Akdeniz Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Coğrafi İşaretler Uygulama ve Araştırma Merkezi, kültürel mirasın korunmasına ve yerel ürünlerin ekonomik değer kazanmasına katkı sağlıyor.

Merkez, Antalya genelindeki coğrafi işaret potansiyeli taşıyan ürünlere ilişkin saha araştırmaları yaparak ürün envanteri oluşturuyor.

Bu kapsamda çalışmaların sürdüğü merkezde Korkuteli Yelten tarhanası ile Side narının da aralarında bulunduğu 70 ürünün araştırma ve belgelendirme süreci yürütülüyor.

Bu süreçte yöre halkıyla birebir görüşmeler yapılıyor, geleneksel üretim yöntemleri kayıt altına alınıyor ve bilimsel verilerle desteklenmiş tescil dosyaları hazırlanıyor.

Üreticilere danışmanlık hizmeti sunulan merkezde, ürünlerin tescil sürecine uygun hale getirilmesi sağlanıyor; coğrafi işaret başvuru süreci, gerekli belgelerin temini, denetim mekanizmaları ve yasal haklar konusunda da rehberlik hizmeti veriliyor.

Böylelikle merkez, hem yöresel kültürün korunmasına hem de ürünlerin ekonomik değer kazanmasına katkıda bulunuyor.

- "Kültürel mirasın korunmasına yönelik önemli bir misyon üstlendik"

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, merkezin yalnızca ürün odaklı çalışmadığını, aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına yönelik önemli bir misyon üstlendiğini belirtti.

Özkan, merkezin faaliyet alanının yemeklerden halılara, geleneksel üretim biçimlerinden yerel tatlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsadığını ifade etti.

Merkezin Antalya açısından taşıdığı öneme dikkati çeken Özkan, şunları kaydetti:

"Bu, Türkiye'deki ilk ve tek merkez. Bunun Antalya'da olması gerçekten çok kıymetli. Antalya, Türkiye'deki coğrafi işaretli ürünler açısından çok zengin bir bölge. İklimi, havası, suyu, güneşi, toprağı gerçekten çok uygun."

Antalya genelinde yapılan ürün envanteri çalışmasına ilişkin de bilgi veren Özkan, "Antalya'nın tüm coğrafi işaretli ve potansiyel ürünlerine yönelik 70'e yakın envanter çalışması yapıldı. Bunların tescil süreci peyderpey sürdürülecek. Ayrıca üreticilere danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Bu merkezin büyüyüp bütün Türkiye'ye hizmet edeceğini hayal ediyorum ve bundan gurur duyuyorum." diye konuştu.

- "Finike portakalı başka yerde aynı tadı vermiyor"

Coğrafi işaretlerin, ürünlerin ait oldukları yerle bağını koruma açısından kritik rol oynadığını vurgulayan Özkan, Finike portakalının başka bir yerde yetiştirildiğinde aynı tadı vermediğine dikkati çekti.

Ürünlerin orijinalliğinin korunması ve denetimin sağlanmasının merkezin temel hedeflerinden biri olduğunu belirten Özkan, "Bu regülasyonları sağlamak çok önemli. Ürünlerin özgünlüğünün korunması ve başka ülkeler tarafından sahiplenilmemesi gerekiyor. Baklavamızı Yunanlılar, dönerimizi başka ülkeler sahiplenmeye kalkıyor. Sahip çıkmazsak elbette birileri sahip çıkar." dedi.

Özkan, Akdeniz Üniversitesi bünyesindeki merkezin yalnızca ürünlerin tesciliyle değil, aynı zamanda bu ürünlerin yetiştiği doğal kaynakların korunmasıyla da ilgilendiğini bildirdi.

- Korkuteli Yelten tarhanası ve Side narına tescil başvurusu yapıldı

Akdeniz Üniversitesi Coğrafi İşaretler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Karakuş ise merkez olarak Korkuteli Yelten tarhanası ve Side narına ilişkin tescil başvurusunda bulunduklarını belirtti.

Başvuruların üniversite adına yapıldığını belirten Karakuş, şunları kaydetti:

"Öncelikle Yelten tarhanasının dosyasını hazırlamayı uygun gördük. Defaatle Yelten'e gittik. Yaşlı teyzelerle, anneannelerle, dedelerle, eski aşçılarla konuştuk. Tarhananın nasıl yapıldığını kayıt altına aldık. Bir taraftan bunu yazılı hale getirmek bir taraftan da bilimsel kanıtları toplamak gerekiyordu. Bu süreci tamamladık ve başvuruyu yaptık. Şu anda tescil süreci devam ediyor.”

Side narı için de başvuru yapıldığını belirten Karakuş, "Side, kelime anlamı itibarıyla da 'nar' demek. Tescil alabilmemiz için ürünün tarihsel sürecine bakmamız gerekiyor. Narın tarihçesini araştırdığımızda çok değerli bilgiler bulduk. Antik sikkelerin üzerinde Side figürlerine, kadınların ellerinde nar tutan tasvirlerine rastladık. Bu da bizim için tarihsel kanıtların toplanmasını kolaylaştırdı. Dosyayı hazırlayıp Türk Patent ve Marka Kurumuna teslim ettik." diye konuştu.

Karakuş, kurulan merkezin çalışmalarının ürünlerin ekonomik değerini de artırmaya katkı sağlayabileceğini belirtti.

Avrupa'da coğrafi işaretli ürünlerin yönetim ve denetim süreçlerinin iyi işlediğini vurgulayan Karakuş, "İtalya sadece parmesan peynirinden yılda 3 milyar avro kazanıyor. Tescilden sonra ürünler ciddi bir katma değer yaratıyor. Ancak Türkiye'de sistem henüz bu düzeye ulaşmadı." dedi.

Karakuş, Korkuteli Yelten tarhanası ve Side narı gibi ürünlerde tescilin ardından üreticileri de sürece dahil ederek, kooperatifleşme yoluyla hem kaliteyi artırmayı hem de ekonomik katkıyı büyütmeyi hedeflediklerini söyledi.

Kaynak: AA