İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Hemşerimiz Yrd. Doç. Dr. Hasan Kösebalaban, Suriye’de yaşanılan olayları değerlendirerek, “Biz sırtımızı NATO’ya dayayarak Ortadoğu’da bir güç oluşturamayız” dedi.
İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Hemşerimiz Yrd. Doç. Dr. Hasan Kösebalaban, TRT Haberde yayınlanan Büyüteç programının konuğu oldu. Yrd. Doç. Dr. Hasan Kösebalaban, Suriye'nin Türk jetini düşürmesini ve Türkiye’nin Ortadoğu’daki dış politikalarını değerlendirdi.
-“Türkiye’nin Gücü Diğer Ülkeleri Rahatsız Ediyor”
Türkiye’nin bölgede giderek gücünü artıran bir ülke konumu olduğunu işaret eden İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Kösebalaban, “Uluslararası ilişkiler bakından baktığımız zaman Türkiye kendi yumuşak gücünü kullanarak hiç bir şey yapması rağmen dahi bölgede gücü artan bir ülke. Bu durum etraftaki diğer ülkeleri rahatsız ediyor. Ortadoğu’da genel anlamda bir egomanya savaşı ortaya çıktı. İsrail, nükleer ve hava gücü ciddi anlamında güçlü bir ülke, İran ise son dönemlerde kendi teknolojisi ve bunu askeri anlamda da kullanabilen balistik füzeleriyle de son dönemlerde önemli açılımlar yapmış bir ülke” dedi.
NATO’ya Sırtını Dayayarak Ortadoğu’da bir güç oluşturulamayacağının altını çizen Kösebalaban, “Bütün bu anlamda Türkiye ye baktığımız zaman buna paralel Türk ordusunu gücü nedir? Nerede duruyoruz? Vurma gücümüz nedir? Füze kabiliyeti nedir? Savunma kabiliyeti nelerdir? Şu anlaşılıyor ki, ben bunu açıkça söylemek istiyorum. Biz sırtımızı NATO’ya dayayarak Ortadoğu’da bir güç oluşturamayız. Türkiye mevcut yumuşak güç ve ekonomik güç anlamında Ortadoğu’da bir şamar oğlanı olmamalıdır. Buna paralel askeri kabiliyete ulaşmak zorunda. Biz Türkiye olarak enerji bağımsızlığımıza ulaşabilirsek, daha güçlü oluruz. Rusya ve İran’dan enerji bağımızı azaltmamız lazım.” şeklinde konuştu.
-“Bu Olay Türkiye’nin imajını Zedelemeye Yönelik Bir Hamle-
Suriye'nin Türk jetini düşürmesi olayını Türkiye’nin Ortadoğu’daki imajını zedelemek amacıyla yapılmış bir hamle olduğunu ifade eden İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hasan Kösebalaban, şunları kaydetti:
“ Eğer bu planlanmış hareket ise, bunun amaçlarından bir tanesi de Türkiye’nin burnunu sürtme amacı vardır. Aynı zamanda Suriye’deki müelliflerin en önemli desteği olan, beklide operasyonel anlamda Türkiye’de misafir ediyoruz Suriye muhalefetini. Bu desteği veren ülkenin prestijini Suriye muhalefeti nezlinde kırmak ve çizmek üzerine olan bir hareketin olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda bu hareketi cevapsız bırakmak bana göre onların tahmin ettiği bir şeydi. Çünkü işin için içinde Rusya’nın da olduğu ve Rusya’nın Suriye ordusunu özellikle hava savunma anlamında donattığını herkes tarafından bilinen bir durum. Dolayısıyla askeri bir cevabı almayacaklarını onlarda biliyorlardı. Ama Türkiye’nin cevap vermeyeceği tahminden yola çıkarak Türkiye’nin imajını zedelemeye yönelik bir hamle olduğunu düşünüyorum. Geniş anlamda Ortadoğu’da da İran’ın böyle bir hedef olduğunu düşünüyorum. Genellikle Rusya ön plana çıkıyor. Hava savunma silahları Rusya tarafından sağlanmış ama Suriye ordusu üzerinde İran’ın özellikle askeri uzmanlık alanında ciddi anlamda İran askeri varlığı mevcudiyeti var. Özellikle uzman anlamında var. Dolayısıyla bu kararda İran’ında içinde olduğunu düşünüyorum. “