AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal , “Filtre projesini hayata geçirmeyen termik santrallerde çalışan işçiler için yeni bir istihdam modelinde çalışacağız.” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kahramanmaraş’ta yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya gelerek ‘termik santraller’ hakkında açıklamalarda bulundu.
Termik santrallere baca filtresi takma zorunluluğunu 2,5 yıl erteleyen yasanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından doğru bulunmadığını ve veto edildiğini anımsatan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, filtre projesini hayata geçirmeyen termik santrallerin çalıştırılmayacağını söyledi.
Özel bir firmaya 20 yıllığına devredilen Afşin-Elbistan A Termik Santrali ve Afşin-Elbistan Linyitleri İşletmesinde 2 bin 500 kişinin istihdam edildiğini aktaran Ünal, termik santral konusunun bir an önce çözüme kavuşacağını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Afşin’deki termik santral ve kömür işletmesinde 2 bin 500 kişi çalışıyor, aileleri ile beraber 10 bin kişiyi buluyor. Bu kişilerin aylıkları üzerinden de bu ilçelerin ekonomik girdisi çok yüksek yani sonuçta bu esnafı da ilgilendiriyor, orada ki diğer iş yerlerini de ilgilendiriyor. Şimdi biz şöyle bir şey demiyoruz, efendim biz hava kirliliğine orda çalışanları kurban edelim ya da burada insanlar çalışacak diye havamız kirlensin. Böyle bir şey söylemiyoruz. Ama bizim siyaset olarak ne yapmamız gerekiyor? Bu sorunu da çözmemiz gerekiyor. Yani şöyle bir şey söyleme lüksümüz yok. Şu sorunu çözelim şu sorun kalsın. Bizim hem hava kirliliği sorunu hem bacaların filtre sorunu da çözmemiz gerekiyor hem de insanların istihdamını sağlamamız gerekiyor. Herhangi bir şekilde işsizliğin konuşulmasına fırsat vermemiz gerekiyor. Yani yumurta küfesi dediğim şey bu ama muhalefete baktığımız da yani muhalefetin bir sorumluluğu yok ki, bu olup bitenlerden dolayı herhangi bir sorumluluk da üstlenmiyor. Sorumluluk bizde. Dolayısı ile biz bir şeyin daha altını çizelim, bu termik santral ne zaman kurulmuş 1979'da peki bu termik santral ne zaman özelleştirilmiş, 1997'de peki termik santral bu tarihler arasında çalışmamış doğru mu? 2018 yılında 1997'de bu termik santrali alan şirket bunu başka bir şirkete vermiş. Yaklaşık 3 bin kişiyi de bünyesine katmış. Buna denmiş ki sen kül filtreni tak, çevreyi kirletme ve bunları yapmak için ne kadar süreye ihtiyacın var? Benim teknik elemanlardan aldığım bilgiye göre yaklaşık 13 ay gibi bir süreye ihtiyaç var. Peki, bu firma burayı alalı ne kadar olmuş, bu firma burayı alalı 7 ay olmuş. Bu firmaya soruyoruz, diyoruz ki sen ne yaptın. Diyor ki, ben kül filtrelerini yüzde 80 oranında bitirdim, diğer filtrenin de siparişini verdim. En kısa sürede takacağım diyor.”
