.”
Editör: Haber Merkezi