Elektromobilite, lastiklerde yuvarlanma direncini ve gürültüyü azaltmanın önemini artırırken, kış şartlarında, karda ve buzda optimum yol tutuşun sağlanmasını da gerektiriyor. Continental, geliştirdiği lastikleri zorlu iklim koşullarında test ederek lastik teknolojisinin daha da geliştirilmesine ve optimizasyonuna katkıda bulunuyor.

Teknoloji şirketi Continental, yılın her günü lastiklerini bünyesindeki pistlerde test ediyor. Tüm lastikler, kurum dışı bağımsız lastik testlerini geçmeden önce burada farklı koşullar altında kapsamlı bir şekilde deneniyor. Avrupa’nın en büyük test alanı olan Contidrom, Hannover yakınlarındaki Jeversen’de yer alıyor. Şirketin ABD ve İskandinavya’da da test pistleri bulunurken, İsveç Arvidsjaur test pisti özellikle kış lastiği testlerine odaklanıyor. Yirmi yıldır Continental’de test mühendisi olarak çalışan Joachim Blass, test koşullarının günlük olarak hava durumuna göre değiştiğini belirtiyor ve İsveç’te test sürüşleri sırasında lastiklerin karda ve buzda yol tutuş performansı, karda çekiş gücü ve tekerlek izi hassasiyetinin titizlikle incelendiğinin altını çiziyor. Bu test sonuçları, lastiklerin geliştirilmesine ve daha iyi hale getirilmesine katkıda bulunuyor.

Çeşitli test yapıları sayesinde sürdürülebilir gelişim
 Ticari araç lastiklerinden beklentiler giderek artıyor ve çeşitleniyor. Bunun başlıca nedenleri arasında artan maliyet baskısı, CO2 salınımının azaltılması yönündeki yönetmelikler ve alternatif tahrik sistemlerinin kullanımının artması geliyor. Bunlara dünya genelinde her ülkenin farklı lastik gereksinimleri olması da ekleniyor. Genel anlamda, düşük yuvarlanma direnci ve mümkün olan en düşük gürültü emisyonu gibi kriterlerin son yıllarda daha da önem kazandığını belirten test mühendisi Joachim Blass, “Elektromobilitenin giderek yaygınlaşmasına bakarsak bu durum böyle devam edecek”, diyor. İsveç test sahası gibi açık havada yapılan diğer lastik testlerinde Continental mühendisleri, zorlu kış koşullarında lastik kriterlerini araştırarak daha da geliştirme imkânını elde ediyor. Joachim Blass, “Atmosfer ve yüzey sıcaklığı, yağış, rüzgar, güneş ve nem faktörlerine bağlı olarak, genellikle çok farklı test koşulları ile karşılaşıyoruz” diyerek bu durumu açıklıyor.

Farklı araçlar için farklı kriterler
 Hava şartlarına bağlı olarak yeni ürün ve lastik optimizasyonları test edilerek hamur bileşimi formülleri ve sırt tasarımları mukayese ediliyor. Halen bir endüstri ortağıyla birlikte, bataryalı - elektrikli sürüşün ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayabilmek için e-treyler lastiklerinin tasarımında hangi değişikliklerin anlamlı olduğunu araştırdıklarını belirten Joachim Blass, "Test pilotlarının deneyimli olması büyük önem taşıyor. Yapılan testlerin sonuçları, ürün geliştiricilere yeni iyileştirmeler yapmaları için değerli veriler sağlıyor. Test pistlerini, sürüş manevraları sırasında lastiklerin araçla nasıl etkileşime girdiğini ve sınır koşullarında nasıl tepki verdiğini anlamak için yeni fikirler denediğimiz bir okul olarak görüyoruz” diyerek sözlerine devam ediyor.

En iyi sensör yine insan
 Ticari araç sektöründe lastik testleri; yuvarlanma direnci, kilometre performansı, gürültü, çekiş gücü, frenleme ve viraj alma davranışı gibi özelliklere odaklanıyor. İsveç açık hava pistinde, özellikle fren performansı, çekiş gücü ve viraj dengesi farklı kış koşullarında test ediliyor. Subjektif değerlendirme çekiş gücü ve yol tutuşuna odaklanırken, objektif testlerde lastiklerin fren ve çekiş kabiliyetleri en modern ölçüm teknolojileri kullanılarak kaydediliyor. Aracın tepkisini deneyimleyerek bizzat değerlendirme yaptığını söyleyen Joachim Blass, “Subjektif değerlendirmede sensör benim. Aslında olay güvenli sürüş davranışının etrafında dönüyor, sonuçta her şey sürücüde başlar ve biter. Gerçek sürüş koşullarında lastik özelliklerinin etkileşimini ölçen en iyi sensör yine insandır” diyor.

Sürdürülebilir lastik çözümleri
 “Ticari araç lastiklerinden beklentiler, binek lastiklere kıyasla çok daha yüksektir. Bu nedenle ek test yöntemleri kullanılır. Bunlar arasında, aracın buzlu veya karlı bir rampada güvenli bir şekilde kalkışını ölçen çekiş testi de yer alıyor” diyen Joachim Blass, “Müşterilerimizin günlük hayatlarında karşılaşabilecekleri durumları tam olarak simüle etmeye çalışıyoruz. Ayrıca, lastiklerin olağanüstü şartlarda nasıl tepki verdiğini gözlemlemekteyiz. Buna, gizli buzlanma durumunda şerit değiştirme veya fren manevraları gibi sürüş davranışları ile aniden azalan yol tutuşu da dahil” diye sözlerine devam ediyor. Bu güvenlik unsurlarının yanı sıra ticari araç lastiklerinin ağır yük taşıma kapasitesi, düşük yuvarlanma direnci ve yüksek kilometre performansı gibi kriterler de büyük önem taşıyor. Joachim Blass, “Bu lastik özellikleriyle müşteri filolarının yolda verimli ve sürdürülebilir bir şekilde ilerlemelerine destek oluyoruz” diyerek sözlerini tamamlıyor.

Continental’in dünya geneline yayılan test pistlerinin farklı altyapıları, lastik geliştirme ve optimizasyonu ile ilgili sorulara kapsamlı şekilde yanıt veriyor. Test yöntemleri, müşterilerin ve pazarların ihtiyaçlarına göre sürekli olarak uyarlanıyor. Lastik test uzmanı Joachim Blass son söz olarak, “Dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimizin lastikten beklentilerini anlayarak doğru lastik ürünlerini geliştirebilir ve kendilerine geleceğe yönelik lastik çözümleri sunabiliriz” diyor.

Kaynak: Bülten