“Şimdi sizde bu dengeyi sağlamak için, bir taraftan vatandaşın sağlığını korumak, bir taraftan da orada çalışanların hakkını hukukunu korumayı düşünürken şimdi bu temmuz ayında geliyor. Temmuz ayında Kahramanmaraş milletvekilleri, bakın bu önergeyi Ahmet Özdemir verdi. Bu önergeyi Habibe Öcal verdi. Bu önergeyi İmran Kılıç verdi. Bu önergeyi Cihat Sezal verdi. Altında imzaları var. Belki de önergeyi görmüşünüzdür. Temmuz ayında verilen ve TBMM'de kabul edilen önerge süre uzatımını engelliyor. Temmuz ayından 4 ay sonra bu konu tekrar meclise geliyor. Meclise geldiğinde deniyor ki bu firmalar sorumluluklarını yerine getirecekler. Bu firmaların işlemlerini tamamlamaları için 6 ay bir süre verilecek deniyor. Fakat bir kısmını yüzde 90 oranında çözmüş bir kısmını yüzde 80 oranın da çözmüş diğer kısmını projelendirmeye yeni başlıyor. Ardından bir karar çıkıyor evet biz buraya bir süre verelim. Peki, buna bir süre verelim denmesi ve bunun TBMM'de görüşülmesi bir hukuki yol mudur, bir hukuki süreç midir, evet öyledir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu kabul ediliyor ama bölgesinde termik santral olan milletvekilleri bunlarla tamam diyor. Bu kabul edildikten sonra da bölgesinde termik santral olan milletvekilleri bir hukuki yolun daha olduğunu bildikleri için çalışmalara devam ediyor. Yani bunun gerekli tedbirlerin alınması ile ilgili sürecin sıkıntılı olduğu konuşuluyor. Cumhurbaşkanımızla konuşuyoruz. Cumhurbaşkanımız da hatırlayın diyor ki, gerekli tedbirleri almazlarsa gerekirse kapatırız diyor.”
Yasal Düzenleme Size Bu İmkânı Veriyor
“Biz de buradaki açıklamamız da diyoruz ki, gerekli tedbirler alınmaz ise gerekirse kapatırız. Neden, çünkü zaten yasal düzenleme size bu imkânı veriyor. Ceza imkanını da veriyor, gerekli tedbirler alınmadığı için kapatılma imkanını da veriyor. Fakat bütün bunlara rağmen cumhurbaşkanımız veto edince, bizde oh diyoruz. Olay bundan ibarettir. Şimdi oturup şunu düşünmemiz lazım, peki tamam işin hava kirliliği tarafını çözdük bu çok önemli tamam, insan sağlığı açısından çok önemli, endemik bitki örtüsü açısından çok önemli, su kaynakları açısından çok önemli şimdi de siyasetin önüne başka bir sorun gelmemesi gerekiyor yani orada ki kardeşlerimizin işsiz kalmaması gerekiyor. Bunu da bizim düşünmemiz lazım. Cumhurbaşkanımız diyor ki, hatırlayın İngiltere'ye giderken, işçiler için yeni bir istihdam modelinde çalışacağız. Biz tekrardan işverenleri arıyor ve diyoruz ki işçilerimizi şimdi işten çıkarmayın. Bunlar için bir modele çalışacağız. Anlatmaya çalıştığım şey şu arkadaşlar, bu sorunların çözülmesi için çalışan biz, orada ki çalışan kardeşimin sorunu da benim sorunum hava kirliliğinden kaynaklanan sağlık sorunu da benim sorunum yarın hepimizin sorunu. Burada mesele şu biz üzüm mü yiyeceğiz, bağcıyı mı döveceğiz. CHP bir yerde bir sorun bulduğu zaman o sorunu kanatana kadar o sorunun üzerinde tepiniyor. Ama şimdi inşallah termik santraller ile ilgili şirket sahipleri kısa bir sürede filtrelerini tamamlarlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının denetimin de bu filtrelerin tamamlandığı anda bunlar çalışmaya başlayabilirler.” Şeklinde konuştu.
Termik santrallere filtre takılmasını erteleyen kanun değişikliği AK Parti ve MHP oylarıyla kabul edilmiş, 15 termik santrale baca filtresi takma zorunluluğu 2,5 yıl uzatılmıştı. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanması zarureti, insan sağlığı ve çevrenin korunması amacının önüne geçmemelidir” diyerek söz konusu düzenlemeyi veto etmesinin ardından kanun maddesi tekliften çıkarılmıştı.
