İsmail Hacıoğlu’nun baş rolünü oynadığı dizi çok katmanlı bir olay örgüsüyle ilerliyor.
TRT’de yeni bir dizi başladı. Henüz birkaç bölümü yayınlanmış olsa da; reytinglerde ilk üçe girmeyi başardı. İsmail Hacıoğlu’nun baş rolünü oynadığı dizi çok katmanlı bir olay örgüsüyle ilerliyor. Dizide bizi karşılayan ilk sahne bu anlatının kadim bir hikaye olduğu gerçeği. Belki Mecid Mecidi’nin Cennetin Çocukları isimli kült filmine yolumuz çıkmıyor. Burada olaylar daha farklı ilerliyor. Bu kadim hikayede ilk insan oluşumuza gönderme var. Habil ve Kabil’den bize kalan anlatıya uzanan bir yol. Olayların bir süre sonra Arafköye’de geçmesi de bizi destekleyen bir gerçek.

Büyük İskender'den "Kamil" olmaya
İskender yuvada yetişen bir çocukken bir gün hırsızlık olayına karışır. Bunun üzerine yakalanır ve bir süre hapis yattıktan sonra hayatının kalanında büyük bir mafya babası olur. Ama her mafyatik ilişki biçimlerinde olduğu gibi onu da hızlı bir çöküş bekler. Bir gün sevgilsinin ihaneti ve yakınlarının ihanetiyle karşılaşır. Ölmek üzereyken yetimhaneden çocukluk arkadaşı olan Arif polis olmuştur ve onu kurtarır. Ona artık yeni bir kimlik verir. İskender artık büyük bir mafya değil, Arafköy’de Cennet Anne’nin Kamil isimli oğludur. İskender bu yeni hikayeye uyum sağlayamaz.

Bu anlatıda; Ezel, Kurtlar Vadisi gibi dizilerden aşina olduğumuz bir taraf da var. İskender artık Kamil adıyla ve kişiliğiyle yaşamak zorundadır. Halbuki, bu kimlik ona çok yabancıdır. Kamil kendi halinde, köyün her sorununa koşan kişiliktir. Kamil kişiliğini kabul etmez ama bütün köylü onun Kamil olduğuna emindir. Bir hafıza kaybı yaşadığını düşünürler. Olaylar böyle ilerlerken Arif, Arafköy’de İskender’i bulur ve ona daha önce bilmediği bir gerçeği açıklar. Aslında İskender ve Kamil ikiz kardeşitir. Doğumun ardından İskender zengin bir aileye evlatlık olarak verilir, o ailenin de çocuğu olunca İskender’i yuvaya bırakırlar. İskender gerçek ailesine kavuşmuştur, Kamil bir buçuk yıl önce ölmüştür. Ancak olaylar Arafköy’de de normal ilerlememektedir. İskender için yeni bir macera burada da başlar. Ama İskender bir yanda geçmişi bir yanda Kamil olma kişiliği arasında sıkışıp kalmıştır. İskender’in bu çıkışsızlığı onu zaman zaman zora sokar. Kasabanın zengini Eşref, daha fazla mülk edinme peşindedir. Cennet Anne’nin mandırasını da almak ister. Derken İskender kendini yeni döngünün içinde bulur. Yeni hayatı ve geçmişi arasında sıkışıp kalan İskender buradan da sağ çıkacak mıdır, ilerleyen bölümlerde göreceğiz. Ama İskender’in genç yaşına rağmen yaşadığı bu ikilikler onun taşımakta zorlandığı bir sürecin habercisi.

Dizi de güçlü kadın karakterler de yer alıyor. Oteli işleten üç kız kardeş, doktor hanım, Cennet Anne, küçük kız gibi kadınların da güçlü hikayesi var. Aile bağları ve zaman zaman dayanışma örnekleriyle ilerleyen hikayede; mizah unsurları da es geçilmemiş. Çoğu kez kendimizi gülerken bulabiliyoruz. Sadece ilk birkaç bölümde bu kadar yoğun bir olay örgüsünün geçmesi dizinin devamı için merak unsuru oluşturuyor. Yurdaer Okur, Zafer Alagöz gibi çok tanıdık isimlerin yer aldığı dizinin; devam filmleri şimdiden merak konusu. Bir eleştiri olarak, İskender karekteri daha detaylıca işlenebilirdi. Başından o kadar olay geçmiş birinin çıkışsız anlarına az denk geliyoruz. Halbuki o bir ömre sığacak kadar hikayelerin içinden çıkıp gelmiş. Ruhsal olarak büyük bir karmaşanın içinde, buralara daha fazla ağırlık verilebilirdi. Ama bu da fazla drama kaçırır mıydı diziyi diye düşündürüyor.

Cennetin Çocukları’nın devamını biz de merak ediyoruz. Ve hikayede nasıl süprizler olduğu konsunda da karmaşa içindeyiz. Çünkü şimdiye kadar çok yoğun katmanlarda ilerledi. İskender o duvarı aşamadığı için bu hayata sürüklendi. Bakalım Arafköy duvarını aşabilecek mi?

Kaynak: Haber Merkezi