AK Parti Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, 17 Aralık operasyonları ve telefon dinlemeleriyle ilgili olarak, “Bu kadar dinlemişler, bu kadar takip etmişler ama ortada bir şey yok. En sonunda montaj yapmak zorunda kaldılar” dedi.
Ünal, Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Kahramanmaraş Şubesi ziyaretinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AK Parti İl Başkanı Metin Doğan, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fatih Mehmet Erkoç, Onikişubat Belediye Başkan Adayı Mahir Ünal ve sendika üyelerinin katıldığı toplantıda konuşan Ünal, milletin 1960’dan bu yana egemenlik kavgası verdiğini söyledi.
Sandıkla gelenlerin ancak sandıkla gidebileceğini ifade eden Ünal, “Milletin iradesi mi egemen olacak, yoksa kendisini bu ülkenin sahibi zannedenler var ya onların iradesi mi egemen olacak. Kim egemen olacak? Egemen dediğimiz kimdir? Egemen, karar verendir. Yani kim karar verecek? Bu ülkenin geleceğine, kaderine kim karar verecek. 1960’dan beri bu millet, bunun mücadelesini veriyor” diye konuştu.
Gezi Parkı olaylarıyla hükümeti yıkmak isteyenlerin başarılı olamayınca, şimdi de hukuk yolunu denediğini vurgulayan Ünal, dinlemelerle binlerce kişiye şantaj yapıldığını belirtti. Ünal, şöyle devam etti:
“Gezi olaylarını çıkardılar. Gezi olaylarını çıkardıklarında, ‘bunları sokaklarda sürükleyeceğiz’ diyorlardı bizim için. Olmadı ona da güçleri yetmedi. Sonra dediler ki, ‘biz bu işi meşru araçlarla yapalım.’ Meşru araç nedir? Dediler ki, ‘biz hukuku kullanalım, emniyeti kullanalım. Yolsuzluk kılıfıyla bu işi hallederiz.’ Arkadaşlar bu ülkede binlerce kişi dinlenmiş. Bu dinlenenler ne için dinlendi? Hukukun önünü açmak için mi dinlendi? Hayır. Şantaj yapmak için dinlendi. Sizi dinliyorum, sonra o ses kaydıyla size şantaj yapıyorum. Burada ilginç olan ne biliyor musunuz? Bu kadar dinlemişler, bu kadar takip etmişler. İnanın ortada bir şey yok, montaj yapmak zorunda kaldılar en sonunda. En sonunda montaj yapmak zorunda kaldılar. Ben Ali Babacan'la da konuştum. Dedim ki; ‘bir tane bankadan yapılmış bir kuruş yolsuzluk var mı’ dedim. ‘Yok’ dedi. ‘Halk Bankası'nın bir kuruşuna dokunulmuş mu’, ‘yok’ dedi. Peki Reza Zerrab diye bir adam var. Tanımayız etmeyiz. Bilen biliyor, tanıyan tanıyor, bilmiyorum. O adamın parası etrafında dönen bir magazin var. Ebru Gündeş, Reza Zerrab, Ahmet, Mehmet, falanca bakanın oğlu, dinlemeler, yatak resimleri. Yatağın üzerine dağıtılmış paralar. Para makineleri falan. Peki bu paralar kimin parası? Bu paralar tüyü bitmemiş yetimin parası mı? Hayır. Burada bir nüfuz ticareti varsa, bir yolsuzluk varsa, bir ahlaksızlık varsa hukuk bunun hesabını sorsun diyoruz. Bunu biz de diyoruz. Ama bunu kullanarak, darbe yapamazsınız. Bakın bu önemli bir ayrım arkadaşlar. Bunu kullanarak darbe yapamazsınız.”
Milletin iradesine yapılan darbe girişimini ancak kendilerinin engelleyebileceğini ve hesap sorabileceğini dile getiren Ünal, “Eğer sizin seçtiğiniz hükümet bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmazsa, bunu yapanlara bunun hesabını sormazsa kim soracak? Bunun hesabını AK Parti soramazsa hiç kimse soramaz arkadaşlar. Genel müdür mü soracak, o hiç soramaz zaten. Devlet Bahçeli mi soracak? Kasetlerle şantaj yapıldığı için sesini çıkartamayan medya patronları mı soracak? Kim soracak bunun hesabını? Ancak biz sorarız” diyerek sözlerini tamamladı.
Toplantıda konuşan AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fatih Mehmet Erkoç ise, 30 Mart’ın ardından Kahramanmaraş için yeni bir dönemin başladığını belirtti. Milli iradenin tecellisi açısından büyük önem taşıyan seçimlerin, Kahramanmaraş için de ayrı bir önem taşıdığını dile getiren Erkoç, “30 Mart’ın ardından büyükşehir oluyoruz. Bu yeni statüyle birlikte Kahramanmaraş’a yapacağımız yatırımların hızı daha da artacak. Güzel şehrimizi, daha aydınlık yarınlara kavuşturmak için çok önemli projelerle yolumuza emin adımlarla yürüyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından konuklar, TES-İŞ Başkanı Lütfi Ergin ve sendika üyelerinin sorularını yanıtladı.
Editör: Haber Merkezi