Afşin Devlet Hastanesi'nde Çocuk Gelişim Uzmanı olarak görev yapan Serpil Başpınar, karnesi kötü olan öğrencilerin velilerine önemli uyarılarda bulundu.

Ailelerin kötü karne getiren çocuklarına ılımlı yaklaşması gerektiğini belirten Çocuk Gelişim Uzmanı Serpil Başpınar, bazı anne ve babaların beklentilerinin altında karne getiren çocuklarına, neredeyse tüm tatil süresince cezalandırıcı bir tutum sergilediğine dikkat çekti.

Ailelerin kötü karne karşısında öncelikle sakin olması gerektiğini ve çocukları ile birlikte karneyi değerlendirmesi gerektiğini dile getiren Başpınar, "Birçok ailede çocuğumuza her türlü imkanı sunuyoruz, özel ders aldırıyoruz, çalışma odası var ama hala çocuğum neden başarısız? gibi sorular mevcuttur. Zayıf notlar aslında sadece çocuğun performansı değil aile-çocuk-okul üçgeninin bir sonucudur." dedi.

Başarısızlığın nedenlerini sıralayan Başpınar, şu ifadelere yer verdi:

"1-çocuktan kaynaklanan sebepler: çocuğun kişisel özellikleri, zeka seviyesi, anlama-anlamlandırma gücü, yeterince ders çalışmama, yanlış ders çalışma metodunu kapsar.

2-aileden kaynaklanan sebepler: aile içi iletişimde problemler, evde çocuğa yönelik fiziksel-duygusal ihmalin olması, kıyaslanma durumu, eleştirel olma, ailenin çocuktan beklediği başarının çocuğun potansiyelinin bilinmeden oluşturulması, sürekli çocuktan ders çalışmasının istenmesi ve hobilere vakit ayrılmamasını kapsar.

3- okuldan kaynaklanan sebepler: öğretmen- öğrenci ilişkisindeki kopukluklar, öğretim yöntemlerini kapsar."

Zayıf karne geldiğinde ailelerin çocuğa nasıl davranması gerektiği hakkında bilgi veren Başpınar, "Başarısızlığın nedeni bulunmalı, okul-aile-öğrenci işbirliği sağlanmalı, her öğrencinin kendine has yeteneklerinin olduğu unutulmamalıdır. Aileler zayıf karne konusunda baskın olmayıp çocukla çatışmak yerine işbirlikçi olmalı, çocuğa isterse bu sonucu değişebileceğini anlatarak gerektiğinde yardım edeceklerini söyleyip cesaretlendirmelidir. Ayrıca her istediği yapılan, sorumluluk verilmemiş bir öğrencinin birdenbire çalışma sorumluluğunu kendinde hissetmesini beklemeyin. Bu aşamada çocuğa kızmanın, bağırmanın faydası olmayacağı gibi çocukla iletişimi bozacağını ailelerin fark ederek çözüm odaklı olmaları önerilir. Öğretmen ve aile tarafından yaramaz, tembel olarak nitelendirilen çocuklar bu durumu kolaylıkla kabul ederek herhangi bir çaba içine girmeyip etiketlenen rolü üstlenirler. " açıklamasında bulundu.

Çocuğun karnesi kişiliğinin göstergesi olmayıp okul başarısının göstergesi olduğu unutulmaması gerektiğini ifade eden Başpınar, şöyle devam etti:

"Yapılan yorumlar çocuğun kişiliğine değil, davranış sonucuna karşı yapılmalıdır.Ders başarısında özellikle ergenlik dönemindeki çocukların yaşam merkezindeki kişiler arkadaşları olduğu için akranlar önemli yer tutar. Ailelerin çocuklarının arkadaşlarını tanıması gerekir. Ayrıca karnesi iyi gelen öğrenciler için ödüllendirmelerde maddi ödül tercih edilmemeli, maddi olarak alınacaksa bile ihtiyaç dahilinde, yararlı, işlevsel çocuğun yaşına uygun olmalıdır.

Yarıyıl tatilini nasıl değerlendirmeliyiz?

Çocuğun dinlenmesi,  hoş vakit geçirmesi önemli olmakla birlikte eksik konular belirlenip çocuğu sıkmadan, bunaltmadan telafi yoluna gidilmelidir. Her gün sınıf kademesine göre belirli sayfa kitap okunmalıdır. Tüm öğrencilerin, eğitimcilerin ve ailelerin mutlu bir yarıyıl tatili geçirmeleri dileğiyle…"

Editör: Haber Merkezi